"Sen kimsin lan, uzaklaş hadiii"
dedi benden uzaktaki sarışın. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Hem karanlık olduğu için hemde gözlerimde biriken yaşlardan dolayı kimseyi ayırt edemiyordum. Birinin beni bir an önce burdan kurtarması gerekiyordu yoksa burada herşeyimi kaybedecektim. Ellerimi harekete geçirip
"Bırak... ! Bırak beni. "
diyerek vücuduna vurmaya başladım.
"Size son kez söylüyorum bırakın kızı " diye bağırdı.
İşte benim kahramanım !
Beni şuanda buradan kurtarabilecek tek kişi oydu. Karanlıkta belli olmayan kurtarıcım bize biraz daha yakınlaştı. Sokak lambasının olduğu yere gelince durdu. Yüzü gözükmesede vücudu belli oluyordu. Uzun boyluydu üzerinde kısa kollu bi t-shirt vardı. Duvarla arasında olduğum kumral çocuğa vurmaya devam ediyordum ki saçımdan tutup " Kapa çeneni " diye hiddetlendi.
Daha şiddetli bir şekilde ağlamaya başladım bu sefer. Beni duvara sert bir şekilde vurduktan sonra yere düşmüştüm. Arkasını döndüğünde suratına bir yumruk yedi ve üzerime doğru yığıldı.Yere kanlar içerisinde uzandı. Sarışın olan kurtarıcımın yüzüne sert bir yumruğu geçirdi ve bu benim daha sesli şekilde ağlamama sebep oldu. Bünyesi sağlam olacakki dengesini bile kaybetmedi. Sarışın çocuğa onun vurduğundan çok daha sert yumruğu geçirip onuda yere serdi. Baya korkmuş olmalılar ki hemen topukladılar.O sırada dizlerimi kendime daha çok çektim kafamı ellerimin arasına alıp kendimi susturmaya çalıştım. Yerimden kalkacak gücüm yoktu. Ayağıma zincir bağlanmış gibi hissediyordum. Esen rüzgar içimi daha çok ürpertip daha fazla ağlamama neden oluyordu. Adını bilmediğim ama minnet duyduğum kurtarıcım dizlerinin üstünde çökerek bana yaklaştı. Kollarımı tutup yüzümü kaldırdı. Benden çekiniyordu davranışlarından belli oluyordu.
"Korkma artık..." dedi ve iç çekti. Saçlarımın hepsini sol omzumda topladı ve beni kendine çekip yanıma oturdu. Kendimi korkuyla geri çekip yüzümü tekrardan kapattım. Utanıyordum , gerçekten çok utanıyordum. Hayatımın en iğrenç gününü yaşıyordum. Belkide şuanda beni sakinleştirmeye beni koruyan çocuk olmasaydı burda sıyırabilirdim.
Yanımda olduğunu hissettiğim kurtarıcım bu sefer ayaklarımı yerden kesti. Ellerini ilk bacaklarımın altında daha sonra sırtımdan tutup beni kucağına aldı. Daha demin beni koruyan çocuk şimdi bana zarar vermezdi ki. Vermezdi değil mi ?
Kollarımı harakete geçirip onu ittiricektimki kafamı boynuna sıkıştırdı ve durdu.
"Sakin ol,sana zarar vermem ben. Sadece birazcık sakin ol " dedi .
Az çok içimi rahatlamış olması gerekki kurtarıcımın t-shirtüne parmaklarımı geçirdim. 'Güvendeydim' bunu biliyordum.
~~~~ ~~~~~
Uyandığımda kendimi yabancı bir yatakta buldum.Dün gecenin şokunu hala atlatamadığım için kendimi hala pek iyi hissetmiyordum.Kurtarıcım bu olmalıydı ki benim uyandığımı görür görmez yanıma geldi.O korkuyla kendimi yere atıp ondan uzaklaşmak istedim .
Bana yaklaşıp
"iyi misin ? " dedi.
Bunu şaşkın ve korkmuş bir şekilde sormuştu.Bende aynı o şekilde cevap verdim.
" Ee-Evet iyiyim ama burası neresi ? " dedim yüzüne bakmayarak .
"Benim evim, dün gece seni buraya getirmek zorunda kaldım "
Anlarmışcasına başımı salladım ve bacaklarımı kendime doğru çekip bacaklarımı onun durduğu yerin tersine çevirdim.
Beni düştüğüm yerden kaldırmak için elimi tuttu ama kendimi geriye çektim. Korktuğumu anlamış olmalıydı ki o da benden biraz uzaklaştı.
" Sakin ol, lütfen kalkmana yardım etmeme izin ver "
Korkum biraz da olsun gitmişti ve ona elimi uzattım.
'Elimi tuttuğu gibi beni göğsüne çekti.'
İki kolunu vücuduma sımsıkı sarmıştı. İstemsizce olması gerekki benim kollarımda onun vücuduna sarılmıştı. O hareketsiz bir şekilde bana sarılmış sakinleşmemi sağlıyordu. Gözlerimi kapatmamla ağlamam bir oldu. Tüm o anlar gözümün önüne geliyordu ve ağlamama engel olamıyordum. Sırtımda olan bi eli saçlarımın arasına daldırıp başıma ufak bir öpücük kondurdu.
"Ağlama" dedi sıkıntılı bir seste.
Şuandaki halim biraz daha rahatlamama sebep oldu . Ağlamayı tamamen bıraktığımda odanın içinde çıt çıkmıyordu.
Tek duyduğum ise kalp atışlarının ritmik sesiydi.
Evet bu ses dünyanın en güzel şarkısı olabilirdi. Sözsüz kendine özgü bir ritmi vardı.
Bir süre sonra kollarım çözüldü ve geri çekildim. Yüzüne bakmaya çalıştığımda gördüğüm manzara pek iç açıcı değildi. Kaşının üstünde kurumuş kan vardı. Benim yüzümden ! İlk olarak elimi kaşına götürmek istesemde bunu yapamazdım. O kadar gücüm yoktu . Elimden tutup yerden kaldırdı beni hala adını bilmediğim kurtarıcım. Yanıma oturduğunda yere bakarak
"Gece telefonun çok çalıyordu. En sonunda mesaj atmak zorunda kaldım. "
"Ne ? Kimdi arayan ? Of olamaz "
"Baban aradı. Merak etme arkadaşında olduğunu söyledim."
"İyide benim burda arkadaşım yok. "
"Orasını kendin düşün. "
"Telefonum nerde peki"
"Şarjın bitiyodu, mutfakta "
Yerimden kalkıp gidecektim ki
"Mutfak nerde? "
Eliyle işaret ettikten sonra hızlı hızlı odanın kapısından çıkarken
"Adım Kayra " dedim. Mutfağa girecekken
"Rüzgar..." dedi.
Telefonumu elime aldığımda 58 cevapsız arama vardı. Tabikide babamdı
, annemdende mesaj.
Direk mesajlara girdim. En üstte babamın mesajı vardı.
"Arkadaşın mı var senin burda kızım ? Söyle yerini sabah alıcam seni evde konuşucaz bu konuyu. "
İşte tam olarak 'sıçmıştım.'
Kayra'yı instagramda rahatlıkla bulabilirsiniz googleda çıkmıyor çünkü. Instagram adı : littlelaurenn .
Rüzgar'ın instagram adı : Oqijay
Meriç& Seda