6

137 22 0
                                    

Bulut'tan

Caner'le geçirdiğim bu günler hayatımın en güzel günleriydi. Sanki bir insanmış gibi hissediyordum.

Caner'in odasına girip uyuduğunu görünce aklıma bir fikir geldi. Bu fikir biraz utanmamı sağlasa da tepkisini merak ediyordum.

Caner'in içine sızıp rüyasına baktığımda boş bir rüyadaydı. Bunu görmemle rüyaya kendimi dahil edip Caner'e yaklaştım.

"Seni öpebilir miyim?"

"Ne diyorsun Bulut? Sen nasıl girdin rüyama?"

Dudaklarına dudaklarımı bastırdım önce. Bir tepki gelmeyince üst dudağını emdim. Alt dudağımın emildiğini hissettiğimde heyecanlanmıştım.

Karşılık vermesine şaşırmıştım. Biz şimdi gerçekte öpüşmüş sayılır mıydık?

Yavaşça kendimi geri çekip rüyasından buhar olup kaybolurken duyduğum sözlerle gülümsedim.

"Hey! Nereye? Daha öpüşüyorduk ama. Böyle bırakamazsın. Gitme!"

Caner'in kontrolünü bırakıp utançla odadan çıktım.

Uyanmasını bekleyecektim ardından odaya bir şey olmamış gibi girecektim. Tabii eğer sakinleşebilirsem.

Hiç hissetmediğim duygular içimde dört dönüyordu. Karşılık vermesi ve sözleri rüya olmasından mı kaynaklıydı yoksa o da beni seviyor muydu?

Bu soruları ona nasıl sorabilirdim ki? Hiç olmazsa onu sevdiğimi nasıl söyleyebilirdim?

Odasındaki tıkırtıları duymamla oraya geri döndüm. Kendi kendine homurdanıyordu.

"Oha Caner! Ne diyeyim sana? Alt tarafı rüyada öpüşüyordunuz! Bundan etkilenilir mi be oğlum? Üstelik o sadece bir bulut!" diye diye banyoya ilerledi.

Beni sadece bulut gibi mi görüyordu? Hiç değilse arkadaşı olarak görmesini beklerdim ama o benim gerçekliğime bile inanmıyordu.

Havadan oluşan vücudumda oluşan huzursuzlukla hemen kısa bir not yazarak evi terk ettim.

"Geri geleceğim."

Sanırım gerçekten Caner'e karşı ne olduğumu düşünmeliydim ama bunu yapacak halim yoktu. Kafamı dağıtmam lazımdı.

İnsan olsaydım birkaç içkiyle hemen unutacak olabilirdim. Keşke insan olsaydım. Bunu eskiden istemezdim ama sanırım bazı şeyler değişirdi. Belki insan olsam bir şansım olabilirdi. Konu yine Caner'e kayınca etrafımda dönerek düşüncelerimi dağıtmaya çalıştım.

Yollarda geziniyordum herhangi bir sorun çıkarsa ona odaklanırdım ama ne hikmetse sanki her gün dünya böyle düzenliymişçesine hiçbir pürüz yoktu.

Caner'in bugün çekimi olduğu aklıma gelince her şeyi yapmaktan vazgeçip şirkete doğru yol aldım.

İyi de o beni görebiliyordu.

Çekimlerdeki birine dönüşmek mantıklı olabilirdi.

Filmin yönetmenini kontrol etmek cazip gelmişti.

Hem senaryodaki istemediğim yerleri de gayet rahat çıkartabilirdim.

Adamı bulunca kontrolü aldım.

Ne demek Caner başroldeydi!

Nasıl kızla öpüşme sahnesi vardı!

İş başa düştü. Tam yaklaşmışlardı ki konuştum:

"Vazgeçtim bu sahneden. Herhangi bir yakınlaşma olmasın. Kız başrolün kardeşiyle sevgili olmaya karar versin başrolde bunu duyunca üzülsün ve çekip gitsin."

Mis gibi senaryo. Caner'imi kurtarmıştım şu boya kutusundan.

Birbirlerinden uzaklaştıklarında zaferle gülümsedim.

Başka (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin