MESAJ

4 0 0
                                    


BÖLÜM ÜÇ : MESAJ

Vera'nın Yiğiti en son görmesinin üzerinden 15 gün geçmişti. Vera çalışırken,evdeyken, dışarıdayken ara sıra yiğit aklında yer kaplıyor, düşüncelerini istila ediyordu.Vera istemsizce onu aramak ve nasıl olduğunu sormak istiyordu ve bunun için delicesine bir istek duyuyordu. Yine o günlerden biriydi ve bu kez işyerinde,bir sandalyeye çökmüş elinde kahvesi yine Yiğit'i düşünmeye başlamıştı. Onun bu dalgın ve düşünceli halini fark eden Ela sessiz adımlarla Vera'ya yaklaştı.

Kuzum iyi misin? Bugün dalgın gibisin,hoşuma gitmedi. dedi.Vera Ela'nın sesiyle hafifçe irkildi ve yüzünü Ela'ya çevirdi. Bakışları şaşkın sanki Ela'nın yanına geldiğini ve ona soru sorduğunu fark etmemiş gibiydi.

Ah! Efendim Ela , duymadım dediğini canım benim dalmışım.

bende onu diyorum işte. Bir sorun mu var? çok dalgınsın.

Yoo! İYiyim dalmışım öyle. bugün sakin ya öyle düşünüyorum boş boş.

yok! kesin bir şey var ve benden gizliyorsun. Yoksa Şu gizemli adamı mı merak ediyorsun, Yoksa şu doktor bozuntusu seni rahatsız mı ediyor?


Ela'nın peşpeşe isabetli tahminleri istemsizce vera'yı korkuttu. Arkadaşı sanki zihninden geçen düşünceleri duyabiliyordu. Vedat gerçekten de sürekli onu aramaya başlamış, gecenin çok geç vakitlerinde mesajlar atarak onu rahatsız ediyordu.Bunu arkadaşından gizlemek istemiyordu lakin bunu konuşmanın ne yeri ne de zamanıydı.

hayır kuzum benim öyle dalmışım yok birşey meraklanma.

Eğer sen öyle diyorsan... Peki madem bu haftasonu rezan nineye gidiyor muyuz?

Ah! ben onu unuttum bugün cumaydı değil mi? İş çıkışı ilaçlarını alalım unutturma bana Ela olur mu ?

Tamam canım diyerek Ela yanından uzaklaştı. Aradan 15 dakika geçmişti. telefonuna bilinmeyen bir numaradan mesaj düştü. Telefonunu eline aldı, Açmak üzereyken telsizsizden ''112 istasyonu cumhuriyet kavşağında trafik kazası 50 yaşında erkek ağır yaralı , bir hamile kadın. tekrar ediyorum cumhuriyet kavşağı trafik kazası 2 yaralı var çıkış yapın, tamam.'' sesini duydu. Telefonunu cebine attı. Elay'la birlikte ambulansa koşarken Mert'in sigara içtiğini gördü. Mert'e doğru;

Mert cumhuriyet kavşağı trafik kazası koş haydi! diyerek ambulansın arkasına yerleşti.





Yarım Saat Sonra...

Vera gerçekten de kendini perişan hissediyordu. Ne yazık ki hamile kadın da yaşlı adam da hayatını kaybetmişti.Kurtaramamışlardı.Vera hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyordu. en çok ölümler yaralıyordu onu. Mesleğini bazen, en çok bu ölümler yüzünden dayanamayacağını hissettiğinde bırakmak istiyordu. İstasyona dönmüşlerdi. Üçü de sessizlerdi.

Ellerindeki kanları yıkamışlar üzerlerini değiştirmişlerdi. Karınları açtı, lakin yemek yiyebilecek halde değildi hiçbiri. on beş yirmi dakika kadar öylece boşluğa dalarak oturdular. Mert 'ben bir sigara içip geliyorum kızlar siz de yemek söyleyin ne yerseniz bana da ondan ''dıyerek odadan dışarı çıktı.

Ela ''Vera ne istersin benim pek iştahım yok o yüzden tost gibi bişeyler söylesek olur mu ?''aslında Ela Vera'nın da birşey yiyemeyeceğini biliyordu fakat işleri buydu ve takılı kalmamaları gerekiyordu. çünkü birazdan telsizden yine arayabilir başkalarına yardıma koşabilirler ve güçten düşmek gibi bir lüksleri yoktu. ''Olur Ela tost söyle mert tam yer ona göre sipariş ver yoksa bizimkilere göz diker biliyorsun ' diyerek tebessüm etti .'Ah! iyi hatırlattın geçen defa resmen onunu yüzünden aç kalmıştım. tam söylüyorum ona da o zaman pisboğaz şey 'diyerek elinde telefonu ile uzaklaştı.Vera kafasını geriye attı, gözlerini kapattı, 'Allah'ım canı veren sen alan sen En İyisini sen bilirsin Amin.'dedi ve gözlerini açtı.

RaslantıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin