Bölüm şarkıları:Where is my love
Where do lovers go?
Kayıp ruhlara
Gece'nin karanlığı çöktüğünden beri yabancıyı bekliyordum.
Uykum vardı ama uyumuyordum. Çünkü bir yabancının ağır sigara kokan kokusuyla uyumak nedense daha rahat geliyordu.
Bu düşüncelerle kaybolduğum sırada camıma bir el tıkladı. Hafifçe sırıtıp hemen camı açtım, birden her gün bu cama tırmanıp atlaması komik geldi, sessizce kıkırdadım.
İçeri girdi ve sandalye'nin üzerine oturup hafifçe bana doğru kafasını kaldırdı.
Yabancının yüzünü merak ediyordum.
Aklıma bir plan geldi. Gece benimle beraber uyuduğunda maskesini ve şapkasını çıkarıp yüzüne bakacaktım.
Biraz ona Jungkook'un neleri sevip sevmediğinden, en sevdiği şarkıdan ve nelere alerjisi olduğundan bahsettim.
Bir iki saat böyle geçtikten sonra uykusunun geldiğini ve artık uyumamız gerektiğini yazdı. Dediği şeyi yapıp yatağa geçtim yanımda ki boşluğa da o geçti.
Birkaç saat sessiz olmak için büyük bir özen içinde uykuya dalmasını bekledim. Tamamen uyuduğuna emin olduğum da kalkıp yüzünün karşısına geçtim.
Dışarı'dan vuran ay ışığı odayı hafif aydınlatıp çok farklı bir ortam yaratıyordu. Heyecandan hızlıca inip kalkan göğsüm ve sıkışan kalbime kontrol geçiremiyordum.
Yavaşça yaklaşıp önce kafasında ki şapkayı çıkardım. Bu sırada parmak uçlarım yumuşak kahve tonlarında ki saçlarına değdi. Değişik hissettirdi.
Şapkayı sessizce çıkarıp yanıma bıraktıktan sonra yavaşça maskesinin bir ucunu tutup yüzünden çıkarmaya başladım.
Maskesini çıkardıktan sonra nefesim kesildi. Yavaşça ayaklarımla kendimi geriye doğru ittirip ağzımı kapattım. Göz yaşlarım deli gibi akmaya başladı, kalbim öyle hızlı atıyordu ki bir an kalp krizi geçireceğim sandım. Ağzımı ellimden çektiğim de ağzımdan hafif bir hıçkırık kaçtı.
Bu hıçkırık büyüyüp derin ve içli bir ağlamaya döndü.Bu seslerle uyanmış olan yabancı şok olmuş bir şekilde bana baktı.
Bir dakika yabancı dediğim bu adam aslında beni terk eden eski sevgilim Jeon Jungkook du.
Önce ne olduğunu anlamamış bakışlarla bana baktı. Ardından yerde ki şapka ve maskeyi görünce herşeyi kavradı.
Benimle birlikte ağlamaya başladı. Ardından yanıma çöküp sarılmaya çalıştığı sırada omzundan ittirip başımı sallamaya başladım. Bu gerçek olamazdı, yine rüya görüyordum. Ve ben bu sefer kanmayacaktım. Yüzüne bakarak;
"Rüyalarıma girme Jeongguk, çünkü her seferinde gerçek olduğuna inanıyorum. Ama her sabah gözümde yaşlarla uyanmak nasıl bir his biliyor musun?"
Yüzüme şok ve acı içinde bakıyordu.
"Bu bir rüya değil Taehyung. Yüzüme bak, ben geldim Küçüğün, Jeon Jungkook geldi.."
Bu bir rüya değildi. Hasretinden yanıp tutuştuğum adam karşımda duruyordu.
"Jungkook nerelerdeydin? Küçüğüm ben burada ölürken sen neredeydin?"
Gözlerinde ki acı daha da derinleşmişti.
"Taehyung sence çocuğum'un adını ne koymalıyım?"
Dediği şeyle dona kalmıştım. Jungkook'un çocuğu mu oluyordu.
"Ne?"
Ellerini yanağıma çıkardı.
"Taehyung, ben annemin istediği bir kızla evlendim. Ve birkaç ay sonra çocuğumuz doğacak."
Göz yaşlarım durmuştu. Utanmadan sıkılmadan nasıl yanıma gelip, benimle birlikte uyuyordu.
"Bakma bana öyle, sanki seviyormuş gibi bakma Jeon. Neden geldin buraya? Evlendiğini söylemek için mi? Peki o güller neydi?"
Yüzünü eğip, "Seni özledim Taehyung."
"Çık buradan." Yüzüme baktı tekrar,
"Neden bağırıp çağırıp iğrenç bir insan olduğumu yüzüme vurmuyorsun? Neden bu kadar sessizsin?"
Ağzımı açıp birşey demedim. Böyle birkaç saat geçti. Ben yeri izliyordum o da beni.
Ayağa kalktı. Son bir defa gerisinde bıraktığı bana bakıp, "Adını Taehyung koyacağım." dedikten sonra çıktı.
Ben ise güneş doğana kadar öyle olduğum yerde oturup yeri izledim.
Ardından kalkıp benden ayrıldığı yere geldim. Bir mektup bıraktım benden sonrakiler için, eve geri dönüp eşyalarımı toplayıp uzun zamandır çalışıp biriktirdiğim parayı aldım.
Terminale geldim. Gitmeden önce son bir kez çektim havayı içime, gidiyordum. Jeon Jungkook ve tüm anılarımı bırakıp gidiyordum bu şehirden..
Ben bu şehirden uzaklara gittim fakat ruhum hâlâ o şehirde Jeon Jungkook 'u beklemek için kaldı. Eğer benim kayıp ruhuma rastlarsanız, Jungkook'un ölmüş bedenin'in yanına gömün.
Sanırım Tanrı incir ağaçlarına çiçek açtırdı.-Son-
Aida
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geride bırakılanlara | Taekook
FanficBeni bıraktığın günün soğuğunu hâlâ hissediyorum. Küçüğüm, çok üşüyorum.