Dudaklarımız ayrıldığında Arat, gözümün önüne gelen saç tutamını kulağımın arkasına sıkıştırdı.
"Sen burada kal."
Dizinin üzerinde olan elimi koltuğa indirip ayağa kalktı. Oturma odasından çıktığında sinirle nefesimi dışarıya üfledim. Sürekli beni yarı yolda bırakması az da olsa canımı sıkıyordu.
Sağ eli arkasındayken odaya girdi. Kafamı sağ sol yapıp ne sakladığına bakmaya çalıştım. Göstermemek için direnirken çoktan koltuktan kalkmıştım.
"Ne var elinde? Lütfen bir kere bakayım, lütfen."
Sabırsızlıkla kollarını iki yandan tuttum. Fazla merak iyi değildi ama görmezsem bugün uyuyamazdım.
"Sakince koltuğa geri otur. Yoksa göstermem."
Ayaklarımı yere sertçe vurarak yeniden koltuğa oturdum. Kolunu arkasından çıkarmadan yanıma oturdu. Koltuğun ucunda bana dönük bir şekilde oturmuştu.
Sol eliyle yanağıma hafifçe dokunup gülümsedi. Kalbim aniden hızlanmaya başladı.
"Deniz."
"Efendim."
"Seni sevdiğimi ve her daim seveceğimi unutma. Belki erken belki geç. Ne dersin bilmiyorum. Yarınım var mı yok mu onu da bilmiyorum. Umrumda da değil. Ben bugünümü yaşamak istiyorum. Seninle beraber olsun istiyorum. Hayatın acısını tatlısını seninle yaşamak istiyorum. "
Sağ elini bana doğru uzattığında gözlerimin dolduğunu hissettim. Yanağımda olan eli varlığını hâlâ koruyordu. Gözümden akan küçük gözyaşını baş parmağıyla sildi.
"Şşş, ağlama."
Yanağımda ki elini çekti. Diğer elinde tuttuğu kutuyu yavaşça açtı.
"Klasik olacak biliyorum. Pek romantik değilimdir."
Gözlerim kutuda duran, parlak taşları olan yüzük ile Arat'ın yüzü arasında gidip geldi.
"Benimle evlenir misin?"
Cevap vermedim. Cevabım çoktan belliydi ama dilime varmıyordu. Varamıyordu. Heyecanım bedenimi ele geçirmişti.
Telaşla yüzümde ki ifadeleri izledi.
"Israr etmiyorum ama yakışıklıyım, param var, eğlenceliyim ve güzel yemek yaparım. Bence beni kaçırma."
Güzel yemek yaparım dediği anda dayanamayıp gülmeye başladım. Kafamı aşağı yukarı sallarken konuştum.
"Seninle evlenirim ama bir şartla."
Sorgulayan gözleriyle daha da gülmeme sebep oldu.
"Bir daha asla yemek yapma. Lütfen."
İkimiz de aynı anda gülerken yüzüğü kutusundan çıkardı. Elimi tutup yüzüğü parmağımdan geçirdi. Yüzüğe değilde elimi tutan ellerine baktım.
"Ay yavrum sonunda sana da birini bulabildik. Çok korktum kabul etmeyecek diye."
Arkamdan gelen kadın sesiyle irkildim. Artık gerçekten kayınvalidem olan kadına baktım. Elini beline koymuştu.
"Anne, neden şimdi geliyorsun? Ben arayana kadar gelme dememiş miydim?"
"Kapıda canım sıkıldı. Hem zaten telefonumu evde unutmuşum nasıl ulaşacaksın? "
Yaptıkları planı anlayınca gözlerimi kısarak Arat'a baktım. Beni annesiyle tanıştırdığı ilk gün evlilik teklifi etmişti. Annesi cidden evde kaldığını düşünüyor olmalıydı.
"Tamam ben gideyim yeniden. Evleniyorsun ya artık istemezsin beni bu evde. Giderim oğlum, giderim. Sen yeter ki iste."
"Anne, ne saçmalıyorsun yine?"
"Kızım, sen oğluma iyi bak. Aç kalmasın. Yemek yapmayı bilmiyor. Güzel yemekler yap ona. Benim değerimi bilmedi senin değerini bilsin."
--
"Anne.""Ne var yine, Deniz?"
"Ben evlendim."
Mutfakta sebzeleri doğrarken elinde tuttuğu bıçağı bırakmadan bana doğru döndü.
"Ne dedin sen?"
Korkuyla yerimde kıpırdandım. Dirseğimi masaya yaslamıştım ve annemi izlemeye devam ediyordum.
"Evlendim işte. Bunda anlamayacak ne var."
Hâlâ elinde tuttuğu bıçakla ileriye doğru bir adım attı.
"Ne demek evlendim?"
Bıçağı bana doğru sallarken gerildim. Ellerimi kendimi savunmak için havada tutuyordum.
"Tamam sakin ol. Sinirlenme. Bırak o bıçağı."
"Sinirlenmedim. Aksine çok sevindim. Sonunda kurtuluyorum senden. Bir yan da eşine üzüldüm. Ne yaparsın başa gelen çekilir."
Şaşkınlıkla ayağa kalktım. Kaynanam ve annem arasında en ufak bir fark yoktu.
"Ver o bıçağı. Kendime saplamam lazım. Duyduklarım ağır geldi."
Annem kahkaha atarak yemek yapmaya geri döndü. Sırtı bana dönükken konuşmaya devam ediyordu.
"Kim bu şanssız çocuk?"
Yeniden yerime oturdum.
"Arat. Hani şu yiyişirken yakaladığın çocuk var ya."
"Yazık. Yakışıklı çocuktu. Araya gitti. Seninle evlendiği için pişman olacak."
Annem konuşurken abim elinde boş su bardağı ile mutfağa girmişti.
"Anlamadım, kim evleniyor? Deniz mi?"
--
Fazla uzatmak istemediğim için kitabı bir iki bölüme bitireceğim.❤️🌼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bal Dudak || Texting +18
Genç Kurgudeniz: *bir fotoğraf gönderildi* (02.30) flört: Hassiktşr (02.35) flört: Alzheimer olsam da unutmam bu fotoğrafı... (02.35) flört: ve sen kimsin? (02.36) deniz: ne demek kimsin? sarhoş musun serkan (02.39) flört: Asıl sen sarhoş musun? Arat ben (02...