Buluşma ve rüya

68 7 13
                                    

Günümüz:

Jisoo:

Her sabah uyandığımda Taehyung'un beni öptüğü hissiyle uyanıyorum. Sözünü tutuyorsun sevgilim, 2 yıl boyunca her gün beni öperek uyandırıyorsun. Ben de senin için yaşamaya çalışıyorum.

Bu sabah Jennie bir mesaj attı. Rosé ve beni bir tanışma randevusuna götürmek istiyormuş. Söylediğine göre tanıştıracağı kişiler Kai'nin arkadaşlarıymış. Gelemeyeceğimi söyledim, Rosé'ye Jimin'i unutturmak için yeni biriyle tanıştıracakmış. Kai ile 3 yıllık ilişkisi böyle başladı ya, herkesi kendi gibi sanıyor. Rosé için gitmek zorunda kaldım. "Lisa gelmiyor mu?" dedim, o Jungkook'a platonik olmaktan vazgeçmez dedi. Ben yine date kurbanıydım.

Öylesine pantolon ve t-shirt giyecektim, yarım saat sonra Jennie beni giyindirmek için evime geldi. İstemediğim hâlde bana makyaj yaptı, kendi elbiselerinden birini getirdi. Onu giydirdi. Hadi bakalım daha neler yaptırıcak bize.

- JENNİE BUNUN ETEĞİ ÇOK KISA DEĞİL Mİ!?!?!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


- JENNİE BUNUN ETEĞİ ÇOK KISA DEĞİL Mİ!?!?!

- Ne bağırıyorsun Jichu, gayet normal. Hem senin bacakların çok güzel. Seni seksi göstersin diye bunu seçtim.

- Onlar nasıl laflar öyle. Hem bu çok abartılı giymem bunu.

- İtiraz yok paşa paşa giyeceksin. Hadi hızlı ol Kai'ler yola çıkmış bile.

Birkaç saat sonra bir kafeye varmıştık. Yol boyunca Jennie'ye sitem ediyordum ama tınlamıyordu bile. Rosé zaten 3 aydır depresyonda gibiydi. Jimin şerefsizi onu aniden terketmiş üstüne hiç arayıp sormamıştı. Rosé ona deliler gibi aşıktı. Böylesi hiç iyi olmadı.

Kafeye vardığımızda 3 kişi bizi bekliyordu. Biri bildiğimiz üzere Jennie'nin 3 yıllık sevgilisi Kai'ydi ve diğerlerini tanımıyorduk. Ah Jennie ah nerelere getirdin bizi.

Ben ve Rosé masaya yaklaşırken Jennie bizim için ayırttığı yerlere oturttu. Herkes eşleştiği kişiyle oturacakmış. Benim karşımdaki çocuk çok kibar birine benziyordu. Temiz yüzlü ve yakışıklıydı da. Adını sordum, "Kim Junmyeon" dedi ve ekledi "Ama bana Suho diyebilirsin." Benim adımı sordu ve yavaş yavaş tanışmaya başladık.

Göz ucuyla kızlara baktım Jennie, Kai'nin ağzına patates veriyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Göz ucuyla kızlara baktım Jennie, Kai'nin ağzına patates veriyordu. Eğğğww iğrenç romantikler.

Rosé ise kendi partneriyle çoktan konuşmayı ilerletmişti. Müzik zevkleri benziyormuş hatta bir ara Rosé'nin "Reputation mı yoksa 1989 mı?" diye sorduğunu duydum. Rosé'nin Taylor Swift aşığı olduğunu bilmeyen yoktur herhalde.

Biz ise daha yeni tanışıyorduk. Konuşacak konu bulamayıp bakışmaya başladık. Hemen ardından Jennie hadi hepimiz birbirimizle tanışalım dedi. Rosé'nin partnerine selam verdim. Adı Chanyeol'muş. Rosé'yle çok benziyorlar. Yakışırlar.

Suho'ya tekrar dönüp biraz konuşmaya çalıştım. O da kibarca cevap verip sohbeti ilerletiyordu. Numaramı istedi verdim. Kai ve Jennie'nin zoruyla instagramdan da takipleştik.

Buluşmanın sonuna doğru Jennie "Ee beğendiniz mi birbirinizi?" Dedi. Rosé ve Chanyeol ilişki yapmak istemiyorlarmış. "Konuşmaya tabii ki devam ederiz ama yakın arkadaş olmak istiyoruz." Dediler.
Sıra bize gelince Suho'ya baktım. Samimi bir gülümsemeyle o da bana baktı. Onu kırmamak için "Bilmiyoruz, konuşmaya devam edince göreceğiz." Dedim o da başıyla onayladı. Hayatımda kimseyi istemiyorum diyemezdim ya.

Rosé ve Chanyeol gülüşüp içeceklerini içerken bir anda Rosé korkuyla kafenin camından dışarı baktı. Jimin gelmişti.

Taehyung:

Bu gece rüyamda yine Jisoo'yu gördüm. 2 yıldır sürekli olarak devam ediyor bu şey. Her gece rüyamda Jisoo'nun hayatından kesitler görüyorum. Bu gece gördüğüm de onlardan biriydi.

Jisoo bir kafede oturuyordu. Yanında arkadaşları Jennie ve Rosé vardı. Bir elbise giymişti ve fazla güzeldi. Her zamanki Sooya'm. Masanın karşı tarafında Jennie'nin  sevgilisi Kai ve 2 çocuk daha vardı. Jisoo'nun karşısındaki kimdi? Neden tam da Jisoo'nun karşısına oturmuştu? Her neyse Jichu'm mutlu olsun bana yeter de Jisoo'nun bir derdi var gibiydi. Daha sonra kafeye biri girdi. Jimin hyung muydu o?

Jisoo'nun kolunda ona verdiğim bileklik her gördüğüm rüyada olduğu gibi kolundan ayrılmıyordu. Bu sefer neler dönüyordu?

Sabah kalkınca çabucak kahvaltımı yapıp kütüphaneye gittim. Son zamanlarda düşündüğüm paralel evren teorisini araştıracaktım. Buraya yavaş yavaş alışmaya başlamıştım. Farklı geliyordu ama güzeldi. Ayrıca Shin Taeyeol ne ya başka isim mi bulamadınız?!

Kütüphanedeki araştırmalarımı yaparken bir yandan da Starfox'tan aldığım cool lime'ımı yudumluyordum. Açıkçası buradaki Starfox'un cool lime'ı öbür dünyadaki Starbucks'ın cool lime'ından daha güzeldi. Eğer gerçek dünyaya dönebilirsem bir kazan dolusu cool lime ve tarifini alıp gidicem.

Araştırmam sonucu birkaç kanıya vardım. 2 dünya efsanesi diye bir dedikodu varmış ama şehir efsanesi olarak görülüyormuş. Bu efsaneye göre kişi bir evrenden başka bir evrene bir eşya aracılığıyla geçiş yapabilirmiş. Sanırım benim eşyam da bu bileklik.

Peki nasıl döneceğim? Bunun hakkında hiç bilgi bulamadım. Ya öbür dünyada ben ölüysem ve bu yüzden geri dönemezsem? Jisoo'yu hiç göremeyeceğim demektir bu. Peki ya Jisoo? Ona da aynı şey olmuş mudur? Ancak bir sayfada da 500 yılda bir gerçekleşen bu olayın sadece bir insan üstünde etkili olduğu yazıyordu. Yani Jisoo burada olamaz. Offf kafayı yiyeceğim. Neden buradayım ben???

__________________

Selammm bu en sevdiğim bölüm oldu. Biraz uzun ama çok eğlenceliydi. Yazarken aşırı eğlendim. Ben de sizin gibi bir diziyi izler gibi izliyorum. Bu bölüm eğlendiniz mi yorum yazmayı unutmayııınnnn!!!💘💕🎉💖💗💙

Origami Hearts || vsooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin