Jeon babasından müsade isteyerek çıktı büyük salondan. Taehyung'u çok kırmıştı ama sadece şaka yapmak istemişti. Hoseok geldiğinde de ona böyle hoş geldin demişti ama Taehyung çok çabuk kırılıyordu. Asansörü çağırıp gelmesini bekledi beyaz tenli çocuk. Esmer'i hemen bulması gerekiyordu. Asansör gelince hızlıca içeri girdi Jeon. Apar topar 6. katın düğmesine bastı. Sonunda geldiğinde koşarak terasın kapısını açtı, gözüne ilk çarpan dışarıda yağan yağmur oldu. Daha sonra kafasını çevirdi ve Taehyung'u gördü. Bir köşeye çekilmiş, dizlerini kendine çekmiş ağlıyordu.
"T-Taehyung!" Koşarak yanına gitti üvey kuzeninin, onu fazlasıyla üzmüştü. Taehyung kafasını kaldırıp kızarmış gözleri ile karşısında duran heybetli bedene baktı. "Ne-neden geldin yine sür-hık sürtük demek i-için mi?" Jungkook gözlerini sıkıca kapatıp aklına gelen ilk şeyi yaptı ve Taehyung'a sıkıca sarıldı. "Özür dilerim Tae, Hoseok ilk geldiğinde de ona böyle davranmıştım. Yemin ederim. Çok özür dilerim güzelim." Kulağına fısıldadığı cümleler ile Taehyung'un hıçkırıkları yavaş yavaş kesilmiş ve iç çekişlere dönüşmüştü. "Senin hoş geldin deyişini sikeyim, pezevenk." Jungkook duyduğu küfür ile huzurla kapattığı gözlerini açtı ve kafasını Taehyung'un boynundan çekti. "Sen küfür edebiliyor muydun?" Taehyung Tanrı'dan sabır dileyip gözlerini devirdi. "Ben insan değil miyim? Edemez miyim küfür müfür?" Jungkook bir şey diyemezdi çünkü Taehyung ona çok sinirliydi. Jungkook tekrar sıkıca sarıldı yeni tanıştığı ve vücuduna hayran kaldığı kuzenine. Taehyung güzeldi hatta aklının alamayacağı kadar güzeldi.
Taehyung dayanamayarak tekrar ağlamaya başladı oldukça geniş olan omuzlara yaslanarak. 'Orospu çocuğu çok güzel kokuyor' dedi içinden. Taehyung iç sesine göz devirerek yumruk yaptı sol elini ve koca bedenin sırtına büyük bir yumruk geçirdi. "Orospu çocuğu, bir daha beni ağlatırsan seni gebertirim." Jungkook inleyerek geriye çekildi ve tek kaşını kaldırarak Esmer'e baktı. "Sen az önce bana ne dedin?" Taehyung gözlerini kaçırdı ve şirince gülümsedi. "Hyung~ Aşk olsun ağzımdan kaçıverdi. BENİ AĞLATTIN SEN PİÇ HERİF!" Jungkook alnına vurarak minik bedene (Yazar Notu: Ne miniği kardeşim?!) doğru uzattı elini. "Kalk hadi yeni kuzenim." Taehyung kıkırdayarak Jungkook'un elini tuttu ve ayağa kalktı. Elleri o kadar zarif bir şekilde kavramıştı ki dövmeli olan eli, Jungkook bir an onun gerçek bir prens olduğunu düşündü. Ranunculus diye düşündü beyaz tenli adam Taehyung bir çiçek olsaydı Ranunculus olurdu...
~~
Jungkook evin yanıyor aşko.
Jungkook: Yansın gülüm...
Ve bir özet geçmek istiyorum.. Taehyung'un ailesi yok. Namjoon ve Jin evlenince çocukları olmuyor ve Jin'in ısrarları sonucu 23 yaşındaki güzeller güzeli Taehyung'umu evlat ediniyorlar. Jin ve Namjoon Seoul'e yeni taşındılar daha önceden Jeju'da yaşıyorlardı, Taehyung'u zaten orada evlat edindiler. 2 sene sonra ise Seoul'e gelmeyi tercih edip taşındılar. Jungkook şuan 28 yaşında Taehyung ise 25 yaşında, eğer yeni bir şey olursa haber veririm. Love U ^-^
Ranunculus çiçeği: Güzelliği ile herkesi etkileyen güzel bir çiçektir. Bu ilginç çiçek parlayan cazibeyi ve ihtişamı temsil eder.
Şahsen benim en sevdiğim çiçeklerden biri ilki ise sanırım karanfil Şansı ve Masumiyeti temsil ediyor.. Kendinize cici bakın..
12/05/2022
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RANUNCULUS-TK
FanfictionJungkook üvey kuzeninin Feminen olduğundan habersizdi.. [Fem!Tae] [Seme?Kook] [Uke!Tae] 15422🌈❧