2

57 9 5
                                    

"Abi az önce bir sokak ilerdeki bakkalın çırağı geldi 50 tane ekmek siparişi verdiler."

Adının Mahmut olduğunu öğrendiğim ve yanında çalıştığım adam makinada yoğurduğu hamura biraz daha un kattı.

"Tamam evlat sen hamurlara şekli ver ben fırına atarım."

Hemen mayalanan hamurdan alıp şekil vermeye başladım. Burda iki haftadır çalışıyordum. Çoğu şeyi kavramıştım tabi.

Babam burda çalıştığımı duyunca inanmamıştı tabi. Bana yalan söylediğimi ima etmişti. Birgün sabah annemin dediğine göre beni takip etmiş Buraya geldiğimi görünce inanmıştı.

Annem burda çalışmaya başlamama baya sevinmişti. Liseyi bitireli 3 yıl oluyordu üniversiteye gitmedim. Daha doğrusu baktım yok kimseye iş vermiyorlar illa yaşlanana kadar okumam gerekiyor bende bıraktım. Belki bu kararıma kimisi iyi tepki vermiyecek ama bana göre burda okunmaz.

O geceden sonra onu bir daha görmedim. Çoğu zaman penceresine gözüm takılıyor ama yinede bir hareketlilik görmüyordum. İçimde anlamdiramadiğim şeyler vardı.

Daha önce kız sevgililerim olmuştu ama hiçbir erkeğe öyle bakmamıştım. Bana göre saplantı gibi geliyordu. Yani bir erkek bir erkeği nasıl sevebilir ki? Yada bir kız bir kızı?

Anlamıyorum belki de daha önce hiç bir erkekten hoşlanmadigim içindi böyle tepki vermem. Bilmiyorum bildiğim tek şey bunun bir tür hastalık olduğuydu.

Tekrar görmek istiyordum. Ama bir yandan da korkuyordum. Eğer ki bende yolumdan şasarsam ve bu babamın kulağına giderse beni öldürür.

"Oğlum ne oldu daldın gittin?"

Mahmut abinin bana seslenmesi ile hızla kafamı kaldırıp ona baktım. Çoğu hamura şekil vermiştim hatta bir kaç tane kalmıştı.

Ben ne ara bu kadar dalmıştım ya?

"Yok bir şey Mahmut abi. Dün gece biraz geç uyudum ondandır."

Kafasını sallayıp tekrar işine döndü.

----------------

Üstüm basım un olmuş şekilde fırının kapısını kilitleyip arkamı döndüm. Önlükte taksak pek bir işe yaramıyordu. Yinede bir şekilde batıyorduk.

Arkamı dönünce istemsizce gözlerim onun penceresine takıldı. Oradaydı lanet olsun. Fırını erken kapattık bugün o yüzden hava daha kararmamıştı.

Saçları yine dağınıktı. Bembeyaz teni vardı hastalıklı bir derecede beyazlıktı bu. Kocam gözleri yine bana bakıyordu. Daha net görmüştüm onu geçen geceye nazaran.

"Sikiyim sen niye bu kadar güzelsin ya. "

Ağlamaklı bir şekilde mırıldamıştım bunu. Kaşlarını kaldırıp daha çok gözlerini acarak merakla baktı bana.

Ne dediğimi merak etmişti. İstemsizce gülümsemiştim.  Ne yaptığımı fark edip hafif öksürdüm ve tekrar ciddi halimi takındım.

Gözlerimi ondan alamıyordum. Birden hızla arkasına baktı ve korkarak bana döndü tekrar. Merakla kaşlarımı çatarak baktım ona.

Perdeyi çekip pencereden çekildi. Ne oldu orda ? Biri ona zararmi veriyordu acaba. Aklıma bu düşünce gelince istemsizce ürperdim.

Neden daha önce görmemiştim onu. Acaba yenimi tasınmislardi? Ama öyle olsa bilirdik.

Yok ben dayanamıyorum ne olduğunu öğrenmezsem kafayı yerdim büyük ihtimalle.

Elimdeki ekmek poşetine baktım. Mahmut abi fazladan kaldığı için eve götür demişti. 3 tane ekmekti. Aklıma gelen şey ile hızla kafamı kaldırmış ve kaçıncı katta oturduğuna baktım ikinci kattı.

ÖLÜ YILDIZLAR (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin