11/bölüm -Happy Birthday!-

1K 37 0
                                    

Selam Deliler*
Başlıktan da okuduğunuz gibi bu bir doğum günü bölümü neden peki?
Çünkü evet 7 Mayıs yazarınızın doğum günü;)
İyi okumalar...
-6 Mayıs-
Ayaz hastanede 1 hafta geçirdikten sonra hastaneden taburcu oldu hiç bir yerinde önemli kırıklar yoktu sadece hafif acı hissediyordu ve şimdilik eli alçıdaydı
Ayaz nerde yaşıyor anne babası nerde şu ana kadar hiç sormamıştım ama merakta etmiyor değilim hani (Şu an yazarınızın aklına fazla merak göte ...... cümlesi geldi sjsjs)
Ikimiz benim evime gidiyorduk orda konuşurduk babam iş nedeniyle 1 haftalığına yurt dışına çıkmıştı
Eve geldiğimizde dışarda bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu bu nedenle her yerimiz ıslanmıştı. Ayaz'a kahve ikram ettikten sonra koltuğa oturdum
"Ayaz bir şey sorabilir miyim? Senin için sakıncalı bir soruysa cevap vermek zorunda değilsin"
"Evet sorabilirsin"
"Nerde yaşıyorsun? Hani okuldan sonra nerde kalıyorsun? Bide şey anne baban ne oldu? En son onları 2 yıl önce görmüştüm"
Ayaz bu soruyu beklemiyormuş gibi biraz gerildi
"Anlatmak zorunda değilsin istemiyorsan"
"Haha Melek yüzünden ne kadar merak ettiğin belli tamam anlatacağım"
"Teşekkür ederim" diyip Ayaz'a sarılıcakken alçısı olduğunu hatırladım ellerim havada kaldı
"O yangından sonra hiç kimsenin yüzüne görünmek istemedim bir süre anne babamın kardeşlerimin bile"
"Sonra?"
"O zamanda pek param olduğunu söylenemez çalışmaya karar verdim ama yaşım yüzünden pek bir işe alınmadım ama sonunda bir işe alınıp para kazanmaya başladım o zaman kimseye ihtiyacım olmadığını anladım kendi paramı kazanıp kendim yaşayabilirdim kimseye muhtaç değildim sonra 2 odalı bir evde yaşadım öyle öyle"
"Peki ailen?"
"2 yıl sonra ilk olarak anne babamın yaşadığı eve gittim ama komşular onların taşındığını söyledi bende ordan gitmiştim sonra kafa dağıtmak için bara gitmeye karar verdim tabi geldiğimde bir sürü insan vardı ve anneme çok benzeyen bir kadın gördüm sonradan annem olduğunu anladım evet ordaydı ilk başta tanımasamda çünkü giydiği kıyafetlerlerle benim tanıdığım anneme değil fahişeye benziyordu yanına gidip dışarı çıkardım annem içimişti ve beni tanımamıştı"
"Hanımefendi nerde yaşıyorsunuz?" diye sordum ne tepki vereceğini Meram edecersine
"Igk Igk ya yakışıklı gel benimle" diye çekiştirmeye başladı beni taksiye oturduğumuzda annem çok iğrenç bir şekilde içki kokuyordu nasıl bu duruma gelmişti aklım almıyordu
Eve geldiğimizde annem koltukta kapandı, kardeşlerim beni görünce sevinçten ağlamaya başladılar ama babamı görmedin evde kardeşlerime sarıldıktan sonra yanaklarını öptüm
"Beyza babam nerde?" Ikisi birden sustu ve birbirine baktılar
"Kaan Beyza söylesenize?"
"Beyza bana çok sıkı sarıldı ve babamın 1 yıl önce denizde fırtına ve çok büyük dalgalar yüzunden arkadaşıyla gemide batıp öldüğünü söyledi annemi sorduğumda ise annemin babamın ölümden sonra çok değiştiğini benim ve babamın aynı anda kaybını kaldıramadığını için içmeye karar vermiş ve şimdi bu durumdaymış"
"Yani babam öldü mü?"
Beyza ağlamaya başladı
"Evet Ayaz abi babam öldü"
Şu an kafam çok karışıktı
"Peki sonra ne yaptın Ayaz?"
Gerçekten Ayaz'ın yaşadığı şeyler herkesin öylesine göz yumup hayatına devam edeceği bir şey değildi
"Sonra kardeşlerimi amcam ve teyzeme teslim ettim annemi de psikoloğa götürdüm ama annem dinlemedi ve başka şehre taşındı sanırsam şu an nerde bilmiyorum"
Ayaz'ın yaşadığı gerçekten çok kötü bir şeylerdi ve herkes böyle olaylardan sonra güçlü ve mutlu olabileceğini sanmıyorum
-Melis'in ağzından-
Melek ve Arda okulda yoktu Melek Ayaz'ın yanındaydı ama Arda'yı bilmiyordum sınıfa girdiğimde bir çok kişi yoktu ve ben hala endişeliydim ama duyduğum haberin yanlış olduğunu düşünerek oturdum ders başladı...
Tik tak tik tak ders bir türlü bitmiyor evet son 10 dakka son 5 dakka evet som 3 dakka ve kapı çaldı olamaz. Içeri nöbetçi öğrenci geldi
"Hocam dersinizı böldüğüm için özür dilerim sınıfınıza yeni öğrenci geliyor"
Bu biraz gerilmeme sebep oldu, içeri Lewis(Melis'in eski okulunda onunla dalga geçen çocuk) girince gözlerim kocaman oldu ve ben saçlarımla yüzümü saklamaya çalıştım. Ona bakmak bile istemiyordum ondan nefret ediyordum ama o benim çocukluk aşkımdı
"Sınıfımıza hoşgeldin adın nedir?" diye sordu Demet Hoca
"Adım Lewis, Lewis Hoffmann"
"Ne güzel bir adın varmış Lewis"
"Evet almanca bir isim aslında"
"Ne güzel"
Evet şu an emindim oydu şu an burdaydı benimle aynı sınıfta
"İstediğin boş bir yere otur Lewis"
Bir an yanımın boş olduğunu hatırlayıp paniğe kapıldım hemen çantamı boş yanıma koyucakken artık çok geçti yanıma oturmuştu...
Şu an öylece sessiz yanında oturuyordum
"Benden korkuyor musun?"
Bir an ne diyeceğimi bilemedim acaba beni hâlâ hatırlıyor mu? Gerçi neden hatırlasın başımı kaldırdım ama risk almak istemedim o yüzden ikinci isimimle konuşucaktım
"Hayır sadece dalmışım senden korktuğumu sanmıyorum zaten?"
"Bu arada ben Lewis"
"Bende Güneş"
Elimi sıktıktan sonra önüne döndü ve sonunda kurtuluş zili tam kalkıp kaçıcakken Lewis arkadan seslendi
"Güneş bana okulu gösterir misin henüz yeniyimde"
Dudağım ısırarak arkama döndüm, sırıtıyordu
"Tabikide"
Burası böyle burası şöyle burası şurası falan filan diye tanıtıktan sonra bir banka oturdum oda yanıma
"Güneş biraz kendinden bahsetsene"
Kendimden bahsedersem tanıyıcağını düşündüm
"Adım Güneş"
"Onu biliyorum zaten haha"
Bu gülüş bu kahkaha küçükken aşık olduğum bu gülüş acaba hâlâ ona karşı bir şey hissediyor muydum?
"Sen kendinden biraz bahset"
"Adım Lewis Hoffmann 18 yaşındayım yakışıklıyım mavi gözlüyum sarışınım"
"Ukala"
"Ya sadece şaka yapıyorum o kadarda yakışıklı değilim aslında"
Nah yakışıklı değilsin salak.
Biraz oturduktan sonra Lewis bana bakmaya başladı
"Güneş erkek arkadaşın var mı?"
Beklenmedik soru karşısında biraz şaşırdım
"Hayır yok neden sordun?"
"Merak ettim sadece" diye gökyüzüne baktı
Bende onunla birlikte baktım hala komik ve şakacı aynı zamandı yakışıklıydı
"Do you have a whatsapp?" gülerek sordu
"Of course" diye komik bir cevap verdim
Benim numaramı aldıktan sonra zil çaldı...
-Evde-
Hemen bir grup kurdum whatsapptan
'Millet yarın Meleğin doğum günü ne yapacağız?'
'Parti yapalım ama nerde?' -Can
'Benim bildiğin bir yer var oraya yapalım'-Arda
'Tamam o zaman ben Meleği yarın o mekâna getiririm, Arda ve Can siz mekânla ilgilenin,ben geri kalanını yaparım'
'Tamamdır patron' -Can
'Emredersiniz paşam:)' -Arda
Berk'e mesaj atasım geldi çünkü Berk Melek için ne kadar değerliydi biliyordum
'Berk ben Melis yarın Meleğin doğum günü parti yapacağız gelicek misin?'
O anda Lewis'e mesaj atmak istedim ama çok kararsızdım
'Lewis ben Güneş yarın çok yakın bir arkadaşımın doğum günü partisi var hani gelmek istersen'
'Tabiki gelmek isterim GÜNEŞ'
Acaba çaktı mı? Neyse ya şu an bu en son umrumda olması gereken şeydi aslında diyerek telefonu kapatım. Mesaj sesi
'Hayır gelmeyi düşünmüyorum' -Berk
Sinirlendim nasıl bu kadar umursamaz olmayı başarıyordu anlamıyordum ama Melis'in de kendine göre planları vardı;) Biraz düşündükten sonra mesaj kısmına basarak yazmaya başladım
'Sen bilirsin ama Melek'te yanlız olmayacak Ayaz'dır Lewis'tir Emre'dir Eren'dir Osman'dır hepsi orda olucak yani merak etme yokluğun fark edilmez diye düşünüyorum'
Haha çok güzeldi 5 4 3 2 1 evet tam düşündüğüm gibi yazıyor...
'Gelmeyi düşünebilirim'
Gülümseyerek telefonu kapattım
-Meleğin ağzından-
Ayaz gittiğinden beri koltukta oturup tıkınıyorum ara sıra telefonumla ugraşıyordum en sevdiğim dizinin 5.sezonunun başlamasına 1,5 ay vardı (Teen wolf aşık olduğum bir dizidir) Her bölümünü şu ana kadar 4-5 kere seyretmişimdir. Tam zamanını öğrenmek için takvime baktığımda yarın için bir etkinlik olduğu yazıyordu bastım
'YARIN DOĞUM GÜNÜN 17. YAŞ KIZI!'
Oha nasıl da unutmuşum yarın doğum günüm ben bile unutuysam Berk'in hatırlaması imkansız ötesi
-Neden hep Berk?
-Bilmiyorum iç ses bağlanmışım ben bildiğin ona
-Çünkü sen malsın
-Good morning tatlım iç ses:)
Saate baktığımda 3 saatir bu koltukta oturduğumu anladım biraz hava almak için dışarı çıktım ama tabikide tipimı falan düzeltikten sonra ama bu sefer delice bir şeyler yapmak istiyordum o yüzden önume gelen otobüse binip en son durağa kadar oturdum indikten sonra gördüğüm bütün kapıların ziline basıp kaçtım küçük çocuk gibi yani ne yapalım 17'me girmeden bir delilik yaşayalım öyle değil mi?
Sonra gidip Burger King'ten bir şeyler daha yedim evde yememe rağmen. Acaba kim hatırlıyor diye bizim gruba yazdım
'Selam yarın için hangi planlarınız var?'
'Ya biz yarın ailemlerle teyzemlere gidicektik' -Can
'Ben Rüya'yla birlikte olucam neden ki bir şey mi oldu? -Arda
'Ben annemlerle alışverişe çıkıcaktım istersen sende gel Melek ev eşyası falan alıcaktık'
Moralim bir an düştü kimse az olsada hatırlamıyordu ben bile hatırlamazken onların hatırlamasini beklemek saçmaydı bende evde kendim pasta yapıp elbise giyip kutlardım Hahah ne kadar malım gerçekten.
Ben herkesin doğum günü tarihlerini biliyordum ama kendimkisini çok önemli bulmadığımdan aklımdan çıkmış.
Burger King'ten çıkıp mağzalara yöneldim çok güzel bir beyaz elbiseye rastladım kabinde kendime bakarken mesaj geldi
'Yarın Emre parti veriyormuş saati sonra sana söylerim gidiyoruz ikimiz. Yarın seni almaya geleceğim şık ol biliyorsun Emre güzel kızları sever;)' -Melis (Bu kısım sanki Melis Meleğin erkek arkadaşı gibi mesaj atmış)
Melis sende mi hala hatırlamadın la? Neyse o partiye katılırsam belki evde yanlızktan gebermem diye elbiseyi alarak eve gittim tabi son durağa kadar otobüste oturunca ilk başlarda kaybolsamda bitkin bir şekilde eve ulaştım
Duşa girip pijamalarımı giydim o anda yine mesaj sesi
-Bugün çok popülersin bakıyorumda telefonun bir türlü susmadı
-Hakklısın iç ses :)
Telefonumu alıp mesaja bastım
'Canım kızım yarın evde olmayacağım çok çok özür dilerim biliyorum doğum günündü ama sana hediyeyi yollayacağım en kısa zamanda evde olmaya çalışacağım seni seviyorum' -My hero dady (Babası)
Babamın gelmemesi beni çok üzüyordu ama doğum günümü hatırlayan tek kişi olarak onu ne kadar çok sevdiğimi tekrar hatırlıyordum
-Annende hiç unutmazdı.
İç sesine lanetler okudum tekrar hatırlatığı için ama hakklıydı
Anne ne kadar özlüyorum seni yarın sabah annemin yanına gidicektim telefonumu kapatarak kendimi hayal gücüm etkinleştirilmiş olan rüyanın ellerine verdim
-7 Mayıs sabah-
Bugün çok geç uyanmıştım yataktan kalkarak saate baktım 11.57 aşağı inerek kendime bir kahve hazırlayıp yukarı çıktım bilgisayarı açarak instagrama girdim 54 takip isteği bir sürü bildirim çok oldu instagrama girmeyeli aslında. Biraz diğer sitelere girerek takıldım vk'ya girdikten sonra çıkmakta çok zorlansamda bilgisayarı kapatarak aşağı indim ve kendime kahvaltılık bir şeyler hazırladım banyoya girip dişimi fırçaladım ve saçımı taradım
Giyindikten sonra telefonumu şarj cihazından çıkartarak evden çıktım bir taksi tutarak adresi söyledim...
Geldikten sonra annemin yanına gelip yaşlarımı tutamadım
"Annem canım annem beni duyuyor musun bilmiyorum ama ben sana muhtacım evet ilk defa doğum günüm senin 'Günaydın doğum günü kızım' cümlenle başlamadı seni ne kadar özledim senin her zerrene muhtacım"
Eve geldiğimde yapacak bir şey yoktu saate baktığımda 6.48 Saat 8'de Melis gelicekti. Dün aldığım elbiseyi dolaptan alarak üstüme geçirdim çok güzel bir elbiseydi saçımla hafif uğraştıktan sonra en sevdiğim parfümü yanlışıkla ağzıma gelene kadar çok güzel sıkmıştım
Kapı sesi...
Aşağı inip kapıyı açtım Melis siyah mini bir elbiseyle karşımdaydı
"Ohh kanka yavaş bu ne güzellik?"
"Abartma Melis sadece EMRE'NİN PARTİSİ İÇİN"
"Çok eğlencez gibi hadi gidelim"
-Can'ın ağzından-
Mekâna geldiğimizde her şey artık hazırdı Rüya ve Arda hep birlikteydiler bu ikilinin arasına kesin bir şey var gibiydi bakıcaz artık
"Rüya bir gelir misin?"
Arda bana ters ters baktıktan sonra ikimizde güldük sanki ajan filmindeyiz
"Efendim kuzen?"
"Ya kuzen şu Arda ile aranızda ne var?"
"Ya hiççççç öyle arkadaşız ya biz"
"Yedim bende zaten"
"Tamam ben onu seviyorum sen biliyorsun zaten oda benden hoşlanıyor sanırım"
"Sanırım? Yanından ayrılmıyor çocuk?"
"Haha evet galiba sanırım"
Biraz ciddi yüz ifadesi yaptıktan sonra
"Rüya bak sen benim tek kuzenimsin benim için ne kadar değerli olduğunu bilmelisin. Arda biraz ciddi ve umursamaz bir çocuk şu ana kadar 1 aydan fazla bir kız arkadaşı olduğunu hiç görmedim duymadım yani seni üzmesine izin veremem anlıyor musun? Eğer bir şey olursa hemen bana söyle tamam mı? Sen benim kardeşim gibisin Rüya"
Rüya bana sarıldı...
"Can biliyorum bende seni çok seviyorum ama Arda beni mutlu ediyor bana zarar vereceğini düşünmüyorum ama sen hep yanımda ol tamam mı? Abim gibi ol"
"Herzaman"
"Her daim"
Rüya yanımda ayrılarak Arda'nın yanına gitti bu ikisi sevgili olmuş gibiler bende kendime birisini bulmalıyım artık;)
-Rüyanın ağzından-
Arda'nın yanına geldiğimde bana gülümseyerek baktı
"Ne oldu sana kötü bir şey mi söyledi?"
"Hayır hiç bir şey olmadı"
"Arda bir şey sorabilir miyim?"
"Evet"
"Şu ana kadar kaç kız arkadaşın oldu?"
Arda biraz gerilsede yine şebek olmayı başarabiliyordu, parmaklarıyla saymaya başladı 10 parmağını geçtiğinde gözlerim açıldı ve gülmeye başladım o da gülmeye başladı
"Arda benden hoşlanıyor musun?"
Arda boş boş yüzüme baktı
"Cevap vermek istemiyors-"
"Hayır bu sorunun cevabını parti sonunda vereceğim"
Diyerek yanımdan uzaklaştı acaba yanlış bir şey mi söyledim ? Bu yerdeki herkes benden büyüktü o yüzden Arda'sız yada Can'sız kendimi yanlız hissediyorum ama partinin sonundaki cevabı öğrenmek için burda olacağım
-Meleğin ağzından-
Mekâna geldiğimizde baya güzel bir yerdi
"Emre çok güzel bir yer seçmiş"
"Evet Emre seçti"
Melis'le içeri girdiğimizde herkes süpriz!! diye bağırdı şoktan ağzım açık kaldı bir sürü insan vardı ve
"Doğum Günün Kutlu Olsun Meleğimiz"
Diye bir poster asılıydı
Herkes bana sarılmaya başladı, şarkı çalmaya başladı herkes bağırıp dans etmeye etrafa baktığımda herkes vardı o benim için özel kişi hariç
"Melek ağzını kapat sinek girer"
Arda'yı Melis'i Can'ı hepsini kendime çekerek çok sıkı sarıldım
"Siz siz hayatımda gördüğüm en iyi arkadaşlarsınız ben bile unutmuşken"
"Doğum günün kutlu olsun Melek" diye yanıma Ayaz geldi ona da çok sıkı sarıldım alçısı olduğunu hatırlayana kadar
Masaya geçtiğimizde herkes dans ediyordu hediyeler doluydu masa pasta yiyip eğleniyordum şarkıda dolayı hiç bir şey duyulmuyordu Melis'in kulağına yaklaştım
"Berk geldi mi?"
"Bilmiyorum ama büyük ihtimalle gelmedi çağırmıştım aslında"
"Neyse umrumda değil eğlencemize bakalım"
"EVET HERKESİ YAVAŞ DANSA ÇAĞIRIYORUZ!"
Dans edenler arasında Arda ve Rüya'yı görünce şaşırmadan edemedim
Melis'le ikimiz kaldık yanımıza sarı saçlı yakışıklı biri yaklaştı Melis'in yanına geldi
"Benimle dans eder misiniz Güneş Hanım?"
Güneş mi? Melis hiç bu ismini kullanmayı sevmezdi
-Melisin ağzından-
Dans ediyorduk ama ben pekte rahatsız değildim kulağıma yaklaştı
"Melis hâlâ bu oyunu oynamaya devam mı edeceksin?" diye güldü gözlerim kocaman açıldı
"N...ne oyunu ne saçmalıyorsun sen?"
"Çok komiksin hahahahla"
Ondan ayrılarak dışarı koştum oda arkamdan koştu
"Melis dur! Dur diyorum dur!"
Dışarı koşuyordum
"Melis yalvarırım
Ve o an aklıma 7.sınıf belirdi
"Evet arkadaşlar şurda gördüğünüz gözlüklü inek varya bana aşıkmış mektupta yazmış(sesli sesli bütün sınıfa okudu)
"Lewis lütfen artık sus lütfen özür dilerim lütfen yeter!"
"Ya senin kendine saygın yok mu ne bu önüne gelene yalvarma"
(Herkes sınıftan çıkınca)
"Biraz acımasız olmayı öğreniceksin gözlüklü kız yalvarmak yerine intikam alıcaksın
Durdum ve arkama baktım sonuna bana yetişmişti
"Sen 'yalvarırım mı' dedin? 7.sınıfı ne çabuk unuttun öyle hayret"
"Ne desen haklısın Melis sadece beni dinlemeni istiyorum lütfen buraya senin için geldim"
"Beni aptal mı sanıyorsun sen!? O dalgaların o takma isimlerin beni ezmeler nasıl unutursun bunları?!"
Bana çok sıkı sarıldı
"Özür dilerim Melis özür dilerim buraya sana karşı yaptığım hataları düzeltmek için geldim lütfen Melis"
"Sarılma bana!" diyerek onu ittrdim ve gittim
-Arda'nın ağzından-
Dans bittikten sonra Rüya'yı dışarı çıkardım Rüya heycanlı yüzüme bakıyordu
"Arda cevabın nedir?"
"Biraz sabret"
Biraz daha yürüdükten sonra nehrin oraya geldik ay ve yıldız çok güzel yansıyordu suyun üstünde
"Neden buraya geldik Arda?"
"Rüya nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama hayır senden hoşlanmıyorum"
Rüya bir an boş boş yüzüme baktıktan sonra arkasına dönüp gidicekken bağırdım bütün sesimle
"Ben sana aşığım!"
Rüya yerinden kıpırdayamadı ama arkasına dönüp koştu ve bana sarıldı bende ona
"Benim sevgilim olucaksın bundan sonra böyle Rüya"
Rüya şok yüzünden ne ifade göstereceğini şaşırdı
"Evet evet olacağım Arda" diye bana daha sıkı sarıldı bende onu havaya kaldırarak döndürdüm. Cebimden Rüya için aldığım kolyeyi çıkardım, Rüya kolyeyi görünce ayrı bi şoka girdi bu beni güldürüyordu
"Bu benim için mi yoksa?"
"Yok Rüya kendim için aldım"
Rüya bir an üzüldü ciddiye aldı galiba
"Ya şaka yapıyorum tabiki senin için"
Kolyeyi taktıktan sonra yanağımdan öptü ve mekâna geri döndük
Arkadaş olarak çıktık sevgili olarak giriyoruz(Fesat)
-Meleğin ağzından-
Parti bitmek üzereydi ve Berk hala yoktu gerçi neyin hayalini kuruyorum Berk benim için partiye mi gelicekti? Bu arada uzun süredir Sinem'i görmüyordum
Mekânda sadece Melis Ben Arda Can Rüya ve Lewis diye tanımadığım bir çocuk kalmıştı
Melis sanki Lewis'le bir mekânda olmaya dayanamıyormuş gibi çantasını alıp dışarı çıktı Lewis'te tahmin etiğim gibi arkasından
Arda ve Rüya ise sevgili olduklarıdan beri hep birlikteydiler gerçi onlar sevgili olmadan önce de öyleydiler
"Rüya ve Arda sevgili tür şeyleri lütfen mekân dışı yapın burda sevgilisi olmayan ben ve doğum günü kızı Melek acı çekiyoruz lütfen mekânı terk ediniz"
Rüya gülmeye başladı bende öyle ikisi dışarı çıktı
Yanıma Can yaklaştı ve sandalyeye oturdu
"Melek ne bu ha bugün doğum günün ama pekte neşeli gözükmüyorsun?
"Sanki bilmiyorsun arda çok umut etmiştim"
"Ya sen niye onu bu ka-"
Can'ın telefonu çaldı
"Birazdan gelirim bu konuyu konuşacağız"
Kocaman mekanda yalnız
kalmıştım saate baktım 11.50 doğum günümün bitmesine son 10 dakka ve Berk için hiç bir umut kalmadı
Berk'e mesaj kısmına girdim ve yazacak mı? diye bekledim ama yok uzun süre ekrana baktım
"Doğum günün kutlu olsun bebeğim"
Kafamı kaldırdığımda Berk çok şık olmuş karşımda duruyordu donup kaldım ama sonra ayağa kalktım.
"Gerçekten geldin mi yoksa bu benim hayal kırıklığımın ve umut bitiminin bana oynadığı bir oyun mu?"
"Son 5 dakkayı saçma sapan konuşarak mı yoksa benimle mi geçirmek istiyorsun?"
"Düşündürücü bir soru"
Berk beni belimde tutarak çekti
Dans ediyorduk biraz dans ettikten sonra Berk saate baktı ve
"5-4-3-2-1!"
Ve beni öptü daha doğrusu bende karşılık veriyordum. Sanki beni öptüğünde etrafta herkes havayı fişek patlamış gibiydi doğum günümü son dakkiklalarını böyle geçireceğimi tahmin edemezdim.
Hoşgeldin 17!
-TUBAWKA_92
Selam kankalar bu şu ana kadar yazdığım en uzun bölüm ummarım beğendiniz öptüm sizi)
Gelecek bölümde Rüya ve Lewis'in resimleri multimedya'da olucak
Bu arada doğum günüm kutlu olsun!
Öptüm:)

-DELİ-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin