Güneşini kaybetmiş evimize geri dönüyorum. Uyuyamıyorum yine. Seni düşünüyorum sanki tüm gün aklımda olan sen değilmişsin gibi.
Aklıma sevdiğin pasta geliyor. Gecenin bir yarısı yatağımdan kalkıp bir heyecanla mutfağa koşuyorum.
O kadar heyecanlanıyorum ki bardaklardan birini kırıyorum.Sonra arkadaş olduğumuz zamanlarda sinirimi senden çıkardığım o anıyı hatırlıyorum. Ne yaptığımı idrak edince "Özür dilerim bebeğim. Sinirimi senden çıkarmak istemedim.." yazıyorum. Ancak sen yazmıyorsun bana. Yaklaşık on dakika sonra tekrar aktif olup yazıyorsun. Sana bebeğim dediğim zaman heyecanlanıp su içtiğin bardağı kırmışsın..
Bunu sevgili olduğumuzda söylüyorsun. O kadar masumsun ki milenam.
Eskiden yaşadığımız anıları düşünerek pastayı yapıyorum. Gözlerim doluyor ancak hâlâ gülmeye devam ediyorum.
Sen beni her daim güldürebiliyorsun her şeyim...
Saatler geçiyor ancak yine de uyuyamıyorum. Bir an önce sabah olmasını ve yeniden hastaneye gidip seni görmek istiyorum.
Balkona çıkıyorum. 3 aydır sulamayı unuttuğum orkideyi görüyorum. Başını eğmiş ağlıyor o da benim gibi.
Gözyaşlarım aktıkça acıyan gözlerimi doğmakta olan güneşe çeviriyorum. Küçük balkonumuzda bulunan sandalyeye oturuyorum. Sadece düşünüyorum. Sana neden bunları yaptığımı düşünüyorum. Ben, bizden ne istedim milenam..? Neden bize bunu yaptım..?
Aptalım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
milena || changlix
FanfictionSeni çok özlüyorum... Kafka, milenasını çok fazla özlüyor felix. . . Angst Bu hikaye kurgu gibi dursada kalbimin en derinliklerinde hâlâ hissettiğim pişmanlıkla yazılmıştır. Umarım asla kafka gibi hissetmessiniz.