Minho yavaşça uyuyan bedene seslendiğinde Jisung gözlerini aralayıp esnemişti. Uzandığı yerden doğrulup Minho'ya baktığında gülümseyerek onu izlediğini gördü. İkisi aynı anda öne atılıp dudaklarını birleştirdiğinde batmak üzere olan güneş arabanın içine vuruyordu. Yavaşça birbirlerinin dudaklarını emiyorlarken Minho nefeslenmek için yavaşça geri çekildiğinde Jisung mızmızlanmaya başlamıştı.
"İnelim bebeğim sonra devam ederiz."
"Peki o halde."
Jisung kemerini çözüp arabadan indiğinde Minho arabayı kilitleyip elini tuttu. Beraber yürüyüş alanına çıktıklarında Minho kaldırımda dondurma satan bir dükkan gördü.
"Dondurma ister misin?"
"Neli alacağını biliyorsun sevgilim."
"Biliyorum bebeğim."
Minho kıkırdayıp biri çilekli biri de çikolatalı olmak üzere iki tane aldı ve çikolatalı olanı sarı saçlı bedene uzattı.
"Canın isterse benimkinden de yiyebilirsin."
"Sen de öyle."
İkili dondurma yiyerek öylece yürümeye devam ederlerken Minho yanındaki bedeni çekiştirip beraber kuma oturmalarını sağlamıştı. Jisung başını Minho'nun omzuna yasladı ve bir eliyle de elini tuttu.
"Jisung, eğer Soonie o gün Lola'yla birlikte olmasaydı sence şu an böyle olabilir miydik?"
"Ah, sanmıyorum. Yine görüşmeye devam ederdik fakat bu sadece arkadaşça olurdu gibime geliyor. Sana aşık olmamı sağlayan şey bu olaylar sayesinde kalbinle tanışabilmem."
"Eğer bir gün benden sıkılırsan beni terk edecek misin?"
"Öyle bir gün asla olmayacak sevgilim, senden sıkılmayacağıma emin olabilirsin."
"Solucan olsaydım yine beni sever miydin?"
"Solucan olsaydın seni görmezdim bile amına koyayım."
"Ben de seni seviyorum bebeğim."
Jisung kıkırdayıp dondurmasından Minho'ya uzattı. Minho onu kabul edip kendi dondurmasından uzattı. Beraber dondurmalarını bitirdiklerinde Minho Jisung'un dizlerine yatmıştı. Jisung ellerini saçlarına daldırıp okşarken Minho anın verdiği rahatlıkla iyice yerleşmişti yerine.
"Minho eğer bir gün evlenirsek kaç tane çocuğumuz olur?"
"Evlenelim öyle karar veririz."
"Ama şimdi hayal etmek istiyorum sadece bir fikir söylesen olmaz mı?"
"Hm...2? Birisi kız olur diğeri erkek olur ve birbirlerine destek olurlar. Nasıl istiyorlarsa öyle büyürler ve onların kararlarına karışmak zaten bize düşmez."
"Minho çok güzel bir baba olacaksın ağlamak istiyorum."
"Ağlama bebeğim, biz de ölene dek beraber olacağız. Bahçeli bir evimiz olur ve kedilerimizin yanına belki bir köpek, ne dersin?"
"Gözümden bir şey akıyor derim."
Minho yattığı yerden doğrulmaya çalıştığında Jisung onu durdurup kalkmasını engelledi.
"İyiyim sevgilim, sadece bunlar fazla güzel şeyler. Minho hep benimle ol sevgilim, beni asla bırakma çünkü ben seni bırakmayı aklımın ucundan bile geçirmiyorum."
"Bunları aklından çıkar bebeğim, seni asla bırakmayacağıma söz veriyorum. Ölüm bizi ayırana kadar beraber olacağız."
"Seni çok seviyorum sevgilim, bunu saatlerce söyleyebilirim."
"Ben de seni seviyorum dördüncü kedim, eve gidelim ve seni güzelce seveyim."
"Min eve gidince bize gelsene bir tane dizi bulmuştum ve beraber izleriz diye izlemedim. İstersen ona başlarız, Soonie'yi de getir belki gece bizde kalırsınız."
"Olur güzelim izleyelim ama önce markete gidip abur cubur alalım. Seni beslemem gerekiyor demiştim."
"Hangi türlü besleyeceksin?"
"Başlama annem gibi, nasıl istersen öyle besleyeceğim."
"Aşığım."
"Ben daha çok."
~~~
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
