Ablamla beraber aşağıya indik herkes bize meraklı gözlerle bakınca ablam açıklama yaptıYıldız "önemli bişey yok Meriçin odasının penceresi açılmış rüzgar da Bi bibloyu yere düşürmüş"
Kumsal "Meriç kim?"
"abim"
Deniz "cam durduk yere mi açılmış?"
Yıldız "bozulmuştur herhalde aman neyse ne uyuyalım bizde yarın kahvaltıyı dışarıda yaparız"
Hepimiz ablamı onaylayıp kalacağımız odalara gittik
Buradaki odamı çok seviyorum sade tatlı Bi oda
Odanın kendine ait giyinme odası ve banyosu var ayriyetten evde olması dışında odamda da mini bir kütüphanem var
Rahatlıkla dört kişinin sığabileceği ahşap yatağım çalışma masam ve tavandan sarkan salıncağım var
Falzaran hiç bir aksesuar olmayan odan bana herzaman huzur veriyordu
Banyoya geçip duş aldım
Aynanın karşısındaki bakım ürünlerine göz atıp saçımın için olan bakım yağını alıp sürdüm sadeceGiyinme odama geçip kalın Bi pijama takımını giyip salıncağıma oturdum
Meriç abimin odasının temizlenmediği aklıma gelince ayağa kalkıp ilk olarak aşağı kattaki kimlere gidip çöp poşeti ve süpürge aldım.
Mervidebleri ikili üçlü çıkıp abimin odasına girdimBenim bile girmeme izin vermediği odasına girdiğimizi anlarsa pek hoş şeyler olmayacağını bildiğim için
Hiç bişey dokunmamaya dikkat ederek hangi biblo un kırıldığında baktım büyük olan parçaları elimle toplayarak poşete koydum kalan küçük parçalarında süpürüp camı kapatıp odadan çıktımKendi odama geçip yatağıma uzandım telefonu elime almamakla çalması bir oldu.
Arayana baktığımda toprağın olduğunu gördüm-ben sana beni rahatsız etme demedim mi!?
-sen kalleş bir insansın insan hiç biricik Best friendsini bırakır mı?
Ne var Dı bende sizinle olsaydım? İncileriniz mi dökülirdü he!?
Cevap ver bana! Bana bana bihterine bunu nasıl yaparsın!? Biz seninle ekmek le tuz, yaz gününde buz, sekiz ile dokuz gibi ayrılamazdık-Bi sussan mı acab-
-ya annem beni ekmek almaya gönderse, ben bu üzüntü ve dalgınlıkla yürürken bi kamyonun frenleri tutmasa bana korna çalsa, ben senin beni üzdüğün için derin düşünler içinde olsam ve duymasam daha sonra bu kamyon bana çarpsa ben 10 metre savrulsam, savrulmanın etkisi ile kafamı sert Bi şekilde çarpıp pekmezi aksa, kaburgalarım iki yandan çatlasa, iki kolum ve iki bacağım kırılsa, menüsküsüm yırtılsa, yoğum bakıma alınsam, yoğun bakımda da iki kez kalbim dursa, 3 ay komada kalsam-
- AY YETER!
Diye bağırdım- Bi sus artık toprak eğer bütün bunları yaşayıp hayatta kalırsan şirket hisselerimi sana vericem
- valla mı?
-sakın salak saçma bişey yapma! Off kapa artık uykum var benim!
Diyip telefonu toprağın yüzüne kapattım
Telefonu komodinin üstüne koyup uzandım gözlerimi kapattığım an odamın kapısı gürültü ile açıldı
Yıldız "ASENA İYİ MİSİN?"
"AAA! "
Yıldız "AAA!"
"NEDEN BAĞIRIYORSUN?"
Yıldız "SEN BAĞIRIYORSUN DİYE BAĞIRIYORUM BEN. SEN NİYE BAĞIRIYORSUN? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GERÇEK AİLEM Mİ?
Teen FictionAsena sert 17 yaşında Trabzonun iki güçlü ailenin torunu. Binbaşı ve mitçi iki abisi var hatta sülalesinin çoğu asker. Yengesi ve amcasıyla herzaman ki gibi normal bi gün geçiriyordu taki amcasına gelen telefona kadar. Asena bi anda abileri ablaları...