Soğuk bedenim, senin soğuk dokunuşlarını garipsemiyor. Hatta dudaklarının değdiği her bir zerrem büyük bir sıcaklıkla alev alıyor. Sigara kokan ağzın ilk defa beni rahatsız etmiyor; normalde sigaraya karşı olan hassasiyetimden dolayı, benimle öpüşmeden önce naneli şeker yerdin. Zamanla neyin değiştiğini merak etmemi sağlıyorsun, Felix. Çünkü ilişkimiz eskisi gibi değil -hissettirmiyor.
"Kötü alışkanlıklarım var." Cümlenin ardından dudaklarının yeri, benim dudaklarım oluyor. Beni içinden geldiği için değil de, sanki konuşmamı istemediğinden dolayı öpüyormuşsun gibi. Sigaradan veya uyuşturucudan bahsettiğini düşünüyorum. Hani şu sana zarar veririm gibisinden klişeler var ya, onları ima ettiğini düşünüyorum. Beni bırakman için harika bir sebep bu.
Dudakların uzaklaştığında benimkinden, güzel kokuna karışmış sigara kokusu ile cezalandırıyorum ciğerlerimi. Ardından devam ediyorsun: "Üzmüyor muyum seni hiç?"
'Felix'in Hyunjin'i bırakması için sebepler' listesine eklediğim yeni madde ciddi anlamda götüme giriyor. İçimdeki düşünce fırtınasını yatıştırmak adına gülümsüyorum: "Varsın beni üzen kişi sen ol."
"Beni hiç sevmediler Hwang," başını göğsüme koyuyorsun büyük bir kırgınlıkla. "Neden bilmiyorum."
Ellerim, o yumuşacık saçlarına gidiyor; bir teline zarar gelse dünyayı yıkabileceğim o güzelim saçların.. Hani şu, fazla renkli olan. Saçlarını düşünmek, onları zihnimde betimlemek çok hoşuma gidiyor.
"Beni anladın."
Titrek nefeslerimi kontrol edemediğimden nefeslerimi tutuyorum. Cümlelerin de ruhun kadar ağır, yok mu seni bu dünyadan kurtarmanın yolu?
Umarım bu dünyadan kurtulmanın bir yolu vardır sevgilim. Çünkü sen, bu kadar acı içinde yaşayamıyorsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
everything is blue and u
Fanfictiongideceğini söylediğinde, kalmanı isteyemem senden. [hyunlix mini fic]