___________
genç kız giydiği siyah ceketin kapüşonunu başına geçirirken yolunun üstünde olan bir tekele girdi.
hafifçe çökerek alt raflardaki sevdiği atıştırmalıklardan aldı. kalkacağı sırada görüş alanına giren ayakkabılarla başını kaldırdı.
"beni takip mi ediyorsun?"
hanma, duyduğu sesle başını yere eğdi. kızı görmesiyle sırıttı. "belki."
y/n, ayağa kalkarak "ciddi misin?" diye sordu. hanma gibi kötü şöhrete sahip birinin ağzından çıkan onaylama sözcüklerine inanırdı. sonuçta kimse onun bunu yapma potansiyelinin olmadığını söyleyemezdi.
"bu kadar gerilme, sadece şakaydı." hanma elindeki gazlı içecekle kasaya doğru yürürken konuştu. "hem bu ilk karşılaşmamız değil. sadece ilk kez senin dikkatini çektim." gerçi sen de benim ilk kez dikkatimi çekmiş sayılırsın ya.
oğlan istediği sigaranın ismini kasiyere söylerken y/n, elindeki yiyecekleri kasaya bıraktı. "anladım." dedi kısaca.
hanma aldığı ürünlerin parasını ödeyip çıktıktan sonra y/n de kendi aldığı şeylerin ücretini verip dışarıya çıktı. sola dönüp sokak hayvanları dışında kimsenin geçmediği yolda yürümeye başladı.
tekelin önünde onu bekleyen oğlan genç kızın hareketiyle hemen onun yanında yürümeye başladı. "nereye gidiyoruz, yine mezarlığa mı?"
"hayır, mezarlığa gitmiyorum. ayrıca niye mezarlığa seninle birlikte gitmişim gibi davranıyorsun ve niye şu an benimle geliyorsun?"
hanma hafifçe güldü. "ah, çok fazla soru oldu. hepsini cevaplayabileceğimden emin değilim."
"o zaman sadece şunu cevapla." y/n yürümeyi bırakıp hanma'ya döndü. "neden daha önce benimle göz teması bile kurmazken dün mezarlıktaki karşılaşmamızdan beri benimle konuşup duruyorsun?"
"madem sordun dürüstçe cevap vereyim." hanma, kızla aradındaki mesafeyi en aza indirip y/n'nin yüzüne doğru eğildi. "ilgimi çektin."
y/n geriye doğru birkaç adım attı ve "ne?" diye sordu.
"yani baktım ki okulda sergilediğin tüm tavırlar ve o gülüşler sahte. ben de dedim ki belki sen de bana benziyorsundur."
kızın gözlerindeki ifadeyi gördüğünde sırıtmamak için kendini zor tuttu. bu işin sonunda ne yapacağını kendisi de bilmiyordu fakat şu an y/n'nin gözlerinde gördüğü ifadenin onun keyfini biraz olsun yerine getirdiği belliydi. genç kız onun söylediklerine inanmış gibi duruyordu.
hanma dün gece y/n'nin kendisiyle aynı soy isme birinin mezarınının başında oturduğunu görmüştü. bunu kullanabilirdi.
göz temasını kesip başını boş yola çevirdi. "senin için değerli olan birini kaybettiğini sandım."
y/n teredütle konuştu. "sen de mi öyle birini kaybettin?"
hanma haffçe güldü. yeni açtığı paketten bir sigara çıkarıp yaktı. son bir kez kıza baktıktan sonra yürümeye başladı.
y/n, biraz yürüdükten sonra köşeyi dönerek gözden kaybolan çocuğa bakarken ne yapması gerektiğini bilememişti. hanma'ya güvenmemesi gerektiğini adı kadar iyi biliyordu fakat bir başka bildiği şey de onu ilk gördüğü andan beri onunla konuşmak, onun gibi olmak için yanıp tutuşan tarafının varlığıydı.
genç kız sürekli en iyisi olmak, ebeveynleri tarafından takdir görmek için çabalamıştı. hiçbir zaman dağıtmak, kötü gözükmek, olduğu gibi davranmak gibi bir şansı olmamıştı. bu da onun hanma'ya özenmesine sebep oluyordu. zaten tüm çabasına rağmen ilgi ve övgünün odağı o değildi ve hala annesi tarafından azarlanmaya devam ediyordu. y/n de kendini gerçekten azarlanmayı hak eden şeyler yapsam da boşa gitmese diye düşünmekten alamamıştı.
tabii bu düşünce başta ciddiye alınacak bir şey değildi. lakin ablasıyla aynı liseye gitmeye başladığın
da ve ebeveynlerinin onu, ondan bir sınıf büyük olan ablasıyla kıyaslamalarının her geçen gün artmasıyla içinde bir şeylerin yanmaya başladığını biliyordu.bu yangının körüklediği en kötü olma arzusunun ise gözardı edilemeyecek boyuta geldiğini anladığında her şey için çok geçti.
____________
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙜𝙧𝙖𝙫𝙚𝙮𝙖𝙧𝙙. | hanma
Fanfiction[𝗵𝗮𝗻𝗺𝗮 × 𝗿𝗲𝗮𝗱𝗲𝗿] y/n, çoğu gün yaptığı gibi o gün de mezarlığı ziyaret etti. - ♡ - ✦ başlangıç: 080622 ✦ bitiş: 260823