s i x

110 17 27
                                    

Baekhyun eğlence merkezinin arkasına park ettiği arabasını kilitledikten sonra zaman kaybetmeden merkeze girdi.

Bowling salonu eksi birinci katta olduğu için aşağıya inen merdivenleri hızlı hızlı inerek salona ulaştı. Gözleriyle öncelikle salonu taradı, gözüne çarpan tanıdık yüzler gördüğünde hareketlenip onların yanına gitti.

"Ve Jongin bahsi kaybeder! Evet Jongincim, yirmi bin wonumu alabilir miyim?" Sehun sinir bozucu bir şekilde güldü. Sanırım Jongin yine Chanyeol üzerine bahse girmiş ve yine kaybetmişti. Chanyeol elindeki alkolsüz kokteyliyle deri koltuklardan birine kendini attığında bardağındaki kokteyl biraz yere dökülmüştü.

"Selam millet!" Baekhyun aralarına girdiğinde üçününde gözleri ona çevrildi, Chanyeol'ün elindeki kokteyli alıp karşısındaki siyah tekli deri koltuğa yerleşip bardaktan bir yudum aldı.

"Senin şu çok önemli sınavına ne oldu?" dedi Jongin iğneleyici bir sesle. Baekhyun rahatını hiç bozmadan "iptal oldu." dedi. Chanyeol kaşlarını havaya kaldırıp tip tip ona baktı.

Sehun kırmızı topu parmaklarına geçirip Baekhyun'a doğru uzattı. "Tek top, 7 labut." Baekhyun kırmızı topu eline alıp sahaya doğru yöneldi. Onların aralarında anlaşması böyleydi, dediği iddiayı kazanırsa Baekhyun ile oyun oynayacaklardı ama eksik devirirse gidene kadar tek kelime konuşmayacaklardı.

Bir nevi haklılardı, Baekhyun onları uyduruk bir sınav için asmıştı -tabii sınav olmadıklarını bilseler daha iyi olabilirdi- bu da onların trip atma şekli gibi bir şeydi.

"Merhaba çocuklar!" Baekhyun topu atmak için hazırlanırken Jungkook'un neşeyle şakımasına pas vermeyip tekrardan atmak için hazırlandı.

"Burası harika bir mekanmış Kook. Zevkine bayılıyorum." kulaklarının dolmasıyla topu kontrolsüzce yola bıraktı.

Bu tanıdık gelen ses kanının çekilmesine sebep olmuştu. Top labutlara dokunamadan kanala girdiğinde ifadesizce arkasını dönüp sesin sahibini aradı.

Chaeyoung çok sağlıklı bir biçimde Jungkook'un elini tutmuş mekâna bakıyordu. Henüz Baekhyun'un varlığını fark etmemişti. Arkasında ise Taehyung, Jennie ve Lalisa vardı. Jennie ve Lalisa, Chaeyoung'dan önce onu farketmiş çoktan Baekhyun'a nefret dolu bakışlarını yolluyorlardı. Baekhyun'dan bu kadar nefret etmelerinin nedeni; okul sınavlarında kopya verirken hocanın yakalamasıyla uzaklaştırma almışlardı ve bu durumun tek suçlusu olarak Baekhyun'u görüyorlardı.

Baekhyun pür dikkat sahte sevgilisine bakarken sonunda birbirlerinin gözleri buluştu. Chaeyoung tanıdık gözleri karşısında gördüğünde yüzünün yandığını hissediyordu, utancından yerin dibine girmişti.

"Dostum bahsi kaybettin ama aklın sınavlarda kalmış olmalı, bizimle kalıp biraz kafa dağıt." Chanyeol'ün sesini ensesinde hissettiğinde kafasını hayır anlamında salladı.

"Gitsem iyi olacak, size iyi eğlenceler." Chaeyoung'un gözlerine son bir kez baktıktan sonra hızlıca merdivenlere yönelip basamakları çıktı, arabasına gidip sürücü koltuğuna oturdu. Kafasını direksiyona yaslayıp gözlerini kapattı. Bir süre öylece durdu.

Ne yani Chaeyoung'a, yalan söyledi diye trip mi atacaktı? Yok daha neler. Kendi içinde kendini yiyip bitirecekti ve Chaeyoung'ın en ufak bir mesajına hemen cevap verecekti...

Belki de vermeyecekti. Belki de artık acı çekmek değil, gerçekten Chaeyoung'ın ona yaptığını, ne yaşadığını bilmesi için biraz serti oynaması gerekiyordu.

Ateşe suyla değil, ateşle karşılık vermesi gerekiyordu. Ve bunun için ne yapacağını çok iyi biliyordu.

Anahtarını cebinden çıkarıp arabayı çalıştırdı, önce pastaneye uğradı. Ardından da Chaeyoung'ın evine doğru sürdü.

Kıyamet yakındır 🤠

my future wife || baekhyun + rosé Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin