B.1

123 11 140
                                    

"Bu yerde yalnızım"

▪︎
▪︎

"Merhaba ben Bom." Dedi bir anda önüme çıkıp. Elinde kocaman bir buket vardı. O kadar büyüktü ki yüzünü göremiyordum. "Ostra öğrenci konseyi başkanıyım ve seninle aynı zamanda ev arkadaşıyım. Bu da hoşgeldin çiçeğin. Şey..al hadi."

"Te-teşekkürler." Diyerek zorla bana uzattığı çiçeği aldım. Harika şimdi de ben göremiyordum.

"Ah bu böyle olmayacak. Lalisa!" Diye seslendi. Nereden çıktığını bilmediğim biri bize doğru koşuyordu. "Çiçekleri al lütfen. Bizim eve bırakırsın."

"Tabi sunbae." Dedi kız ve çiçeklerin elimden alınmasıyla sonunda görüş alanıma minik kız girdi. Elimden aldığı çiçekleri zorla tutuyordu. Saçları iki yandan topluydu. Elindeki çiçekle zorla eğilmeye çalıştı ve koşarak uzaklaştı.

"Yardımcım. Ah konuya dönelim. Ne kadar şapşalım. Ben Bom." Dedi elini uzatıp. Gülerek elini tuttum.

"Chaerin."

"Biliyorum." Diye çığırdı. Çevremizdeki bir kaç kişi dönüp bize baktığında gülümsedi. "Ostra'ya yeni geldin dimi ? Evet şimdi sana okulu gezdireyim."

"Pekala başlayalım" dedim yürümeye hazırlanırken ama o duruyordu. İki elini kaldırdı ve parmak uçlarından çıkan ışıltılı sonucunda ikimizin ortasında Ostra okulunun aynısının modeli duruyordu.

"Şu büyük bina sınıfların olduğu yer. Şu okulum hemen arka tarafında kalan yer ise bizim evlerin olduğu yer. Tüm öğrenciler orada kalıyor. Evler iki odalı ve iki kişi şeklinde kalıyorlar. Bir de salonları var. Bak burası şuan olduğumuz yer." Dedi elini bir noktaya değdirip orada ışık çıkmasını sağlarken. "Tam buradayız işte!"

"Bu..büyüleyici." dedim. O kadar kolay sihir yapabiliyordu ki heyecanlanmıştım. Tüm bunlar benim için yeniydi üstelik.

"Evet. Okulun dışında bir kalkan var. Öğrencilerin o kalkan dışına çıkması yasak. Saat on bir de evlerde oluyoruz. Ders yoğunlukları değişir. On birden sonra dersin varsa bu zaten nöbetçi öğretmene bildiriliyor."

"Peki sınıf ?"

"Ostra'da sınıf yok."

"Nasıl ?"

"Sınıf yok. Burada dersler senin gücünle alakalı. Gücünü ne kadar çok kullanabilirsen başka bölüme aktarılırsın. Bir üst kademe gibi düşün bunu. Sen en altta başlayacaksın çünkü...biliyorsun ya"

"Evet..evet biliyorum."

"Ama sorun değil. Çabuk öğrenirsin merak etme. Hem o kadar da önemli bir şey değil. Yani dereceler."

"Anladım." Dedim ama önemliydi. Bunu o da biliyordu.

"Onun haricinde öğrencilerin tüm zamanı bahçede geçer zaten. Ostra'da kış diye bir şey yok. Okulun bahçesi her zaman yaz sıcaklığında...Yani bazı zamanlar olmadığı oluyor ama genel olarak okul müdüresi havayı kontrol ediyor. Başka merak ettiğin ?" Dedi sakince. O kadar çok şey merak ediyordum ki konuşamıyordum. Hangisini önce sorsam diye çatışma halindeydim. Bu yüzden öylece yüzüne baktım. Oyuncak bebeğe benziyordu. Gerçekten bebek kadar pürüzsüzdü. Gözlerinin kenarında taşlar vardı. Büyük gözleri açılmış şekilde bana bakıyordu.

"Ne zamandır buradasın ?"

"Doğduğumdan beri. Ben Ostralıyım." Dedi gülümseyerek ve koluma girdi. Büyük bahçede yürümeye başladık. "Okul çok güzel değil mi ?"

"Harika. Aslında pek hayalimdekine benzemiyor. Kesinlikle daha güzel." Dediğimde gülümsedi.

"Ostra sihir okulu yüz yıllardır varlığını sürdürüyor. Öğrenciler için o kadar iyidir ki. Herkes birbirine iyi davranır. O yüzden kolay uyum sağlarsın merak etme." Dedi neşeyle.

"Pek sanmıyorum." Diye mırıldandım. Pek uyum sağlayabilen biri değildim. Özellikle bu insanlar buradaydı. Hep bunun içindeydi. Benim gibi değillerdi. Her şeyimiz farklıydı. Ben bu yerde yalnızdım. Sihirle dolu bir dünyada..herkesin bir yeri olan dünyada.

"Ben yanındayım. Bir sorun olursa bana gel." Dedi Bom. İyi ki o olmuştu zaten. Benim için fazla neşeli biri olsa da samimiydi.

"Hey Bom." Dedi kısa saçlı bir kız bize yaklaşırken. Bom gülerek el salladı.

"Sihirli günler Minzy. Nasılsın ?"

"İdare eder. Kütüphanedeydim ve bir kitabın bir aydır olmadığını fark ettim. Alan kişi asla getirmiyor. Bununla ilgilenebilir misin bir ara ?"

"Tabi. Kütüphaneye uğrarım. Ah bu arada Chaerim. Yeni ev arkadaşımız." Dediğinde kısa saçlı kız bana döndü.

"Sevindim. Neyse gitmem gerek. Gidip Daesung'ı darlamalıyım. O kıvırcık saçlarını yolacağım çünkü biyografi bölümünü düzeltmeden çıkmış."

"Görüşürüz"

"Sihirli günler." Dedi Minzy uzaklaşırken. Arkasından bakakaldım.

"Biraz utangaçtır. Zamanla sana alışır. Evet son uyarılara gelelim."

"Dinliyorum."

"Okuldaki herkes sihirle ilgileniyor tabi ki ama sihirle birine zarar vermek yasak. Birini boyunduruk altına almak yasak. Ostra'da tamamen huzur olsun istiyoruz. Bu yüzden güçlerimizle hiç bir şeye zarar vermiyoruz. Üstelik sonradan öğrenenlere pek yaklaşma bence. Arada iyiler çıksa da...Pek bizi sevmezler."

"Sonradan öğrenenler ?"

"Büyücüler, cadılar falan. Minzy'de onlardan biri ama o iyidir. Bir de.." Dedi sonunda sessizce. Bana biraz yaklaşınca ona doğru eğildim.

"Bir de ne ?"

"Ona yaklaşma."

"O kim ?" Dedim aynı fısıltıyla. Bakışları bir yere çevrildi.

"O işte." Dediğinde baktığın yere baktım. Biri vardı. Siyah saçları ıslak görünümdeydi ve geriye doğru taranmıştı. Büyük çardağın masasında uzanıyordu ve elindeki minik topu hava atıp tutuyordu. "Karanlıklar prensi."

"Karanlık neyi ?" Dedim çocuğa bakarken. Büyüleyici duruyordu. Kulağındaki uzun küpeler masaya düşmüştü. Siyah kıyafetleri üzerine tam oturmuştu ve ona özel dikildiğini bağırıyordu resmen.

"Karanlıklar prensi işte." Dedi sanki her şey aşikar gibi. Çocuktan gözlerimi alamıyordum. Belli ki Bom'da alamıyordu. "O gerçekten tehlikeli biri. Neyse akşama seçim var. Hadi gidelim."

"Gidelim." Dedim ama hareket etmedim. Onun ise yanımdan uzaklaştığını hissediyordum. Çocuk yani prens sanki ona baktığımı hissetmiş gibi dönüp bana baktı. Bir kaç saniye göz göze geldik. Yüzünde alaylı bir gülümseme oluştu.

"Chaerin." Dedi Bom. Toparlanıp hızla ona döndüm.

"Geliyorum." Diye mırıldandım ve ona doğru yürüdüm. Son kez arkama baktığımda oda bana bakmayı kesmişti. Kendi dünyasına geri dönmüştü. Ben ise Bom'un peşinden ilerlemeye başladım. Şuan sadece seçimi düşünmem gerekiyordu.

▪︎▪︎▪︎▪︎

Hata yapıyorum yeni bir kurguya başlamak için ama siz istiyorsunuz dkdkkdd
Kısa olacak ve ciddiyim!
Çok ciddiyim...
Kısa olmalı...

King Of DarknessHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin