Redenia'nın Omega Prensi Jungkook düşman hanedanlığın varisi Delta Taehyung'a aşık olur.
Kurt adamların ve sihirbazların hüküm sürdüğü, orkların ve iblislerin kuytu köşelerinde cirit attığı kadim dünyanın hikayesi.
"Kızıl kıyamet vurduğunda kadim dü...
Merrrhabalarrr, ben geldim. Yine ama yine birbirine doyamayantaekookumla 💜 nasılsınız iyi misiniz, keyifler yerinde mi? Yerinde değilse bu bölümü okuyun yerine gelsin🌼
Ha bir de gitmeden
Oy verirseniz mutlu olurum, birazcık azıcık şu kadar bakın 🤏 ⭐
Fanart: twt @ thlvv
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🌕🌕🌕
"Çok özlemişim seni." Ensesinde dolanan kuru dudakların gıdıklama hissiyle uyandı Jungkook. Deltası kollarını ince beline sıkı sıkıya dolamış, vücutlarını neredeyse iç içe geçirmişti. Mümkün olduğu kadar çok hem de.
Kendine gelebildiğinde ve uykunun o mayhoş ruh halinden sıyrıldığında yatakta kıpırdanarak arkasını dönmek için hareketlendi ama belindeki kollar buna engel oluyordu. "Biraz daha böyle kal." Taehyung saçlarını burnuyla karıştırarak mırıldandı, Jungkook da bir elini kaldırarak arkasında duran eşinin ensesine koydu yavaşça.
İkisinin de göğsü yavaş hareketlerle inip kalkıyorken odaya hakim olan ikisinin karışımı feromonları soluyorlardı. Evet, Taehyung ve Jungkook mühürlenmişti, birbirlerine eş demek için artık bir bahaneleri daha vardı. Onlar resmi olarak eşleşmiş iki kurt adamdı.
"Omegan çok yaramaz." Jungkook'un dudakları eşinin söylediği cümle ile iki kenara kıvrıldı, omega dün gece eşleştiklerinden beri deltaya sırnaşıyor, ona kur yapıp onu ayartmaya çalışıyordu.
"Hmm. Deltam da az değil ama."
Jungkook sahiplenme ekini kullanarak kurduna seslendiğinde göğsünün ortasında ruh eşi izinin üstünde küçük bir sızlama hissetti. Deltası hitabından memnun olmuş olmalıydı ki kurdunun kulaklarını koca diliyle yalamaya başlamıştı.
Jungkook kıkırdayarak eşinden uzaklaştı, Taehyung bu sefer ona izin verdi. Yüz yüze geldiklerinde aynı yastıkta yatıyorlardı. "Deltam dememi çok seviyorsun galiba."
Taehyung öne uzanarak günün ilk öpücüğünü dudaklarından çaldı. "Sevmek mi? Bayılıyorum bana böyle seslenince, sevmekten öte bu." Sıcak nefeslerini şişmiş ve yara olmuş minik dudaklar üzerine bırakarak konuştu. Jungkook'un eli omuzlarına kaymış, sert kas kütlesini yoğuruyordu.
"Yat hadi." Onun bu ilgili hareketleri ne kadar hoşuna gidiyor olsa da Taehyung'un kendini çok fazla yormaması gerekiyordu. Eh bu dün akşam hiç de uydukları bir kural değildi ama şimdi birbirlerine olan harareti biraz da olsa dinmişken Jungkook uslu durma taraftarıydı.
Taehyung ondan uzaklaşmayıp aksine boynuna eğilip onu koklamak için daha çok yanaşınca Jungkook gülerek başını ve boynunu ondan uzaklaştırmaya çalıştı. "Taehyung! Yaraların tam olarak iyileşmedi, böyle hareket etmemelisin."
