Bölüm 3 : Ya Gerçekse?

392 15 29
                                    

Sonunda şu sıkıcı okuldan çıkabilmiştim. Gerçekten bugün anlam veremediğim bir olay yaşamıştım. Bütün olanları unutmaya çalışarak kulaklığımı kulağıma taktım ve çalan parçayı mırıldanmaya başladım.. Green Day'dan Boulevar of Broken Dreams çalıyordu.. Bunun gibi hafif rock parçaları ve metal müziklere bayılıyordum.. Hatta bunun için sınıftan ve okuldan birçok kız tarzını değiştirerek metal dinleyeme başlamıştı.. Çalan parçayı sessiz bir şekilde mırıldanmaya başladım:


"I walk a lonely road, The only one that I have ever know.." şarkının devamını getiremedim çünkü müziğin sesi kesilmişti.. Kulaklık bozulmuş olamazdı. Şarkı durmuştur diye telefonuma baktım. Şarkı hala çalıyordu. Kulaklığı çıkardığımda birşey farkettim. Sınıfta olan şey şimdide oluyordu. İnsanların, hayvanların , hiçbirşeyin sesini duyamıyordum.. Yine aynı şey oluyordu.. Bu sanırım bir hastalık.. Bilmediğim bir hastalık. Acilen tedavi olmam gerek. Belki Verem? Veba? Ah saçmalık.. Veba en son birkaç yüzyıl önce yaygındı.. 


Başım yine şiddetle dönüyor, insanların hareketleri tıpkı uzaydaki gibi yavaşlıyordu ( tabi benimde ). Hareketlerim yavaşlamaya başladığında yine bayılacağımı sanıp bir sokak lambasına dayandım.. Nefes alışverişim bile yavaşlamıştı. Gözlerim kararmaya başlamıştı ve bu çok kötü bir duyguydu.. Bir an öleceğimi sandım ve gözlerimi sıkıca yumdum.. Birkaç saniye sonra herşey normale dönmüş gibiydi. Rahatlıkla nefes alabiliyordum. Gözlerimi açtığımda sanki herşey değişmiş gibiydi yada ben daha önce fark etmemiştim.. Bu sokak daha önce böyle miydi? Bu dilencinin az önce burada olmadığına yemin edebilirim. 


Belki bayılmıştım ve bana 1-2 saniye gibi gelen süreçte 1-2 gün baygın kalmıştım. Ama bu saçma.. Bayılsam hissederdim. Yine de işimi güvenceye almak için yanımdan geçen bir kadına tarihi sordum. 


"Bakar mısınız bugün ayın kaçı?"


"21'i evlat."


Tanrım. En son 19 Nisan diye hatırlıyordum.. Yani 2 gündür baygınmıydım? Be hiç kimse görmedi mi?


"21 Nisan değil mi efendim?" diye sorduğumda kadın bana boş boş baktı.


"Dün gece uyumadın mı evlat? Bugün 21 Haziran."


Bu saçmalıktı. Biri benimle dalga mı geçiyordu? Aylarca mı baygın kalmıştım.


"Bu bir saçmalık. Şaka mı yapıyorsunuz.?"


"Kaç yaşında kadınım. Şakayla ne işim olur. İnanmıyosan bak." dedi ve çantasından eski model bir telefon çıkardı. Takvimi açtı ve bana gösterdi.  21 Haziran 2009 . Ama bu tamamen saçmalık. Zaten bende hava birden neden sıcakladı diyordum . Tamamen saçmalık. Ben fazla mı uyudum derken yıllar öncesine gitmem cidden çok saçma. Bu kesin şaka olmalı. Ben 2009 yılında daha dünyaya bile gelmemiştim. Babaannem hep 2011'de doğduğumu söyler. Ve şuanda bulunduğumuz yılında 2027 olması gerek. 2009 ne alaka ya? Cidden anlam veremiyorum.


"Bu ciddi anlamda bir şaka değil mi?"


"Git ve uykunu al evlat." diyerek yanımdan uzaklaştı.. Çok saçma geliyordu herşey. Bir banka oturdum ve yüzümü ellerimin arasına aldım ve hafif öne doğru eğildim. Yanımdaki insanlar Portekizce birşeyler konuşuyordu. Ellerimin arasından yan bir bakış attım.. Bebekli bir kadın ve esmer bir adam konuşuyordu. Ve tıpkı anneminki kadar sarı saçlı olan bir kadın onlara bakıyordu. Önüme dönmemle tekrar yan tarafa dönmem bir oldu. Bu kadın ve adam.. Tanrım! Bunlar annem ve babamdı. Bu çok saçma. Onlar öldüler. Çantamı bankın üzerine bırakmaya vakit ayırmadan direk yanarına koştum. Bir bebekle fotoğraf çekiyorlardı. Esmer adam bana baktı ve gülümsedi sonra tekrar yanındaki sarışın kadına baktı. Sarşın kadın onlara ne konuştuklarını soruyordu. Sanırım Portekizce bilmiyordu.. Evet bunlar kesinlikle onlardı. Kesinlikle annem ve babamdı. Yanlarına gidip her ne kadar onlara sarılmak istesemde bunu yapamadım. Çünkü annem burda daha hamile bile değildi. Yanlarına gidip ne diyecektim? Ben sizin oğlunuzum. Gerçekten çok saçma olurdu. Deli olduğumu düşünürlerdi.

İmkansızdan Vazgeçme -  Zaman YolcusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin