05: binlerce asır

257 24 56
                                    

Kilisede yabancı bir çocuk,
Annesinin yaban ninnisi, tınısı soluk.
Göğüs kafesimde nasırdan el izi,
Hatıralar çığlık çığlığa hastalıklı zihnimde,
Baş ucumda mehtaplı bir gece,
Acılar ve anılar hiç susmaz, buruk.


28 Aralık 2019


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Binlerce Asrın Yabancılığı


-

Bir kurgu karalar dururum; perdenin önünde aşkla öpüşebileceğimiz, ışıklar sönüverdiğinde ise o dudakların kudretini tekrardan arzulamayı dileyecebileceğim iki beden oluştururum. Bir kafese boğarım tüm renklerimi; yüreğimiz göklere kanat çırparken bir serçe misali, biz o serçenin türküsünde dans edelim isterim. Yahut tüm bu ihtimallerin sonu imkansıza dokunuyor ise, işte o zaman bir deniz, bir okyanus hayal ederim; kavuşturduktan sonra bizi en dibe, ruhlarımızı seviştirebilecek bir son çizerim.

Joseph Piyas'ı asıl mutlu olan son ile tanıştırabilmeyi isterdim. Ona gerçekten bir aile yaratıp, geleceğine de kudretli aşkın dalına sinmiş alengirli bir sevgili kondurmayı dilerdim. İçinde bulunduğu yaşamın zincirlerini kırabilmek, onu maddi zenginliklerle buluşturabilmek mümkün olsaydı eğer, yazara dahi yalvarabilirdim. Fakat biliyordum ki, adımıza yazılmış bir akıbet her daim vardı. Noktasından hoşnut kalsak yahut tiksinti ile baksak da o son, kaderin bir köşesinde sessizce uyanacağı gün için yılları sayardı. Vakti gelip çattığındaysa tünediği karanlıktan sıyrılır, ufak bir tüyün rüzgarda savrulması misali, hafifçe uçardı ve sol omzumuza pervasızca uzanırdı.

Bu yüzden sarkastik insanoğlu karşı gelemediği bu yazgıya olan hıncını, küçük balık olarak gördüklerinden çıkarmayı severdi.

Drama salonunda Bayan Kim, Jungkook ve ben, Jungook'un zaten bildiği konular hakkında tartışma yürütüyorduk. İki gün önce üstünden geçtiği kitabın oynanacak sahnelerini şimdi ayrıntısıyla anlatıyor, perdeden perdeye değiştirilecek kostümler hakkında bilgi veriyor ve karakterler hakkında bilmem gerekenlerin tümünü özetliyordu. Elime ziyadesiyle mürekkeple dolmuş, beyaz bir kağıt tutuşturmuştu. Söylediklerinin hepsi o kağıtta yazılı olmasına rağmen kendisi anlatmayı tercih ettiğini söylemişti. Aslında böylesi işime gelirdi, okumaktan daha çok dinleyerek öğrendiklerini kafasına alan biriydim.

"Joseph'in karakterine gelecek olursak, aslında onun için iki hayat var diyebiliriz. Tahmin edileceği üzere; Lirlonfa'dan öncesi ve sonrası. Toplamda otuz dokuz yıl hayat sürmüş olan Joseph'in otuz altı yılı soğuk ve içine kapanık bir adam olarak geçer. İnsanlarla samimiyete girmekten hoşlanmayan, samimiyete girme girişimde bulunmayı da es geçen Piyas'ın bunları yapmasının tek sebebi aslında kafasının içine gömülmüş olan görünmez travmaydı. Esas erkeğimizin ailevi açıdan pek şanslı olmadığını belirtmiştik, babası kendini içkiye veren, annesi de tüm parasını eşinin yudumlayacağı birkaç kadeh alkole feda etmek zorunda bırakılmış bir kadındı. Yaşamının on ikinci senesinde, köhne bir çatı altında yılları devirdiği annesinin vedasına şahit oldu. O kömür saçlı kadını toprak saçlı yavrusundan koparan ateşten hastalık yahut hayali dahi korkunç bir cinayet değildi." Bayan Kim histerik gülüşünü öylece ortaya attı, akabinde yüreğimi soğuk alevlere atan kelimelerine bir bir devam etti. "Böyle söylüyorum, çünkü kitapta da belirtilir ki özel olarak, Joseph, eve her gece pislik bir kokuyla gelen ayyaş babasının o çirkin elleriyle annesini katledeceğinden korkardı."

cigarettes after u | rosékookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin