Kahramanımızın iç dünyasındayız bu sefer.
İçerisi tam bir kargaşa, bazen festival alanı gibi bazense cenaze merasimi hissi oluşturuyor.
Evet okyanusun yüzlerce metre altındayız. Burada ışık yok ve zifiri karanlık. Savaşacak somut varlıklar yok ne yazık ki. Ama kendi içinde büyüttüğü okyanus canavarları var. Yola çıkılır da kahramanımız bu zorluklarla savaşmaz mı hiç ?
Küçük,daha küçücük kahramanımız, asıl düşmanının asıl savaşması gereken şeyin kendisi olduğunu.
Hep uzaklarda aradığı kurtuluşun kendisinde olduğunu görememişti.
Hep kendini görmezden gelmiş, hor görmüş ötekileştirmişti. Hal böyle olunca ruhu ona düşman olmuştu. Kendini güçlendirmişti. Renkleri siyaha, mevsimleri kışa çevirmişti. Gülüşler bitmiş yerini sessiz soğuk ölümü bekleyiş olmuştu. Burada uzay araçları, renkli gökyüzü,şen şakrak çocuk sesleri yok. Burada sessizce kendi ölümünü hazırlayan bir çaresiz vardı. Ama her seferinde savaşmak istiyordu. Belki de bu yüzden hırslı gözüküyordu. Yanlışları kötülükleri diğer dünyalarda arıyordu. Belkide savaştığı düşmanları kötü değildi. Kendi kendine düşman edinmişti. Belki karşı taraftan bakınca kahramanımız kötü bir karakterdi.
Peki insanlar bir anda mı kötü olur ?
Bir anda mı böyle düşman edinir ?
Önemli olan ne olunca kötü olduğundur. Geç oldu ama kahramanımız kabullenmiyor gibi. Doğru bildiği yolda ilerlemeye devam ediyor.
Ve şimdi gezegenine dönüş yolculuğu için hazırlık yapıyor. Düşmanlarıyla barışmak içindir belki ?
Belki de sonunu hazırlamak için...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DELİNİN EVREN YOLCUĞU
Teen FictionSiz değerli varlıklar, evrenin uçsuz bucaksız noktalarında kaybolmak mı istiyorsunuz? Yoksa, kaybolduğunuzda konumunuzu mu öğrenmek istiyorsunuz ? Deli Tur Rehberi sizlerle.