Silent Cry

Eleven

Seungmin uykuya dalmadan önce oldukça düşündü okulda kendi yaşında çok fazla Hwang yoktu.

Hwang Jeon
Hwang Sejong
Hwang Jongho
Hwang Wonhu
Ve Hwang Hyunjin...

Seungmin diğerleri hakkında çok bilgi sahibi değildi ama Hwang Hyunjin...

Onun hakkında çok fazla dedikodu vardı aslında tam da Sam'in dediği gibi bir sürü kötü laf...

Seungmin düşündü Hyunjin olabilir miydi? Sonuçta diğer Hwanglar hakkında ortada cidden bir laf yoktu ve de Chan ile bir yakınlıkları yoktu.

Seungmin Hyunjin'i de çok fazla Chan ile görmemişti ama yani arada bir görüyordu.

Ayrıca Hwang Hyunjin'den nefret etmiyordu. Böyle düşünebilirdi çevredekiler ama o Hyunjin'den çekiniyordu.

Popülerdi, zorba değildi ama bugüne kadar popüler herkes ona zorbalık yapmıştı. Hyunjin hariç...

Seungmin Sam'in Hwang Hyunjin olduğuna emindi, eğer o değilse dünyası başına yıkılabilirdi...

Sabah
"Bebeğim! Uyanma vakti!"

Bayan Kim oğlunu uyandırmaya çalışırken gülmeden edemiyordu. Minik bir bebek gibi mızmızlanıp duran oğlu çok tatlıydı.

"5... Da-ki"

"Lafını bile tamamlamadan uyudu... Gece kaçta yattın Tanrı aşkına!"

"Ta-mam, kalk-tım."

Yarı uyanmış şekilde konuştuğunda Bayan Kim oğluna kiyowo diyip videosunu çekmişti.

"Anne-yah! Sil o iğrenç halimi!"

"Benim oğlum mükemmel bir kere! Silmem hıh!"

Seungmin ne kadar annesine itiraz etse de Bayan Kim oğlunu susturmuştu.

Seungmin sonunda annesi ile baş
edemeyeceğini anlamış, kahvaltısını yapıp evden çıkmıştı. Okula geldiği zaman ilk kez mutluydu.

Sonunda hayatını daha iyi hâle getiren kişi ile konuşacaktı. Ders başlamaya yakınken Hwang Hyunjin'in gelmemesi Seungmin'i tedirgin ederken son anda gelen Hyunjin ile Seungmin sevinmişti.

Seungmin yanına oturan Hyunjin'e bakmış, defterine "Teneffüste konuşabilir miyiz?" yazıp Hyunjin'in önüne itti.

Hyunjin yazıyı okuyup panik olmuştu "Acaba ben olduğumu öğrendi mi?" diye.

Hyunjin Seungmin'i başı ile onayladı ve derin düşüncelere daldı. Aradan 20 dakika geçmişken zil çaldı.

Hyunjin korkarak ve çekinerek ayağa kalktı, Seungmin de hemen peşinden kalktı ve bahçeye çıktılar.

Bahçede biraz ilerleyip arka tarafa gittiler. Sonunda Seungmin konuşmaya başladı.

"O mesajları atan sensin değil mi Hwang?"

Hyunjin hemen konuya gireceğini düşünmediği için dumura uğramıştı.

Sonunda ağzını açtı, boşa itiraz etmeyecekti. Seungmin zeki biriydi, yalan söylediğini anlardı.

"Evet, bendim. Eğer rahatsız oluyorsan sana mesaj atmayı bırakabilirim."

Hyunjin bir hızla konuşurken Seungmin elini Hyunjin'in dudağına bastırdı ve onu susturdu.

"Aksine beni mutlu ettin, Hwang."