Two daddies °Hyunin

26- Serious matter

"Chan, hayatım emin misin bunu yapmak istediğine? "

"Evet bebeğim sen ve Jeongin de isterseniz yapalım, kurtulalım. Hem sonuç ne çıkarsa çıksın biz bir aileyiz ve bu değişmeyecek. "

"Peki öyleyse benim için bir sorun yok, Jeongin ile konuşalım. "

"Tamam sabah konuşurum ben"

"Seni seviyorum hayatım, iyi geceler"

"İyi geceler bebeğim ve bende seni seviyorum"

●●●

"Günaydınnnn... Vayy bu sofra ne? Hayırdır misafir mi var kahvaltıya?"

"Hayır oğlum sizin için bunlar"

"Vay vay vay şaşırdım "

"Bak bak küçük velete bak sen"

"Tamam tamam şakaydı sakın gıdıklamaya gelmeyin büyüdüm artık"

"Tüh tam da geliyordum"

"Aa gelme!! Hadi kahvaltıya gidelim canım ailem"

"Abin nerede? "

"Ne bileyim ben o it nerede"

"Jeongin! Düzgün konuş abinle"

"E bide ağzıma acı biber sür"

"Az kaldı ona da"

"Neyse bebeğim, Jeongin hadi geçin siz sofraya ben Kai'yi uyandırayım"

"Chan hayatım sen yorulma daha fazla ben uyandırırım onu"

"Tamam bebeğim sen bilirsin"

"Iyy ya ben sabah sabah sizin aşkınızı çekmek zorunda mıyım ya? "

"Jeongin, terlik! "

"Sustum"

"Aferin oğluşuma"

"Baba, Seungmin babam bugün niye bu kadar gergin?"

"Seninle bir şey konuşacağız o yüzdendir"

"HAYIR! Kardeş istemiyorum abim bana yetiyor, artıyor da"

"Ne kardeşi oğlum, Allah korusun de"

"Amin"

"Amin amin"

"Günaydın sabahın köründe beni uyandırmaya Seungmin babamı gönderen caniler"

Jongin uykulu gözlerle merdivenlerden iniyordu hemen arkasından da Seungmin geliyordu

"Ne varmış bende? "

"Baba sabah sabah 700 tane öpücükle ve sonsuz sıkılıkta bir sarılmayla insan mı uyandırılır? "

"Beğenmediysen başka kapıya git velet"

"Haşa ne haddime"

"Güzel, sofraya oturun şimdi"

*Jeongin'in kulağına fısıldayarak*
"Babam çok gergin bir tırsmadım değil. Niye sence? "

"Bilmiyorum gülümsemeye çalış hıhıhı"

"Ha tamam"

"Jeongin sana bir şey söylemeliyiz"

Merhabaa
Sizce Jeongin ile ne konuşacaklar?
Aslında çok belli ama sorayım dedim işte
Neyse hadi bi sonraki bölümde görüşürüzz
Ne zaman gelirse artık