Aklıma gelen şey, bedenimde başımdan aşağı kaynar sular dökülmüş hissi yarattı.
Bilinmeyen, Buket olabilir miydi?
Zil çaldığında koridora çıkıp kapıyı açtım. Karşımda gözleri kan çanağına dönmüş Arat vardı. Kapıyı açar açmaz konuşmaya başladı.
"Deniz, gerçekten o videoyu ne amaçlı çektiğini bilmiyorum. Benim aklımda odaya giderken öyle bir şey yoktu."
Kapıda dikilmiş benden cevap bekliyordu. Arat'ı suçladığım için kendimi kötü hissetmeye başlamıştım. Buket'in oynadığı oyuna ikimiz de düşmüştük. İpler onun elindeydi ve bizi ayırmak için çabaladığı ortadaydı.
Bunca yıldır Arat'ı sevidiğini fark edememiştim.
"Arat, dün kimin odasındaydın? Buket mi?"
Başını onay verircesine salladı. Kahverengi gözleri dolu dolu bakıyordu. İçimde ki kötü hissi bir kenara itip karşımda duran adama sımsıkı sarıldım. Aralarında bir şey geçip geçmediğinden emin değildim. Yine de ona güvenmem gerektiğini hissediyordum.
Kollarımı bedeninden ayırdıktan sonra yeniden gözlerinin içine baktım. Dolu dolu gözleri ona sarıldığım andan sonra dinmişti.
"İçeri gelir misin demeyeceğim. Annem en son ki olaydan sonra sana biraz kızgın."
Bir an hatırlamaya çalıştı. Hatırladığı zamansa yüzünde ufak bir tebessüm oluştu.
Gece boyu yaşadığımız anları düşünüp durmuştum. Bana elmalı şeker aldığı günü, yapamadığı makarnayı, abimin yanında dilinin tutulmasını...
"İçeri davet etmene gerek yok. Ben seni dışarıya davet ediyorum."
Hızlıca üzerimde ki pijama takımına baktım. Elimle kendimi işaret edip "Bu şekilde mi?" diye sordum.
Dişlerini gösterip gülerek beni süzdü. Arsızca üzerimde gözlerini dolaştırdığında yanağıma ateş düştü. Mesajlaşırken sapkınlık yapmak daha basitti.
"Çok seksi gözüküyorsun. Bana kalacak olursa böyle gelmende sıkıntı yok."
Dalga geçtiği için gözlerimi devirip kapıyı suratına kapattım. Odama doğru giderken kapıda beklediğinden emindim. Hızlıca üzerime gömlek ve pantolon giydim. Saçlarımı taramakla uğraşmayıp topuz yaptım.
Makyaj yapıp yapmamak arasında gidip gelirken elime çilekli nemlendiricimi almıştım. Yaparsam 1 saatten aşağı evden çıkamazdım. Makyaj yapmaktan vazgeçip dudaklarıma nemlendirici sürdüm. Aynada kendime bakarken gözlerimin şişkinliğini görmezden geldim. Sabaha kadar ağladığım için şişmesi normaldi.
Yeniden koridora geldiğimde kapının yanında asılı olan çantamı aldım. İçine telefonumu atıp kapıyı açtım. Arat merdiven basamağında oturmuş telefonuna bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bal Dudak || Texting +18
Teen Fictiondeniz: *bir fotoğraf gönderildi* (02.30) flört: Hassiktşr (02.35) flört: Alzheimer olsam da unutmam bu fotoğrafı... (02.35) flört: ve sen kimsin? (02.36) deniz: ne demek kimsin? sarhoş musun serkan (02.39) flört: Asıl sen sarhoş musun? Arat ben (02...