0.4

276 15 0
                                    

Taehyung, Jungkook'un suratına bakmıyordu. Özrünü kabul etmişti ama salonda bu kadar sıkı fıkı olmaları yanlış anlaşılabilirdi. "Oğlum, neden az önce ortadan kayboldun?" Jin hyungun sesini duyar duymaz bakışlarını Taehyung'a çevirdi büyük olan. "Lavaboya kadar gitmiştim babacığım." Taehyung o kadar nazik bir şekilde konuşuyordu ki Jungkook hayranlık dolu bakışlar ile onu izliyordu.

"Lavaboları nasıl buldun bebeğim?" Taehyung kaçamak bakışlarını beyaz tenli çocuğa çevirdi ve ufak bir sırıtış bahşetti. "Dışarıda Bay Jeon ile karşılaştık babacığım. Bana yolu göstermesini rica ettim, o da sağ olsun gösterdi." diyip babasına narince gülümsedi.

Taehyung tekrardan döndü beyaz tenli çocuğa. Dudaklarını oynatarak 'Seni kurtardım.' dedi esmer. Büyük olan gülümsedi ve 'Teşekkür ederim güzelim.' diyerek karşılık verdi. Taehyung kızaran yanakları ile misafirlere döndü, Jungkook ise sırıtarak onu izliyordu.

"Lan göt kime bakıyorsun öyle dik dik?" Hoseok'un sesi ile bakışlarını kırmızı saçlı çocuğa çevirdi Jeon. "Hiç, misfilerlere bakıyorum sadece." Hoseok elini 'inandım' dercesine salldı ve Jungkook'tan ayağına bir tekme yedi. "Oğlum salak mısın, kime bakabilirim burada? Neredeyse herkes akrabam."

Kırmızı saçlı sırıttı ve Jeon'a göz kırptı. "Ama birisi üvey hatırlatırım. Jungkook, farkındayım Taehyung gibi giyinenlerden nefret ediyorsun ama Taehyung'u üzme olur mu, o daha çok küçük." Jungkook bakışlarını kucağında ki ellerine çevirdi.

Yüzü anında düştü ve kaçamak bakışlarını attı üvey kuzenine. Onu çok kırmıştı ve deli gibi ağlatmıştı onu. "Siktir, Jungkook onu kıracak bir şey yaptın mı?" Jungkook mahçup bakışlarını Hoseok'a dikti.

"Imm, biraz kırmış olabilirim. Ama yemin ederim affettirdim kendimi, konuştum onunla. Affetti beni." Hoseok beyaz tenli çocuğun yüzüne sadece baktı. "Taehyung'u tanımadan bunu nasıl yapabildin Tanrı aşkına?" Jungkook konuşmak adını ağzını araladı.

"Seninle ilk tanıştığımız da ne yaptığımı hatırlıyor musun? Taehyung'a da aynısı yaptım ama sanırım biraz abarttım. Işıl ışıl bakan gözlerinden inci taneleri düştü hyung." Hoseok ilk defa Jeon'u bu kadar mutsuz görüyordu. "Terasta bir köşeye çekilmiş ağlıyordu. Benim yüzümden.. Sonra teselli etmek adına sarıldım ona, o kadar güzel kokuyordu ki hyung, ilk defa böyle hissettim."

Hoseok'un yüzüne bir tebessüm yerleşti. Bir şeyleri anlamıştı. "Yakında bu hissin ne olduğunu öğreneceksin bebeğim ve çok mutlu olacaksın, inan bana."

Mavi saçlı çocuk anlamsız gözler ile baktı karşısında ki beden çok karışık konuşuyordu. "Ne diyorsun Tanrı aşkına?"

Hoseok omuzlarını silkti ve Salonu taradı gözleri ile sevgililerini aradı. Yoongi ve Jimin hiçbir yerde görünmüyordu. "YOONGİ VE JİMİN YOK TANRI BİLİR NEREDE YİYİŞİYORLAR HEMDE BENSİZ!" Hoseok apar topar kalktı ve salondan çıktı. Jungkook onu gerçekten anlamıyordu.

Elinin ayasıyla alnına vurdu ve bakışlarını tekrar Taehyung'a çevirdi. Hoseok'un dedikleri geldi aklına.

Sahi ne demişti o kızıl?

Hah! Yakında bu duyguların ne olduğunu anlayacaksın. Neyden bahsediyordu o? Jungkook, Taehyung'a karşı bir şeyler hissedemezdi. Jin hyung ve Namjoon amcası ne derdi? Taehyung'u bu kadar kırdıktan sonra Taehyung ne derdi?

Jungkook sadece Taehyung'u beğenmişti. Çünkü o çok güzeldi, tıpkı bir prens gibiydi o kadar hoş gözüküyordu ki. Hem Taehyung üvey de olsa onun kuzeniydi. Jungkook bu düşünceleri kafasından atmak adına tezgahların olduğu yere yöneldi. "Hey Kai bana bir kokteyl hazırlar mısın?"

Kestane rengi saçları olan çocuk hızla kafasını salladı. Jeon ile uzaktan akrabalardı. "Özlettin kendini Jeon." Jungkook'un kahkahası ile genç çocuğun yüzünde bir tebessüm oluştu. Küçüklükten beri çok iyi anlaşıyorlardı ve gülüşleri hiç eksik olmuyordu. "Babam sağ olsun şirketi bana devretti zar zor dışarı çıkıyorum dostum." Kafasını anladım dercesine salladı..

~~

Ayy merebe 🥺

Özledim çok bir sürü bölüm salıyorum hemencik..

19/11/2022 🦄

RANUNCULUS-TKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin