Medya* Sâre'nin seccadesi de bu.
Günler birbirini kovalarken bahar yerini yaza bırakıyordu. Sâre artık mezun olmuştu. Eski notlarını odasından toplarken geçen zamanı düşündü. Şu son dönem nasıl geçmişti, yoğunluktan farkedememişti bile. Önce gönüllüsü olduğu derneğin yardımlaşma programları, sonra katıldığı İngilizce konuşma grubuyla buluşmaları... Üzerine dersler de tuz biber gibi eklenince başını kaldırıp etrafına bakacak hâli kalmamıştı.
Şimdi rahat bir nefes alabilirdi. Kısa bir tatil sürecinden sonra yeniden meşguliyetleri artacak, yüksek lisansa başlayacaktı. Biraz daha uyusa hiç fena olmazdı. O vakit gelmeden iyice dinlenmek istiyordu.
~
Tom'un tarafında işler daha zordu. Çünkü öğrencilik değil; öğretim üyeliği söz konusuydu. Tom, birkaç aydır üniversitede ders veriyordu. Camide ve kitabevinde yerinin doldurulabileceğini anladığında kendine daha faydalı olacağı bir iş bulmaya karar vermişti. Kısmet bu ya, okulun da kadrosunda boşluk vardı. Onunla açığı kapattılar.
Üniversite kalabalıktı. Aslında Tom'un pek de hazzettiği bir şey değildi bu. O nedenle öğrencilere soğuk davranıyor, olabildiğince uzaklarında durmaya çalışıyordu. Tıpkı mezuniyetlerine katılmayarak yaptığı gibi... Sonunda onlardan kurtulmuştu. Böyle düşündüğü için kendini kınamıştı ama doğruya doğruydu.
Sadece yakınlarına ve küçük çocuklara sıcaklığını gösteren bu adam, şimdi o kişilerden birinin yanına gidiyordu. Can'la bir buluşma sözü vardı. Tutmazsa hiç iyi olmazdı.
Kafeden içeri girerken onu gören Can, oturduğu yerden ayağa kalktı. Kendisini görsün diye selam verdi. ''Nerede kaldın?'' dedi. ''Geldim işte.'' cevabını aldı. Bir süre havadan sudan konuştular. Sonra Can asıl meseleye geçti:
-Ben Türkiye'ye gidiyorum. Bundan böyle İstanbul'da yaşayacağım. Seni yanlızlığınla baş başa bırakıyorum kardeşim.
Tom'un yüzü düştü fakat öncesinde de gülümser bir vaziyeti olmadığı için ifade değişikliği çok anlaşılmıyordu. Sıkıntısını hissettirmeden:
-Güle güle git o zaman, dedi. Artık gerçekten de bir başıma kalıyorum demek ki...
-Yani.. Bu sana bağlı Bay Brown. İstersen yalnız kalmazsın.
-Nasıl olacak o iş, Bay Stone?
Aslında Can'ın soyadı ''Kaya''ydı. Tom anlamını bildiğinden böyle kullanıyordu.
-Diyorum ki, hani belki... Tatilini İstanbul'da geçirmek istemez misin?
Tom yazın büyük ihtimalle hiçbir şey yapmayacaktı. Can bunu bilerek sormuştu ve ekledi:
-Bence sana da bilet alalım. Hem orada yeni yerler görür, yeni insanlarla tanışırsın. İyi olmaz mı? Bence çok iyi olur. Hatta ne yapalım biliyor musun, hemen alalım biletini.
Can konuşmaya devam ederken neden bir anda ''Yeni insan'' lafını duyunca aklına şu kız çıkan arkadaşı gelmişti. Ne zamandır konuşmuyorlardı. Sahi, o da İstanbul'da oturuyordu. Acaba İstabul'a giderse ''Sâre Çelebi'' diye biriyle karşılaşır mıydı? Saçmalamaya başladığını farkedince durup arkadaşına bakarak:
-Olabilir, dedi yine de. Sanki kendine söylermiş gibi...
Can ise şaşkınlıkla sevinç arasında bir yerde kalmıştı. Gülümsemesi yüzüne kocaman yayılırken koyu kahverengi gözleri kısıldı.
~
-Joseph'ım, yanında götüreceğin her şey tamam mı?
-Evet anne, aldım hepsini.
-İyi yaptın oğlum.
Tom, annesine dönüp gözlerinin içine baktı:
-Niye sıkıyorsun canını? Kötü bir durum yok ya...
-Yok oğlum. Sadece sen hep gözümün önünde olunca şimdi bir garip oldum.
James Abdullah Bey, neredeyse ağlayacak kıvama gelmiş eşinin omzuna elini koydu. Oğluna
-Can kapıda Tom. Seni bekliyor, dedi.
Beraber kapıya kadar geldiler. Tom anne ve babasına sarılıp vedalaştı. Can'ın arabasına bindiğinde, onlara son kez bakıp el salladı. Belki bunu yaparken gözleri dolmuştu. Uzaktan görünmüyordu.
Akşamleyin Norwich Uluslararası Havaalanı'ndan
içinde Tom ve Can'ın da bulunduğu
bir uçak uçtu İstanbul'a doğru.°Ne Norwich ne İstanbul
06.05.2022Erken Gelen Kısa Bölüm Notu:
Emily Aise Hanım'ın yerinde olsaydınız ne yapardınız?
James Abdullah Bey'i bir tek ben mi seviyorum?
Can'ı kendime mi alsam?
Bu gidiş nereye kıymetli okurlar?
^_________^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilingual Heart •Dil Uygulaması
Espiritualİngilizcesini pratikte geliştirmek isteyen Sâre, telefonuna yabancı arkadaşlar edinmesini kolaylaştıracak bir uygulama indirir. LisanApp'in destekleyici yapısı ona yeni kapılar açar ve Tom'la da böyle tanışır. Tom ise mühtedi bir ailenin tek çocuğu...