11

86 15 0
                                    

Caner'den

"Cidden mi? İşin mi yok be kardeşim?"

"Senin yüzünden Bulut zarar gördü ve iyi değil. Seni öldürmediğime şükret sen."

"O nerede? Onu görmem lazım."

"Hayır, ona zarar veriyorsun. Seni seviyor ve bu gücünü etkiliyor. Bir zihnini kontrol edemediğin ve kendini kastığın için dağılmış durumda."

"Onu o yüzden mi göremedim?"

"Evet. Şu anlık insancıl faaliyetlerini de kaybetti."

"O zaman sen nereden biliyorsun onu?"

"Ona gücü devreden bendim. Yani ne olursa olsun o beni, ben de onu görebiliyordum ama senin yüzünden aramızdaki bağ güçsüzleşti ve azaldı. Onu sadece görebiliyorum çünkü lanet olsun ki seni seviyor!"

"Beni gerçekten seviyor mu?"

"Hem de nasıl. Beni görmeye bile gelmedi senin yüzünden!"

"Yoksa sen de mi onu seviyorsun da bu kadar dolmuşsun bana karşı?"

"Tabii ki de seviyorum yoksa gücümü niye ona vereyim?"

"Bulut önceden insan mıydı?"

"Evet."

Derin bir iç geçirdikten sonra devam etti:

"O çok tatlı ve yakışıklıydı. Onu kimse görmesin istedim. Zamanla arkadaş olduk. Ona bir toz bulutuna dönüşebildiğimi anlattım. Benim iradem ondan biraz daha kuvvetliydi bu yüzden kendi insan görüntüm de vardı. Ona bunu söylemedim ve gücümü ona vermeyi teklif ettim. Çok hoşuna gitmişti. Gücü ona aktardığımda buluta dönüştü adı gibi. Gözlerindeki hayal kırıklığını unutamıyorum. Bana hiç davranmadığı kadar sert davrandı ve konuşmadı. Belki neye dönüşeceğini bilseydi o da kendi insan formuna dönüşebilecek kadar kendinde hakimiyet sağlayabilirdi."

"Seni... kaltak kadın! Senin yüzünden Bulut hiç istemediği bir hayat yaşıyor farkında mısın?! Elim ayağım bağlı olmasa sana öyle bir geçirirdim ki. Beni hemen Bulut'a götür."

"Sakin ol sakin."

"Ne sakin olması manyak?! Bulut'la konuşmalıyım diyorum."

"Bulut zaten burada."

Topuklu ayakkabının çıkardığı sesle konuşan kadının beni çözeceğini düşünerek yumruğumu sıkmaya başladım. Fazla bile dayanmıştım.

Ellerim çözülür çözülmez beni çözenin ellerini tek elimle tuttum.

"Şimdi bittin sen."

Diğer elimle gözlerimdeki bandı çözdüm.

"Caner."

Karşımda kesinlikle gözyaşlarıyla parlayan turuncu gözleriyle insan formunda bir Bulut beklemiyordum. Nutkum tutulmuştu adeta.

Hemen ellerimi beline indirip kucağıma oturmasını sağladım ve sarıldım.

"Bulut'um."

Biraz sonra çekilip uzun uzun onu izledim.

"Çirkin miyim?"

"Hayır, gördüğüm en mükemmel ve güzel kişisin."

"Sen de öylesin benim için."

"Ama sen nasıl? O kadın dedi ki-"

"Biliyorum, dinledim sizi. Gücümün sınırlarını zorlayınca sis gibi dağıldım. Kendimi toparlayıp denedim ve bum! Bir anda insan formundayım."

"O kadını geberteceğim!"

Kalkmaya çalışmamla Bulut iyice kucağıma yerleşti.

"Gitme. Zaten bir aydır uyanmadın."

"Bir aydır mı?"

Kafasıyla onayladı.

"Tanrı'm çok tatlısın. Seni bir kez daha sevdim."

Gülümsedi. Gülümseyişi bile mükemmeldi.

"Özellikle gözlerinin hayranıyım. Turuncu turuncu böyle."

"O kadar güzeller mi? Bence senin kahvelerin daha güzel."

Gözlerini yere indirerek konuşmasıyla elimi çenesine koydum. Kafasını kaldırıp dudaklarımı önce yanağına sonra dudağına bastırıp geri çekildim.

Donmuş kalmıştı. Eli önce yanağında sonra da biraz dudağında takılı kaldı.

"Beğenmedin mi?"

"Hayır. Bu...bu çok güzeldi. Bir daha yapalım!"

"Sen bulutken bir utangaçtın. Nereye gitti o?"

"Ben varım. Beğenemedin mi?"

"Beğendim. İkisini de beğeniyorum."

Gözlerimi kapattım. Titreyen nefesini hissetmemle gülümsemem genişledi. En sonunda dudaklarını dudaklarımla buluşturmuştu.

Başka (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin