Çok güzel bir rüyanın içerisindeydim.
"mutluyum artık İstediğim her şey oluyor" diye düşünüp mal gibi sevinirken lanet alarmın sesi ile uyandım. O kadar sinirliydim ki alarmı alıp duvara fırlattım ve benim sert bakışlarım ile alarm kırıldı.Sinirliydim aynı zamanda üzgün... Çünkü sonunda bir sosisi dans ederken görebilmiştim ve onunla dans edecekken bu lanet alarm beni engelledi... ağladım... sessizce... çaresizce...
Annem alarmın kırılma sesini duymuş ve benim uyandığımı anlamış olacak ki mutfaktan bana seslendi:
"Hacer gız galktın mı? Gel de anana yardım et hayırsız!!!" diye bağırdı."Anne zaten üzgünüm birde sen üzerime gelme" dedim ağlayarak
"Terk edicem bu evi!! " diye bağırdım"Ordan gonuşması golay geliyo demi? Aptal Abdal gonuşma alırım ayağımın altına GELDE YARDIM ET DİYOZ SENİN AĞLAMANI MI ÇEGİCEM BİRDE" diye bağırdı ve bir terlik odamın kapısının aralığından içeri girip kafama vurdu. Sesimi çıkarmadım kendimce uflaya puflaya mutfağa doğru gittim.
"Geldim geldim. Ne yapmam gerekiyor?" dedim yüzüm asık bi şekilde.
"sen şu çatallar- HAYDAAA DAHA YÜZÜNÜ GÖZÜNÜ YIKAMAMIŞ HANIM EFENDİ. GÖZÜNDEKİ ÇAPAĞIYLA GELMİŞ.Oy Allahım ne yapacam ben bu gızla"
"Ya anne sen çağırdın diye hemen geldim ufff tamam gidiom ben"
Banyoya doğru ilerledim. Yüzümü güzelce yıkadım saçımı tarayıp at kuyruğu yapıp tek makyaj malzemelerim olan rimel ve lip balmı sürdüm. Fakirim yapcak bir şey yok. Üzerime takım elbise giydim ve mutfağa doğru ilerledim.Mutfağa gittiğimde annem sofrayı hazırlamıştı.
"heh geldin mi. Oturda ye haydi. Bu gün senin ilk iş günün demi. Aman yine Bi sakarlık yapıp millete rezil olmada hayırsız gızım benim" dedi yüzüme yapmacık bir gülümseme takındım
"evet anne ilk iş günüm. Saat 7:40 ta çıkarım" derken saate baktım saat 8:09 du Tanrım geç kalmıştım. Hemen sofradan kalktım. Kapıya doğru yönelirken "Anne ben çıkıyom" diye bağırdım "iyi hayde dikkat et kendine" diye bağırdı mutfaktan. Bazen "annemin sesi nasıl kısılmıyor boğazı acımıyor mu" diye düşünüyorum.
Dışarı çıktım ve şansa bakın taksi geliyordu hemen elimi yukarı kaldırıp"taksi"diye bağırdım. Beni görünce durdu. Şoför koltuğunda oturan tahminen 40-50 yaşlarında ki amca
"nereye abla?" diye sordu. E tabi bende
"abla senin anandır KBM Şirketine git"
"valla uzak yol olduğu için seni götürecem yoksa atarım seni taksiden terbiyesiz "
Aradan biraz zaman geçti ve şirketin önüne geldim. Şirketin kapısının yanındaki tabelada kocaman harflerle
"KURT BABA MİMARİYE ŞİRKETİ" yazıyordu "KBM Şirketi" nin açılımıydı. Şirketin adından da anlaşılacağı gibi iki arrakadaş dolaşırken bir bina, gökdelen veya saat kulesi gördüklerinde
"şu binayı görüyor musun?"
"evet"
"SANA GİRSİN" diyaloğunun döndüğü binalar, gökdelenler ve saat kuleleri tasarlıyordu.
İçeri koşarak girdim ve ceo nun olduğu odaya girecekken birisi beni durdurmasıyla irkildim.
Elinden hiç ayrılmayan içi milyonlarca kağıt ile dolu olan dosya, gözünde yuvarlak kalın çerçeveli gözlükler, kalemle tutturulmuş dağınık topuz, üzerindeki takım elbise, dudağında ki kırmızımsı ruj ve rimel ile sanki burda yatıp kalıyormuş gibi gözükmesine rağmen yine de çok güzel görünen bu kadın beni büyülemişti.
"sizi öylece içeri alamam. Eğer acil ise ne için geldiğinizi ve adınızı bana söyleyin ben kendisine iletirim" dediğinde üstün zekam ile onun Ceo nun asistanı olduğunu anlamıştım.
"eee şey burda çalışmaya başlayacaktım adım Hacer... Hacer Sertbakanoğulları"
Ben bunları söyledikten sonra o kocaman dosyasını açıp bir şeylere baktı ve bana dönüp"tamam ben kendisine iletirim. Bu arada ben Aylin Altıncı Ceomuz Memati Kurtbaba nın asisitanıyım"
"tanıştığımıza memnun oldum" dedim gülümseyerek.
Aylin beklemem için bir yeri işaret etti ve ceonun odasına girdi. Yaklaşık 15 dakika sonra odadan çıkıp.
"girebilirsin Hacer. Memati Bey seni bekliyor. Bu arada sanırım biraz geç kalmışsın bunun için biraz sinirli olabilir dikkatli ol" dedi. Neden dikkat etmem gerekiyor ki adam beni kılıçla kellemi almak için mi bekliyor? Süper ilk günden geç kaldım ve patronum Aylin 'in anlattığına göre oldukça sinirli biri. Tamam kapının önündeyim kapıyı 3 kez tıkladım ve içeriden gür bir ses "gir" deyince götümü sağlama alıp içeri girdim...