Alohaaa!! Naber, nasılsınız?? Medyayı kafanızda azıcık canlansın diye koydum ama minik Taehyung'umuz zaten anlatacak kombinini :* Kolyeyi ister düşünün ister düşünmeyin orası size kalmış. Şimdi kaçıyorum..
İyi okumalar Ranunculuslar :)
-------
"Baba ben birazcık geç gitsem ne olur ya? Zaten gidip boş boş oturacağım orada, belki birkaç bir şey imzalarım o kadar. Lütfen biraz daha uyuyayım.." Göz bandımın bir tarafı gözümün üstünde diğer tarafı ise alnımdaydı ve gözlerimi kesinlikle açamıyordum. Saat henüz sabah sekizdi ve benim artık bir iş hayatım vardı.. "Hayır, Taehyung kalk hadi. Bugün senin ilk iş günün olduğu için öğle arası yemeğe gideceksiniz şirketle haberin olsun güzelim." Ah, bir de yemek mi vardı yani?.. "Peki Bay Kim, peki. O zaman sizi eşinizin yanına uğurluyorum." Gür kahkahası ile neredeyse uçarak aşağı, Namjoon babamın yanına indi. Birbirlerini gerçekten çok seviyorlardı. Dürüst olmak gerekirse Seokjin babamın cilvesi bazen beni korkutuyordu. Birbirlerini görünce ikisininde adeta gözlerinin içi parlıyordu ve içleri içlerine sığmıyordu. Bunu dışarıdan gören bir insan rahatlıkla anlayabilirdi zaten.
Oflayarak yerimden kalkıp masama ilerledim. Cildime kullandığım iki üç kremi ve telefonumu alıp banyoya girdim. Genelde bakım yaparken müzik dinlemeyi severdim. Bir şeyler yaparken arkadan gelen kısık sesler iyi hissettiriyordu. Telefonumu açıp ilk öce gelen bildirimlere baktım. İnstagramdan gelen bildirim ile bütün algım durmuştu.
kookjung sizi takip etmeye başladı..
Hesabım zaten açıktı ve herhangi bir onay gerekmiyordu. Ama dün akşam yüzüme dahi bakmayıp sabahın bir vaktinde istek atması oldukça şaşırtıcıydı. Cidden şaka falan mı yapıyordu bu? Zaten dün fotoğrafıma yorum yapıp moralimi yeterince bozmuştu. Geri takip yapmayacaktım, zorunda değildim sonuçta. Uygulamadan çıkıp müzik listeme girdim ve rastgele bir şarkı açtım.
Indila-Tourner Dans Le Vide
Ahh, bu şarkı gerçekten güzeldi ve verdiği his bambaşkaydı. Çok estetik geliyordu kulağa. Şarkıya eşlik ede ede işimi bitirip banyodan çıktım ve dolabıma ilerledim. Şirkete gidiyordum ve resmi giyinmem gerekiyordu sanırım. Ama gömlek kesinlikle giymeyecektim bunalırdım bir kere. Siyah üzerime yapışan boğazlı bir crop ve kumaş siyah bir pantolon alıp dolabın kapaklarını örttüm. Üzerimde ki ayıcıklı pijamalardan kurtulup cropu geçirdim üstüme. Pantolonumu da giyip çekmeceme ilerledim ve siyah altın detayları olan kemerimi alıp taktım. Şimdi sıra saçlarımdaydı. Genellikle doğal kullanırdım ama bugün biraz düzleştirmekten zarar gelmezdi bence. Düzleştirimi çekmecemden alıp prize taktım ve o ısınana kadar güneş kremimi yüzüme yedirdim. Cildim çok hassastı ve güneşe çıkınca hemen kızarmaya başlıyordu. Telefonuma gelen bildirim sesi ile şifonyerin üzerine uzanıp aldım.
Jungkook hyung yazmıştı. Sıkıntıyla oflayıp mesajına bakmadan yerine koydum telefonu. Birazdan bakardım cildim ve ben daha önemliydik şuan. Düzleştiriciyi elime alıp çok fazla oyalanmadan saçlarımı düzleştirdim ve prizden çekip soğuması için yere koydum. Dudak nemlendiricimi dudaklarıma yedirip çantama attım.. İşte şimdi her şey tamamdı. Çekmecemde ki üçlü ince yüzükleri alıp sırasıyla işaret, orta ve serçe parmağıma taktım. Takı takmayı çok sevmezdin ama bu yüzükler göze çok batmıyordu. Son kez kendime bakıp ayaklandım. Telefonumu ve çantamı alıp aşağı indim.
"Baba beni siz mi bırakacaksınız yoksa kendim gideyim mi?" Seslenmem ile mutfaktan çıkan Namjoon babam hayranlıkla bana bakıyordu. Bana olan bakışları hep hoşuma gitmişti zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RANUNCULUS-TK
ФанфикJungkook üvey kuzeninin Feminen olduğundan habersizdi.. [Fem!Tae] [Seme?Kook] [Uke!Tae] 15422🌈❧