twenty

2.2K 140 105
                                        

Biraz kaos gerekiyor bu fic için buna karar verdim,

Her şey çok sakin devam ediyor ve benim ficlerim genelde kaostan beslenir skdlfjdaf

Biraz kaos serpiştiriyoruum,iyi okumalar<3


Kamptan sonraki haftalarda her şey aynı normalliğinde devam etmişti, en azından Yoonmin çifti için öyleydi. Okul ve sınavlar derken birbirlerine pek vakit ayıramasalar da buldukları tüm zamanı beraber geçirmeye özen gösteriyordu Jimin ve Yoongi. Üniversite başvuruları bir hafta sonraydı ve herkes biraz telaş içindeydi. 

Yine bir okul gününde sınıfta boş boş bakınırken Taemin'in kolunu dürtmesiyle ona döndü. Yoongi'nin sınıfının spor salonunda olduğunu biliyordu ve yanına gitmek için yeni ayaklanmıştı.

'Biraz üzül bari, yarın dönüyorum köyüme.'

Jimin sırıtırken gözlerinin ince bir çizgi halini almasına izin verdi.

'Köy dediğin İngiltere mi?'

'Evet. Of sınava burada girerim diye düşünüyordum ama annem sorunsalı.'

Taemin gözlerini devirdikten sonra yanındaki sırada uyuklayan Seokjin'e döndü. Alnına düşen bir tutam saçı ittikten sonra yine Jimin'e dönmüştü. Jimin bu görüntü karşısında rahatsızca bakışlarını kaçırsa da sınıfta başka kimse olmadığı için mutluydu.

'Teyzem ve Rong seni özledi. Hem birkaç haftaya okul bitiyor zaten, erken gitmende bir sakınca yok.'

Sınıfa giren adım sesleri ile kafasını o tarafa çevirdi. Taehyung ve Jungkook el ele sınıfa girmişlerdi. İkisine de gülümsediğinde karşılık olarak belli belirsiz gülümsemeler almıştı. Kendi sıralarına geçip oturduklarında aralarında bir şey konuşmaya başlamışlardı bile. Jimin Taemin'e dönmeden yanlarına adımladı.

'Başvuruları beraber yaparız değil mi?'

'Aynen. Hafta sonu bende toplanalım diyorum.'

'Olur Jungkook. Sizinkiler hala tatilde mi?'

Jungkook başını olumlu anlamda salladığında Jimin'de kısaca onayladı. Yoongi'nin yanına gideceğini söylediğinde daha kapıya ilerlememişti ki Namjoon sınıfa girdi. Siyah deri ceketine uyumlu siyah kot pantolonu ve siyah çizmeleriyle iri cüssesi daha da korkutucu duruyordu. Eskiden rengarenk giyinen ve mutluluk saçan Namjoon yoktu artık, buna alışmışlardı.

Arkasından giren Daniel ve Sehun'la beraber sıralarına yürüdüklerinde Seokjin başını sırasından kaldırmıştı. Umutsuzca Namjoon'un kendisine bir kez bakmasını istiyordu ama her zamanki gibi ondan tarafa dönmemişti bile. Gözlerini kırpıştırıp nefesini verdi. Dışarıya çıkmaya ihtiyacı vardı.

'Hava alalım güzelim.'

Taemin'in sesine karşılık başını sallamakla yetindi. Bu sırada Sehun kendilerini süzüyordu ama göz teması kurmadı. Ayağa kalktığında Taemin'in belini kavramasına izin verdi. Jimin ve Taekook grubunun da gözleri üzerindeydi şimdi. Kendisine bakmayan tek kişi Namjoon idi. Taemin telefonunu arka cebine attıktan sonra Seokjin'in kulağına eğildi ve fısıldadı. Bu hareketi Seokjin'in vücudundan bir titreme geçmesine neden olmuştu.

Left Outside Alone 'yoonmin' ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin