"Merhaba Zayn." Karşımdaki adama hafifçe gülümsedim. Nedenini bilmemekle beraber acayip şekilde çekiniyordum.
"Merhaba." dedim sesim içime kaçmış bir şekilde.
"Gel oturalım." Deyip az ilerideki bankı gösterince kafamı sallayıp onu takip ettim.
Banka yan yana oturduğumuzda hafifçe bana döndü. Konuşmadan önce boğazını temizledi. "Aslında dün de sana bir nevi ne diyeceğimi söylemiştim." Deyince kafamı aşağı yukarı salladım. Direkt gözlerimin içine bakıyordu ama ben arada utancımdan kaçırıyordum.
"Saçma sapan davranışlarım oldu sana karşı biliyorum. Bunlar için tekrar özür dilerim. Dün de izin almadan seni öptüm. Sürekli hatalar yapıyorum." Nefes almak için durakladı.
Onun bu şekilde derin düşündüğünü bilmiyordum. Ayrıca yaptıklarının farkında olması hoşuma gitmişti.
"Yani demek istediğim...Zayn..." kucağımda duran elimi eli arasına aldı nazikçe. "Senden hoşlanıyorum." Nefesim kesilir gibi olduğunda bir ellerimize bir de gözlerine bakıyordum. "Sevgilim olur musun?"
Ne yapacağımı bilemeden heyecandan hızla elimi geri çektim. Bana kırılan gözleriyle bakarken yaptığımın ne kadar saçma olduğunu fark ettim. Nefeslerim bile düzensizleşirken kendimi bir anda dudağına yapışmış bir şekilde buldum.
İlk başta şaşırdığından dolayo bir şey yapmasa da daha sonra ellerini belime koyup yavaşça okşamaya, dudaklarını hareket ettirmeye başladı. Heyecandan kalp atışlarımı duyar olmuştum.
Geri çekildiğimde suratına bakamıyordum utançtan. Yanaklarım çoktan kızarmıştı, hissediyordum. Liam da bunu fark edip elini çeneme koyup kafamı kaldırdı. "En çok da gözlerini seviyorum." Dediğinde beni daha da utandırmayı başarmıştı.
Cesarertimi toplamaya çalışıp "Ben de senden hoşlanıyorum." Demeyi başardım. Sevinçle gülümsediğinde yanakları tam bir poğaça olmuştu. Dayanamayıp işaret parmağımla yanağına dokundum.
İlk başta şaşırsa da daha sonra gülümsemesini genişletip elimi eli arasına alığ dudaklarına götürdü ve hafif bir öpücük kondurdu. "O kadar güzelsin ki her yerini öpesim geliyor." Gülümseyerek ona baktım. Sol tarafımda tarif edilemez bir yoğunluk vardı.
"Bunu çocuklarla paylaşmalıyız." Dediğinde gülerek kafamı salladım.
Poğaça yanaklım:
Var mı bizden daha iyi çift?
Harry: Var tabii ki de hoşt!
Harry:
Zayn'im: Hemen kıskanma be.Niall: Monica yanımda değil, ağlamaya, gidiyorum.
Louis: Mwlcleşcşeşşepeldldlfpeş
Louis: Bu arada tebrik ederim.
Harry: Ben de.
Poğaça yanaklım: Sen pek etmiyormuşsun gibi geldi bana.
Zayn'im: Bana da.
Harry: Hayır ediyorum, kesin sesinizi.
Louis: Çocuklar, o ağlıyor.
Zayn'im: Ne?
Harry: Mutluluk göz yaşları bunlar tamam mı?
Zayn'im: Awwww.
Louis: kwlcçwçcçeçdçdşc
Niall: Ben de tebrik ederim çocuklar. Umarım bir yastıkta kocarsınız.
Poğaça yanaklım: Kdlclelcşelxldlcle sağ ol Niall.
Konuşma bitince birbirimize baktık. İkimizin suratında da ufak bir tebessüm vardı.
Kollarını açtığında yavaşça kafamı göğsüne koyarak ona sarıldım. Bu dünyadaki en huzur verici şey olabilirdi. Saçlarıma birkaç öpücük bıraktıktan sonra "Birbirimizi hiç bırakmayalım. Olur mu Zayn?" Diye sordu.
Kafamı kaldırıp gözlerine baktım aşağıdan. "Olur." Dudaklarımı nazikçe öpmeye başladığında hep bu şekilde mutlu olmayı diledim.
The End
■
Kitap nasıldı dostlarım?
İtiraf ediyorum sonlara doğru bayağı bir boşladım ama içimden ancak bu kadarı geliyordu. Umarım sevmişsinizdir. <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hEy!! ▪︎ |Ziam| ▪︎ Texting
Fanfiction"Benim ürkek, narin bebeğim..." Zayn, her ne kadar çekingen bir yapıya sahip olsa da resim konusunda yardım istemek için Liam'a mesaj atması gerekiyor.