28. BÖLÜM: Yem

463 94 31
                                    

Wattpad için hikayenin finali yaklaşıyor minnoşlar. o Yüzden eski düzende ilerleyemiyorum çünkü oturtamıyorum hem de bitmesi beni üzüyor. Neyse size biraz kısa bölümle geldim. Daha fazla yazacaktım ama bekletmek istemedim. Bol yorum istiyorum, okuma listelerine eklemeyi unutmayın

görşenzi ve fuşuk



********

Aylar önceydi, hatta yıllar önce bile olabilirdi. Leon için asır gibiydi kardeşine ulaşamadığından beri. Varis'in bir kız olduğu ortaya çıktıktan sonra Umay'a döndükleri sıra olmuştu. Bir gün Eğitmen Moiz'in siparişleri için Lemah merkezine inmişti. Siparişleri tamamladıktan sonra bir aşevinde karnını doyurmaya niyetlenmişti. Takip edildiğini kesinlikle fark etmemişti. Hoş, kim Leon'u takip etsindi ki?

Aşevindeki boş olan tek masaya geçmiş, hemen sonra garsona sipariş verip yemeğini beklemeye koyulmuştu. Varis'in yıllarca herkesi kandırabilmesine hala şaşırıyordu. Güzeldi Varis Aysera, hiç o kadar güzel gözler görmemişti Leon. Sesi kadife gibiydi, nasıl kalınlaştırmıştı bunca yıl. Sonra düşünmüştü, fark etmişti. Varis onların yanında pek konuşmazdı, sesi tuhaf çıkardı. Hatta ses tellerinde sorun olduğunu düşünüp üzülürdü diğer öğrenciler. "Biz mi kördük yoksa o iyi bir oyuncu muydu?" diye sormuştu kendine.

"Merhaba!"

İzin almadan karşısına oturan adama dik dik bakmıştı Leon. "Siz de kimsiniz?"

Adam pişkince gülümseyerek masaya doğru yaklaşmıştı. "Buralardan değilim." Leon'un kınayan bakışlarına aldırış etmeden masanın üzerindeki elmaya uzanmıştı. "Sana bir habar getirdim, Leon."

"Sizi tanıdığımı sanmıyorum Beyefendi. Neden masama oturduğunuzu öğrenebilir miyim?" Yabancının yaklaşımından hoşlanmadığını belli etmekten çekinmemişti.

Adam elmayı tekrar sepete koyduktan sonra cebini karıştırmıştı. Leon adamdan hiç hoşlanmadığını düşündüğü sıra yabancı, ucunda yonca sarkan altın kolyeyi çıkarıp masanın üzerine bırakmıştı. Leon kolyenin arkasını çevirip kız kardeşi Sila'nın ismini görünce endişeyle doğrulmuştu. Ama adam hala sırıtmaya devam etmişti. "Doğru bildin Leon. Kız kardeşin Alasya Adasında." Leon kolyeyi çekip almıştı adamın elinden. "Şimdi de kocasının gerçek yüzünü öğrendi. Biliyorsun o ahmak herif ile evlenmemesi için çok mücadele etmiştin."

"Ne oldu? Kardeşime bir şey mi yaptı?"

Yabancı adam Leon'un istediği kıvama geldiğini görünce gülümsemeyi kesti. "Damadın bize olan borcunu ödeyemeyince evindeki eşyaları almaya gittik. Arbede çıktı tabi ki." Leon yumruklarını sıktı, adam başını iki yana salladı. "Hayır, isyancı olabiliriz ama şerefsiz değiliz. Ama gerçekten de damadın bir şerefsizmiş de yolumun buraya düşmesine sebep oldu."

Leon bu kez korkuyla "Ne demek istiyorsun?" diye sormuştu.

"Senin Umay'da öğrenci olduğunu ve Varis'e çok yakın olduğunu damadın yumurtladı."

Leon ansızın masaya yumruğunu vurdu. "Asla oyunlarınıza dahil olmayacağım!"

Adam gevşek gülümsemeyle sırtını dikleştirmişti. "Asla, asla deme evlat!"

İşte o günden sonra Leon onların söylediklerini yapmak zorunda kalmıştı. Çünkü kardeşi Alasya Adasındaki isyancı birliklerinin birinde hapsedilmişti. Âsi Sigrun bile adayı sürekli bir şekilde türeyen bu adamlardan temizleyememişti. Leon onlarla nasıl baş edebilsindi? Dediklerini yapmazsa kız kardeşinin ölüsünü Umay'a gönderecekleri konusunda yemin etmişti adam. Leon ailesi ve sadakati arasında sıkışıp kalmıştı. Buna daha fazla tahammül edemediğinin nihayet farkına varmıştı. Çünkü isyancılar hem Leon'un fazla bilgi vermediğini ve bir şeyler bilmediğini fark edip daha fazlası için sıkıştırıyorlardı hem de kardeşinin yaşadığını belirten bir şey vermiyorlardı.

2. Buz ve Rüzgarın KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin