04: uğursuz yara izleri

245 24 51
                                    

Lirlonfa Maluré ve Joseph Piyas, henüz yayımlamadığım bir kitabımın karakterleridir. Yalnızca Lirlonfa Maluré'nin ismi, Victor Hugo'nun Bir İdam Mahkumunun Son Günü isimli kitabından alınmıştır. Ancak karakterin kitaptaki ile hiçbir alakası yoktur. Tiyatroda bahsi geçen kitap, tamamen hayal gücümün bir ürünüdür.

Ayrıca dördüncü bölümü de devirdiğimize göre, yavaştan düşüncelerinizi alabilirim diye düşünüyorum. Lütfen yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyin. İyi okumalar. 🤍


Bazı yaralar ve izleri kutsaldır.
Kara kedi uğursuzlukla kuşansa da
Kendinden dahi sakındığı öyküler,
Dokuz canın ölümünden daha sakıncalıdır.
Anadan doğma ruhlara attığı pençeler,
O serçenin göğüs kafesine apansız saplanır.


26 Aralık 2019


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Hastalıklı Zihinlerin Uğursuz Yara İzleri


-

Düşüncelerim büyüyor, doktor. Kafamın içine bir tümör gömülmüşçesine, zihnimdeki yargı silsilesi bir yumru vaziyetinde günler günleri devirdikçe büyüyor. Tüm zihnimde koskocaman bir mahkeme yatılı, günahı nerede işlediğimi soruşturuyor gece gündüz. Dudaklarımsa kalın bir halatın çemberi içinde kapana kısılmış, ruhum beyazdan çarşafa prangalanmış, sevgiliyi affedebilmek için çırpınıyor. Sevgili rüyalarda da affedilirdi zira, ziyadesiyle uçurumun yamacında rüzgara sarılsa da saçlarım, ölümün acı kokusu eşliğinde. Sevgili kesinlikle bağışlanır doktor, o duvara çöküp mırıldanıyorken birkaç melodiyi.

Elimdeki kalem harfleri kazıyaduruyorken zihnimin bir odacığında dans eden düşünceleri, buradaki yerimi sorguluyordum. Jisoo'nun zoruyla ve yabancının tehditkar bakışları yüzünden katılmıştım toplantıya, geniş konferans salonundaki en karanlık koltuğa oturmuş, Bayan Kim'i görmemek ve toprak saçlı yabancıyla tekrar karşılaşmamak için ışığın olabildiğince az vurduğu bir koltuk tercih etmiştim. Bu, Jisoo'yu bir miktar sinirlendirmiş olsa da ısrarlarıma karşı koyamamış, yanımdaki yerini almıştı. 

"Neden katılmak istemiyorsun Roséanne? Bunun senin için gayet iyi bir fırsat olduğunu düşünüyorum, eğer o gösteride bir yer edinirsen ve yeteneklerini ortaya koyabilirsen önün açılacaktır. Yazım yeteneklerin ile çıkmak istiyorsan ortaya, Bayan Kim'e bunu belirtirsin. Yeteneklerinin ve hedeflerinin peşinden gitme isteğin hoşuna gidecektir. Birkaç dersine girdiğim için rahatlıkla söylüyorum, kesinlikle bu kadar gerildiğine değecek bir kadın değil." Destek verici sözlerine bir son verdiğinde yüzüne uzunca baktım ve gülümsedim. Yüksek ihtimalle gerginliğimin öğretmenden yahut bu sosyal aktiviteyi yapmaktan çekinmemden kaynaklandığını düşünüyordu. Asıl çekincem, yabancının Lalisa dediği o kızın rolünü çalıyor gibi görünmekten yana duyduğum büyük rahatsızlıktı. O kızın yerine kendimi koyduğumda, haftaları alan emeğimin bir anda ortaya çıkan birisi yüzünden heba olduğunu düşünmek bile berbat hissetmeme sebep oluyordu. Hal böyleyken, o kızın emeklerini kendi çıkarlarım için bir çırpıda silip atamazdım.

cigarettes after u | rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin