"Gerçekten gidiyor muydun?"
Utku kafasını yere eğdi. Diyecek bir şeyi kalmamıştı, biliyordu her şeyi. Artık yalanlarıyla avutamazdı onu.
"Ben şaka yapıyorsun sanmıştım."
Ufuk, Utku'nun gözlerini yakalamaya çalışıyordu. En azından gitmeden doya doya bakmasına izin vermeliydi.
"Bir şey söylesene."
Ufuk dolan gözlerini kırpıştırarak Utku'nun görüntüsünü netleştirmeye çalıştı.
"Neden susuyorsun?"
Utku ağzından bir hıçkırık kaçırdı. Onun ağlamaya hakkı yoktu.
Ufuk kaskatı kesilmiş bedenini zorlayıp ellerini güçsüzce Utku'nun omuzlarına koyup yavaşça sarstı.
"Konuşsana."
Ellerini yumruk yapıp Utku'nun göğsüne vurmaya başladı. Bu vurmaları acıtmıyordu, bu veda acıtıyordu canını.
"Şaka olduğunu söylesene!"
Utku kollarına ona vuran bedene sardı.
"Özür dilerim."
Evet diğer kurgulara yazacak bir şey bulamayınca yenisini yayınladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sanırım Sevgiydi (bxb)
Historia Corta[Tamamlanmıştır (×16)] Kantincinin oğlu için her gün kantinden kazık yemek mi? Harika! İyi okumalar,