_____________
y/n'nin hanma ile karşılaştığı günden sonra araya hafta sonu girmiş, genç kız oğlanı bir daha görmemişti. bugün ise pazartesiydi ve y/n, okul boyunca hanma ile her göz göze geldiğinde içinde anlamsız bir tedirginlik duymuştu.
"y/n, çıkışta bir yerlere gidelim mi?"
y/n, karşısında dikilen sarı saçlı kız arkadaşına bakarken bir yandan da çantasını toplamaya çalışıyordu.
kendi kendine okuldan sonra ödev yapmayı planlamıştı fakat karşısındaki kızı da reddetmek istemiyordu.
masanın üstündeki kalemliğini de çantasına koyduğunda kendini teklifi kabul etmek için hazırlamıştı. "olur-"
"ah, üzgünüm fakat bugünlük y/n'yi senden ve samimiyetsiz arkadaş grubunuzdan çalıyorum."
hanma alaycı tavrıyla y/n'nin sözünü kesip sarı saçlı kıza hitaben konuştu.
"ne? sen kimsin ki-"
"evet, evet. tamam." hanma kızın sözlerini önemsemeyerek y/n'yi bileğinden tutup okuldan dışarı sürüklemeye başladı.
hanma'nın boyu uzun olduğu için adımları da bir o kadar büyüktü. y/n, oğlana yetişebilmek için hızlı yürüyeyim derken birkaç kez okul merdivenlerinden düşme tehlikesi atlatmıştı.
en sonunda okul bahçesini terk ettiklerinde hanma yürümeyi bıraktı.
genç kız nefes nefese "niye beni bir anda dışarı sürükledin?" diye sordu. bir yandan da bileğini hanma'nın dövmeli elinden kurtarmaya çalışıyordu.
hanma omuz silkti. "ne var, seni o geveze kızdan kurtardım işte. bana minnettar olmalısın. ayrıca kıpırdanmayı da bırak, kolunu bırakmayacağım."
oğlan tekrardan yürümeye başlarken y/n konuştu. "yoko geveze biri değil."
"bana göre öyle."
"hanma nereye gidiyoruz, bırakır mısın beni?"
"hm, kafa dinleyebileceğin bir yere?"
"ne?"
"çok soru soruyorsun. geldik zaten."
y/n önünde durdukları apartmana baktı. "sen-"
hanma sırıtarak kıza baktı. "üzgünüm y/n, seni eve atmıyorum. ama çok istersen belki bir gün."
"dur, ben öyle bir şey demedim. hey, hanma! beklesene beni!"
oğlan apartmandan içeriye girip asansöre bindi. y/n de hızlı adımlarla onu yakalamayı başardı.
hanma'nın bastığı düğmeye baktığında en üst kata çıkacak olduklarını gördü.
çok geçmeden asansör durdu ve hanma kapıyı açıp y/n'nin inmesini bekledi.
"gel hadi." diyerek mavi bir demir kapıya yürüdü. bu kapının bir eve açılmadığı her halinden belliydi. apartmanın çatısına açılıyor olmalıydı.
hanma kapıyı itti ve y/n tahmininde haklı olduğunu gördü. apartmanın en üst kısmı olduğu için atılmış olan birkaç eski bisiklet çarptı gözüne.
o, etrafı ve yerdekileri incelerken hanma da en uca yürüyüp ayaklarını sarkıtarak köşeye oturmuştu.
y/n başta düşmekten korksa da o da aynı şeyi yaptı. kafasını kaldırıp manzaraya baktığında ise şaşırmıştı. "burası... "
"güzel gözüküyor, değil mi?"
kız gözlerini manzaradan ayırmadan başını salladı. "tüm şehir," dedi. "buradan o kadar güzel gözüküyor ki."
hanma sadece y/n'ye baktı ve gülümsedi. yanındaki kızın gözleri onda olmayabilirdi ama onun gözleri kızın üzerinden ayrılmıyordu. "dikkatli ol. bakayım derken düşme. başıma iş açarsın sonra."
y/n, hanma'ya bakarak gülümsedi. "merak etme, açmam."
hızlıca tekrardan gökyüzünü incelemeye başladığında hanma gülerek kafasını iki yana salladı. kızı ilk defa bu kadar mutlu görmüştü.
___________
umarım bölümden keyif almışsınızdır. bölümle ilgili düşüncelerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayın!
iyi günler dilerim. <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙜𝙧𝙖𝙫𝙚𝙮𝙖𝙧𝙙. | hanma
Fanfiction[𝗵𝗮𝗻𝗺𝗮 × 𝗿𝗲𝗮𝗱𝗲𝗿] y/n, çoğu gün yaptığı gibi o gün de mezarlığı ziyaret etti. - ♡ - ✦ başlangıç: 080622 ✦ bitiş: 260823