Yine oluyor Hyun.
Yine kulaklarım uğuldamaya, gözlerim kararmaya başlıyor ve yaşlar ince bir yol çizerek yanaklarımdan yuvarlanıyor. Bunu görseydin kızar mıydın, sanırım. Sırf bu yüzden kendimi üzmemem gerektiğini ve bunların üstesinden gelebilecek kadar güçlü olduğumu söylerdin. Başımı göğsüne yaslayıp saçlarımı okşar ve beni iyice kucağına çekerdin. Dediğin şeylere en çok kendin kızardın, ama doğru olanın bu olduğunu bildiğin için elinden bir şey gelmemesine lanet eder ve bana sımsıkı sarılırdın. Bana kıyamazdın çünkü, bu zorlukların hayatın bir parçası olduğunu ve bunları aşmam gerektiğini, aşarsam diğer parçaları tamamlarken daha az acı çekeceğimi bilirdin ama ufacık bile olsa acı çekmeme veya üzülmeme katlanamazdın. İçini kaplayan suçluluk duygusu nedeniyle kendinden bir kez daha nefret ederdin.
Olanların hiçbirinde suçun olmamasına rağmen.
Hala kulaklarımda çınlayan fren sesleri ve o korkunç kaza.
Kabuslarımın gerçekleri etkileyecek kadar güçlü olduğunu bilseydim, inan bana bir daha asla uyumazdım Jinnie.
Her şey o zaman gördüğüm gibiydi, bakışların bile içine sıkışıp kaldığın bu durumdan kurtulamayacağını anlamışçasına kırgın ve durgundu. Fakat kabuslarımdakinden farklı olarak, gözlerimiz birbiriyle buluştuğunda ifadesiz bir şekilde bakmıyordun bana. Kalbin ne kadar çabalarsak çabalayalım bazı şeyleri değiştiremeyeceğimiz gerçeğiyle binlerce parçaya ayrılmış ve bu parçalar gözlerine yansımış gibiydi.
Sadece kaza.
İnsanların gördüğü şekliyle.
Veya sadece görmek istediği haliyle.
Ne görülenlere ne de algılara güveniyorum Jinnie.
Bazen gerçekleri görmek için gözlerini kapatman gerekir.
Seni hayattan koparan kişinin yüzündeki korku ve endişe kaza gibi görünebilir, ama sağlık ekiplerinin olay yerine 1 saat sonra gelmesi kaza gibi durmuyor.
Ters yola giren arabanın sana çarpması kaza gibi görünebilir, ama ardından duyulan iki el silah sesi kaza gibi durmuyor.
Olaya tanıklık yapanların ifadeleri bunu bir kazaymış gibi gösterebilir, ama benim gördüklerim kaza değil.
Ne olacağını gayet iyi biliyor gibiydin, hatta belki evrenin işini kolaylaştırmak için kasıtlı olarak o kadar tepkisiz davrandın.
Dediğin gibi.
Kader gözlerimin önünde suçlularla işbirliği yaptı ve gerçekleri sadece gördükleriyle yetinmeyenler sezdi.
Özür dilercesine bakan gözlerin buradan gitmem konusunda yalvarır gibiydi.
Ve benim elimden gelen tek şey, donakalmış bir şekilde sevdiğim kişinin ölümünü izlemekti.
Daha doğrusu öldürülmesini.
Kkami yokluğuna hala alışamadı, eskisine göre oldukça fazla uyuyor ve yerinden hiç kıpırdamadan eskiden her gün neşeyle oturup masallar okuduğun minderlere bakıyor.
Her sabah suladığın ve özenle baktığın menekşeler kırgın görünüyor, ne kadar sulasam ve bakımlarını yapsam da fayda etmiyor. Her gün onca umutsuzluğa ve kötülüğe rağmen dünyayı ışığıyla süsleyen Güneş onlara yeterli gelmiyor sanırım. Gülümsemenle yaydığın fakat varlığını kabul etmediğin ışığa da ihtiyaçları var.
Her gün açmayacağını bildiğim halde seni arıyorum. Okumayacağını bildiğim halde sık sık mektup gönderiyorum. Posta memuru bundan bıkmış olacak ki mektuplarım artık sana bile gitmiyor, sadece çöp kutusunu boyluyor.
Her gün kapına çiçekler bırakıyorum ve sonra solmuş olanları alıp saklıyorum. Ve yine her gece senin silüetini izlerken uyuyakalıyorum.
En azından rüyalarımız Jinnie, orada insanlar yok. Orada bize zarar verebilecek hiçbir şey yok. Fakat o kadar korkmuş olmalısın ki rüyalarımda bile bulamıyorum seni. Umarım gerçekten seni bulamayacakları güvenli bir yere saklanmışsındır Hyunnie.
Suçlular bu kadar korkusuz değil ama Jinnie. Aksine suç işlemek konusunda eskisinden de cesurlar. 2 kurşun kovanı ve dokunmaya bile kıyamadığım saç tellerinle dolu bir zarf bırakacak kadar. Ama korkmana gerek yok Hyunnie, artık bize daha fazla zarar veremezler.
Özür dilerim Hyunnie, ikimiz için de mutlu olamıyorum. İkimiz için de çabalayamıyorum. İkimiz için de canlı kalamıyorum. İkimiz için de yaşayamıyorum.
Beni yanına al Hyun ve buralardan çok uzaklara gidelim. Zamanın ve mekanın bizi bulamayacağı, hiçbir hırsın veya kötülüğün bizi bulamayacağı, hiç ayrılmayacağımız bir yere götür.
Seni çok özlüyorum Hyunnie, hayallerinle geçen ve nefes almanın zorlaştığı her an.
----------------------------------------------------------------------------
온 세상이 바뀌어가도
아직 나는 그대론 걸
내가 걸어가는 이 길을 꿈꾸던
그때 그대로
그때 그대로
내 매일을 춤추던
처음 그 자리에 남아 있는 걸
But you'll never know unless you walk in my shoes
You'll never know 엉켜버린 내 끈
'Cause everybody sees what they wanna see
It's easier to judge me than to believe
깊이 숨겼던 낡은 생각들
가끔 나를 잡고 괴롭히지만
그럴수록 I'ma shine baby
You know they ain't got a shot on me
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Never Know-[HyunHo]
FanficCan everybody see how much pain i'm in? ❥"Blackpink-You Never Know" şarkısından esinlenilmiştir.