7- Kardeş

21 1 6
                                    

Wylan, Bronte'nin bir şeyden rahatsız olduğunu anlatmıştı ama bir şey dememişti.

Bronte masadan kalkınca ve sendeleyince orada ki herkes ayağa kalkmıştı. Bronte ayakta kalmaya çalışırken bir anda elini ağzına götürmüş ve bahçeye doğru koşmuştu. Oradaki herkes onu takip etmişti.

Kustuktan sonra bir anda arkasına dönmüştü. Hem gülüyordu hem de gözleri kapanıyordu. Bir anda gözleri açıldı ve düzeldi.

Gözleri bu sefer siyah değil, mordu. Ellerine bakıp şiddetle gülmeye başladı. Bu ses onun değildi. Ellerini saçlarından geçirip Owen'a sarıldı.

"Sonunda tekrardan bir bedenim var!" diye bağırdı ve herkese sırayla sarıldı.

"Sizi ne kadar çok özlemişim çocuklar!" Diyerek Earl ile Owen'a tekrar sarıldı.

Owen tedirgin bir şekilde Earl'a baktı.

"Bu cübbe çok eski ve ah, şu kanatlar... Pislik yuvası."

Sonra bir anda kaşlarını çatı ve şakaklarını ovdu.

"Bi sus Bronte ya," dedi sinirle ve sonra eski haline döndü.

Bronte, yani Annie, vücudunu incelerken, kanatlarına bakarken etrafa gri bir sis hakim oldu ve çok geçmeden sis kayboldu. Bahçenin ortasında üç yaşlı hakime duruyordu.

Wylan onları görür görmez içini yumruk atma isteği kapladı ama tek yapabildiği şey "Cehennemin Üç Nenesi..." diyebilmek oldu.

Ortalarında ki hakime hızlı bir şekilde yürüdü Bronte'nin karşısına geldi.

"Merhaba yaşlı! Suratın buruş buruş olmuş!"

Kadın baş parmağını Bronte'nin arnının tam ortasına koydu ve kimsenin duyamadığı bir şeyler mırıldandı.

Bronte'nin gözleri yavaşça kapanmaya başladı "Gece uyurken ağzına goblin yavrusu girsin Vié." diye mırıldandı ve gözleri kapandı. Hareket etmedi sadece öyle bekledi. Sonra gözleri açıldı ama bembeyazdı.

Vié onlara "Biriniz Bronte'yi odasına götürsün yarım saat sonra kendine gelecek şimdi işimiz sizlerle."

Herkes birbirine tip tip bakarken Earl Owen'ın kolunu dürtü. Owen oflyarak Bronte'nin yanına geldi ve omuzlarını tuttu. Bronte yavaş bir şekilde yürürken Owen arkasından geliyordu.

Vié bahçede bir kaç sandalye yaratıp oturmalarına işaret etti.

"Şimdi beni dinliyorsunuz. Foncé'den üç, onlardan dört kişinin gitmesini istiyorum." Dedi Vié.

Earl sinirli bir şekilde konuştu. "Bak biz senin emir kulların değiliz Vié. Her iki taraftan da eşit sayıda adam olacak. Anlaşma böyle."

"Benimle böyle küstah konuşamazsın Earl. Anlaşma anlaşmadır ama bu konuda benim dediğim olacak."

"Ben Foncé'nin lideriyim yaşlı cadaloz. Sizden emir almıyoruz ve şu durumda ikimizde eşit seviyedeyiz."

Vié sinirle nefes verdi ve "Öyle olsun bakalım Earl. Ama şunu sakın unutma, bu geçici bir barış." Dedi.

O sırada bahçeye Owen çıktı ve "Koltukta uyuyor şuan." dedi.

Vié, Owen'a doğru işaret parmağını tehdid edercesine salladı.

"Bu işler senin başından çıktı Douglas. Ama emin ol karşılıksız kalmaz."

Owen ellerini havaya kaldırıp omuz silkti.

"Kusura bakmayın ama büyünün Bronte'yi kabul etmesine izin veremezdik bunu sizde biliyorsunuz, biz bir seyler yapmasak elbet siz yapacaktınız. O an bu mükemmel fikir benim mükemmel kafamdan çıktı diye beni suçlayamazsın."

Karga Kraliçe ve Lanet (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin