11 | ƍɾɑνeʮɑɾɗ.

835 96 66
                                    

__________________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

__________________________

y/n derin bir nefes alarak hanma'nın çenesindeki elini indirdi. "ablam." dedi titreyen sesiyle.

kızın sesiyle birlikte ellerinin de titrediğini fark eden hanma bu sefer de y/n'nin elini tuttu ve arada baş parmağıyla genç kızın elinin üstünü okşayarak onu dinlemeye devam etti.

"o, her zaman ailede en çok sevilen çocuktu. zaten 2 kardeştik ama o hep daha çok övülürdü."

y/n akan gözyaşarını sildi. "ortaokulda ayrı okullarda olmamıza rağmen çok fazla kıyaslanıyordum ve hayatımı sürekli ona göre, onun gibi olmaya çalışarak yaşamak zorunda kalmıştım. lisede ise aynı okula gideceğimizi öğrendim. ayrı okullarda bu kadar kıyaslanıyorsak aynı okulda ne yaparlardı bilemiyordum.

ayrıca ablam kendi lisesinde çok popülerdi. beden derslerinde iyiydi, resim dersinde de iyi sayılırdı. müzik dersinde gitar çalıyordu, paylaşımcıydı ve sevecendi. o kelimenin tam anlamıyla mükemmeldi. ben... ben ise-"

y/n nefes almakta güçlük çektiğini hissetti. anlatma, içindeki zehri kusma fikri başta ona cazip gelse de uygulaması canını yakıyordu.

zar zor da olsa devam etti. "ben öyle değildim. koşmaktan nefret ederim ve iyi resim yapamıyorum. annemin aldırdığı gitar derslerini ise hocaya tahammül edemediğim için yarısında bırakmıştım. o her şeyde çok iyiyken ben sadece derslerde iyiydim. o konuda iyi olmak için de deli gibi çalışmam gerekiyordu.

bu yüzden ablamı çok kıskandım. onun ölmesini istediğim zaman çok oldu fakat-" ağlaması daha çok şiddetlendi. "gerçekten öleceğini düşünmemiştim."

hanma, y/n'yi göğsüne çekerek sarıldı. yavaşça sırtını sıvazlıyordu.

genç kız başını hanma'nın göğsüne yaslayıp konuşmaya devam etti. bir an önce söyleyip kurtulmak istiyordu. "bir gün arkadaşlarının çağırdığı bir partiye gideceğini söyledi. yani buluşma gibi bir şeydi.

ben her zaman baskılardan kurtulup akşam vakti kendi başıma dışarı çıkmak isterdim ama ablamın daha önce böyle bir isteği ve eğilimi olduğunu görmediğim için o, tehlikeli olarak bilinen mahallelerden birine gideceğini söylediğinde çok şaşırmıştım ve inanamadım.

hâlâ inanmıyorum. büyük ihtimalle tehlikeli bir yer olduğunu bilmiyordu. ben o arkadaşı ile konuşurken duydum ve onu uyarmadım çünkü... çünkü onu o kadar kıskanmıştım ki başına bir şey gelirse ona da kızarlar ve belki beni överler diye düşündüm."

y/n hızlıca başını kaldırıp hanma'ya baktı. bu hareketle oğlanın kızın belindeki kolları gevşese de hanma y/n'yi bırakmamıştı. "yine de yemin ederim ölsün istememiştim!"

ağlayan kıza tekrardan sıkı sıkı sarılan hanma y/n'nin saçlarını okşayarak "biliyorum, biliyorum. senin bir suçun yok, ben sana inanıyorum." dedi.

y/n biraz daha sakinleştiğinde "anneme gideceği yerin ismini vermemişti, annem de ona güvendiği için izin verdi. ben de onu uyarmayınca o gece çeteler arasında yaşanan kavgada vefat etti. ben engelleyebilirdim hanma ama yapmadım. benim suçumdu. sırf kendi kıskançlığımdan ona dur demedim. sonra da ben popüler oldum ama-"

"şşş sakin ol." panik olduğu için kelimelerini büyük bir hızla sıralayan y/n'yi durdurmak için hanma, elleriyle kızın yanaklarını kavradı. "y/n, ablanın orasının nasıl bir yer olduğunu bilmemesinin imkanı yok."

genç kız hıçkırıkları arasında "beni teselli etmek için bunları söylemiyor musun değil mi?" dedi.

hanma başını salladı. "hayır. o gece oraya giden herkes zaten çeteler arasındaki kavgayı izlemek için gitmişti. ben de oradaydım fakat erken ayrıldığım için olayı görmedim. o gün orada parti falan yoktu."

"ne?"

hanma'nın söyledikleri doğruydu. kendisi de kavga haberiyle orada bulunmuş sıkıldığı için yarısında gitmişti. bir sivilin bıçaklandığını öğrendiğinde ise eğlenceyi kaçırdığı için pişman olmuştu.

"sen ne kadar bilmesen de büyük ihtimalle ablan da bu baskıdan sıkılmıştı ve içindeki bastırılmış duyguları bir şekilde dışarı vurmak için gitti oraya. gerçekten bilmeseydi haklısın, bu senin suçun olabilirdi. ama o gün orada o kavgayı bilmeyen kimse yoktu."

genç kız bu sefer ablasının taşıdığı yüke ve aslında ne kadar da benzediklerine ağlarken hanma kızı kolları arasında tutmaya devam.

böylece y/n'nin durumunu da daha iyi anlamış, onun ne kadar korunmaya muhtaç olduğunu fark etmişti. genç kızın sonunun ablası gibi olmasını istemiyordu.

y/n'nin kırıklarını kendisi sarmalıydı, kız bunları onarmak için daha kötü yollara başvurmadan.

___________________________

mezarın hikayesini öğrendiğimiz bir bölüm ✍️🏻✍️🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

mezarın hikayesini öğrendiğimiz bir bölüm ✍️🏻✍️🏻

𝙜𝙧𝙖𝙫𝙚𝙮𝙖𝙧𝙙. | hanmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin