1 HAFTA SONRA
Miran : Reyyan bizimle konuşmak istiyor diyorum niye dinlemiyorsun!
Reyyan: Neyini dinleyim He neyini dinliyim! Benim oğlumu o çekip aldı kucağımdan! Şimdi karşıma geçip söyleyecek yalanlarını mı dinliyim!
Miran: Bir açıklaması var demekki konuşmak istiyor .
Dedi miran halbuki bir hafta önce bunun bir açıklaması olamaz diyen kendisi değilmiş gibi.
Reyyan; Sen istediğin kadar dinle! Beni hiçbir güç o kadının karşısına çıkaramaz!
Miran: Birkez olsun düşünmedin mi Ya ne neden böyle birşey yaptı diye!
Reyyan: Düşünmedim. Benim o gün kanımı söktü ben seni evde beklerken öldüm öldüm dirildim! Ne çektiğimi bir ben birde Allah bilir. Şimdi bir daha bana o kadından bahsetme .
Diyerek kucağındaki elyesa ile oradan ayrıldı .
..................................!
Reyyandan
Miran azize hanım İle konulmamı istiyordu ama bu artık mümkün değildi , o benim canımı almıştı , canım'ı söküp almıştı beni nefessiz bırakmıştı. Artık şeytan görsün onun yüzünü miran'ın aklını buluna bilir ama benim aklımı asla buluyamaz! Miran'ı nasıl kandırdı bilmiyorum ama miran'ı tekrar yanına çekmesine izin vermeyeceğim , ben nasıl bu kadının gerçek yüzünü görmedim bu saate kadar.
Şimdi elysayı uyutup yerine yatırdım daha sonra Mutfağa indim yemek yapmaya aşağı indiğimde miran çıkıyordu.
Reyyan: Miran? Nereye?
Miran: Babanem çağırdı konağa gidiyorum.
Reyyan: Miran!
Diye bağırıp yanına gittim.
Reyyan: Sen hayla nasıl gidiyorsun o kadının yanına? Heh nasıl gidiyorsun. O benim oğlumu kaçırdı ya oğlumu
Miran: Reyyan , babanem suçsuz oyuma gelmiş oyuna
Reyyan: seni Kandıra bilir ama beni asla kandırmaz anlıyo musun!
Miran: Reyyan neden anlamak istemiyorsun Ya babanemin bir suçu yok.
Reyyan: Yok evet yok! Sevmeye kaçırdı o zaman benim oğlumu hemi miran!
Miran: Sen sen çok sinirlisin en iyisi yalnız kal düşün sende babanemin suçsuz olduğunu anlayacaksın.
Reyyan: sen?
Miran: ben konakla gidiyorum. Bu akşam orada kalırım.
Reyyan: miran eğer kapıdan çıkarsan geriye dönme!
dedim arkasından bağırarak ama o beni duymadan çıkıp gitti.
...
Saat 22:24 olmuştu.
Ama miran hayla eve gelmemişti. Reyyan geri adım atmamaya kararlıydı. Hata mirandaydu. Onca yaptıklarına rağmen onu affetmişti. Ve kendisinin de affetmesini istiyordu. Bu onlara olan sevgisinin az olduğunu gösteriyordu? Hiçmi değişmemişti fikri. Kendi oğlunu kaçırmıştı babanesi. Ama hayla babanesinin yanındaydı. Reyyan oğlunun ağlama sesiyle bakışını yanımda duran beşiğe çevirdi. Hemen beşikten oğlunu alıp emzirmeye başladı. Hafif , hafif sallıyordu. "Şşş ağlama annecim tamam." Diyordu ama elyesa hayla susmuyordu. Bir süre daha salladıktan sonra susmayacapı için miranın tshortunu aldı dolaptan be elyesnşn eline verdi. Elyesa babası gelmiş gibi sustu. Babasını özlemişti demek. Reyyan'da özlemişti. Böyle şeylerden dolayı küsmek istemiyordu. Ama miran hayla aramamıştı..
sabah saat 08.37 gibi kapı çaldı. Reyyan oğlu uyanmasın diye hızlı bir şekilde üzerine hırka geçirip kapıyı açtı. Kapıda hacı vardı. "Büyür hacı." "Sizi konağa götürmem gerek Hanımımın kesin emri vardır." Dedi Reyyan o kadının adını duyunca sinirleniyordu. Bir de hacıyı göndermişti onları alması İçin. "Git söyle hanımına ben ve oğlum hiçbir şeye gelmiyoruz!" Dedi ve kapıyı hacının yüzüne kapattı. Kapı bi kaç kez daha çaldı ama Reyyan açmadı tekrar odaya döndü. Elyesa hayla uyuyordu. Ama Reyyan'a uyku muyku kalmamıştı. Sabah sabah insanın neşesini kaçırmışlardı. Telefon melodisi yükselmeye başladı odada Reyyan telefonu nu eline aldı. Miran arıyordu. Şükür aklına gelebilmişti. Biraz bekledikten sonra telefonu açtı. "Alo" "Alo Reyyan." "Efendim." "Hacı sizi almaya gelmiş niye gelmedin. Brn konaktayım hacı kapıda hadi gel buraya." Dedi. Demekki onlar İçin aramamıştı. Babanesi istediği için aramıştı. "Bunun için mi aradın?" "Evet Reyyan bunun İçin aradım. Konuşmamız gereken şeyler var hadi , bekliyoruz." Dedi. "Bekleyin o zaman. Biz hiçbir yere gel-mi-yo-ruz-" dedi. Ve telefonu suratına kapattı. Daha sonra telefonu nu uçak moduna alıp oğluyla ilgilenmeye başladı. Yaklaşık yarım saat sonra tekrar kapı çaldı. Yok. Bu hacı gitmeyecekti. En iyisi uygun bir dille kovmaktı. Kapıyı açtı. "Hacı ben sana gelm-" diyecekti ki kapıda miranı gördü. Tekrar kapıyı kapatacaktı ki miran ayağını çevik bi şekilde kapıya koyup içeri girdi. Daha sonra kapıyı kapattı. "Ne işin var senin burada?" "Burası benimde evim Reyyan." "Evet uğramadığın , karın ve çocuğunun yanlız olduğu evin." Dedi ve gidecekti kı miran onu kendine çekip duvara yapıştırdı. Dudaklarına yapıştı ve emmeye başladı. Reyyan miranı itmek istedi ama gücü mirana yetmedi. Miran Reyyan'ın dudaklarımı emöeye başladı ve eli reyyanın beline kaydı. Reyyan da en som dayanamayarak miranın kucağına çıkıp ayaklarımı beline doladı ve ellerini omzuna koydu. "Hayla ısrar edecek misin, yoksa gidiyor muyuz." Dedi miran. Reyyan gülerek cevap verdi. "Tamam ama sadece yarım saat senin için gidiyorum." "Tamam bitanem." Diyerek kucağında reyyanla odaya çıktı. Reyyan'a dolaptan elbise ve hırka çıkarttı. Reyyan'a verdikten sonra elyesa'nın yanına gitti. Elini hafif ısırarak sevmeye başladı. Uykusu yarım olan elyesa ağlamaya başladı. Reyyan yarım giymiş elbisesiyle elyesa'nın yanıma geldi. "Miran daha erken niye uyandırıyorsun çocuğu." "Ne yapayım çok tatlıydı." Dedi. "Üf miran." Diyerek elyesa'yı kucağına aldı. "Miran solondan elyesa'nın pusetini getirir misin." Dedi bir yandan da elyesayı giydiriyordu. Miranda dediklerini getirdiğinde beraber evden çıktılar. Konağa geldiklerinde elyesa'yı Esma anaya bıraktıktan sonra el ele azizd hanımın yanına terasa çıktılar. Reyyan'ın ne kadar gergin olduğu ellerinin titreyişinden belliydi. Miran Reyyan'ın elinin üstüne öpücük kondurarak terasla girdiler. "Gelin çocuklar." Diyerek karşısındaki koltuğu gösterdi.
...
"Anlayacağınız , öyle yapmam gerekirdi. O Şam şeytanı kadının tırnaklarını üstümüzden almak İçin." Dedi. Reyyan bir anda ayağa kalktı. "Senin bu numaraların bana sökmez azizd hanım. Bunun bin bir türlü yolu vardı. Kaçırmaktan başka, senin derdin o kadın falan değil. Senin derdin miranın gözünü boyamak ama Buna izin vermiyicem." Dedi ve mirana döndü. "Miran gidebilir miyiz artık." Dedi. Miranda ayağa kalkarak el ele terastan aşağı indiler. "Oğluşum." Diyerek elyesayı kucağına aldı Reyyan. "Babacım." Diyerek elyesanın eline öpücük kondurdu. "Hadi gidelim." Diyerek elyesayı pusetine koyup kucağına aldı. Ve diğer elitlere reyyanın elini tutup el ele konaktan ayrılıp evlerine gittiler.
Umarım Beğenirsiniz😚
