Tüm mesajları tek tek okuduktan sonra telefonu tezgâha vurdum. Niye böyle birşey yapıyorum ? Fikrim yok.
Kendimi biraz toparlayıp telefonumu arka cebime koydum. Parmaklarımım üzerinde sessizce mutfaktan çıktım. Yavaş yavaş yürürken sol tarafta asılı olan yağmurluğumu sessizce üstüme geçirdim. Biran önce burdan gitmeliydim. Nedenini bende bilmiyordum ama içimdeki ses
'git burdan' diyordu. Ayakkabılarımı giydikten sonra kapıyı yavaşca açarken kapıda kurtarıcım yani ' 'Rüzgar ' belirdi.
"Şimdide benden mi kaçıyorsun ? " Sesinde çok ima vardı. Olduğum yerde kalakaldım.Kızarmaya başladığımı hissediyordum. Allah'tan saçlarım yüzümü kapatıryor da yüzümü göremiyordu. Birsüre bekledikten sonra arkasını dönüp odaya girdi. Burdan ayrılmak üzere açtığım kapıyı kapadım ve ayakkabılarımı çıkartıp biraz ilerledim.Evet. Ne yaptığımı bilmeyen salağın tekiydim ben . Benim hayatımı kurtaran insana ne bir teşekkür ettim ne de başka birşey dedim.
Haklı !
Ellerimi önümde birleştirip kapıda dikilmeye başladım. Rüzgara bakıyordum . Vücudu fazla güzeldi. Sporcuydu sanırım. Uzun boylu ve geniş omuzları vardı. Arkadan fazla çekiciydi. Hâla yüzüne tam olarak bakamıyordum. Dikkatimi geri toplamam lazımdı. Ne diyeceğimi bilmiyorum, ne yapcağımıda bilmiyorum.Özür mü dilesem ? Özür dilenicek bişey yapmadım.
´Doğaçlama yap Kayra işte ne çok düşünüyorsun ´ diye içimdeki ses beni azarlarken
"Şey , ne yapcağımı bilemedim . Daha fazla rahatsızlık vermek istemedim. Burda kalmam senin içinde sorun olabilir. Ailen veya kız arkadaşın her an gelebilir. Seni zor durumda bırakmak istemiyorum. " dedikten sonra omuzlarımı düşürdüm. Kapıya yöneldiğimde Rüzgar arkasını dönüyordu. Arkamı dönüp giderken arkamdan gelmesini beklemiyordum. Tamam yani belki birazcık gelmesini bekliyor olabilirdim.Aslında evet arkamdan gelmesini bekliyordum ama kımıldamadı bile.Kapıyı çekip çıktıktan sonra hızlı adımlarla uzaklaştım. Nasıl gideceğimi bilmiyordum. Kafamın içinde düşünceler boğuşuyordu. Kız arkadaşın heran gelebilir dediğimde hayır demedi. Cevapta vermedi. Yani bir sevgilisi olabilirdi. Normal. Çok normal ! Hem banane bundan.Yolun kenarından ilerlerken otobüs durağı bulmak için dualar ediyordum. Tenha yerlerden taksi geçmez mi hiç ? Yok yok yok.
Babamı beni alması için arasam tutturur arkadaşını görüncem diye. Bu berbat bir fikir. Bunun cevabını vermem için iyice düşünmem gerekiyor.
İlerliyorum ,ilerliyorum. İleride hızlı geçen arabalar gözüküyordu. Ya hangi dağda oturuyordu bu çocuk ? Otobana mı çıktım ben ne yaptım böyle. Geldiğim yoldan geri ilerlemeye başladım. Ama burası geldiğim yola benzemiyordu. Bu aptal şehirde şimdide kayıp mı oldum? Cidden şaka gibiydi. Taşlı yolda ilerlerken arkamdan birinin geldiğini fark ettim. Panik yapmamak için derin derin nefes alırken
"Gel buraya " dedi bir ses.
Bu ses tanıdıktı. Yüzümü kocaman gülümseme kaplamıştı. Arkamı döndüğümde Rüzgar'ın sert suratıyla karşılaştım.Ben böyle masumca gülerken o taviz vermiyordu. Ellerimi önümde birleştirip yanına hızlı adımlarla ilerledim. Yanında durduğumda omzuna kadar.ancak geliyordum. Bana hiç bakmıyordu. Elleri cebinde somurtarak yürümeye devam ediyordu .Cesaretimi toplayıp
"Kızgın mısın bana ?"
Sesimin böyle mahcup çıkacağını hiç hesaba katmamıştım.
Cevap vermedi. Sadece susuyordu. Bu çok sinir bozucuydu .
"Ya bişey de. " dedim sitem ederek.