*4.Bölüm*

13 1 4
                                    

  Horoz sesli alarmın sesiyle olduğum yerden sıçradım. Bu alarm beni ürkütüyordu ama beni anca bu uyandırıyordu. Saat sabah 07.30'du. 08.30da evden çıkardık biraz yürür kahve içer sonra da metroya binip okulumuza gidene kadar saat 10.00'a yaklaşırdı bile. Telefonu elime aldığımda beklemediğim ve birden ayılmama sebep olan aynı zamanda da beni 32 diş gülümseten bir manzarayla karşılaşmıştım. Sabah saat 06.02de Ayaz Koroğlu bana günaydın mesajı atmıştı. BU ŞAKA FALAN MIYDI? Sanırım heyecandan şuraya bayılacaktım.

Ayaz: "Günaydın."

Ben: "Günaydınn"

  Bilerek günaydın kelimesinin sonuna 2 tane n harfi koymuştum benim için daha samimi gibi geliyordu. Yataktan kalkıp banyoya gittim ve hazırlandım ama aklım bir yanda sürekli Ayaz'ın arabasında düşürdüğüm şeyde takılıydı. Ne düşündüğümü çok merak ediyordum. Çok önemli bir şey olsaydı bence fark ederdim. Dün akşam çantama baktığımda cüzdanım, telefonum,  anahtarım, kredi kartım her şeyim çantamdaydı. Belki de hiçbir şey unutmamıştım ve sadece beni merak ettirip sinir etmek istemiştir. Yağmur gerizekalı mısın bunca işi olan bir adam neden seninle uğraşsın ki? Tam böyle düşünürken bildirim paneline gelen mesajı gördüm ve mesaja tıkladım.

Ayaz: "Arabamda neyi düşürdüğünü hala bulamadın mı küçük hanım? Bence ona çok ihtiyacın olacak bir an önce bulsan iyi olur."

Ben: "Dün geceden beri düşünüyorum tüm çantama baktım ama yine de bulamadım. Söylesen olmaz mı Ayaz?"

Ayaz: "Öğrenmen yakındır zaten güzellik o yüzden söylemeyeceğim."

  NE DEDİ O AZ ÖNCE BANA. Gözlerimi kapatıp geri açtım ve hala aynı mesaj vardı. Bana 'güzellik' demişti. GÜZELLİK MİYDİM ONUN İÇİN? Sanırım ölüyordum. Bu gerçekten de kalp durdurucu bir şeydi. Bana güzellik demesinin şokunu atlattıktan sonra ana fikiri nihayet fark edebildim. Yakında neyi düşürdüğümü öğreneceğimi söyledi ve bu beni daha çok meraklandırdı. Acaba ayakkabımı falan mı düşürdüm? Hıhı Yağmur kesinlikle öyledir.
  Yüzümdeki bana güzellik demesinin verdiği tebessümle kahvaltıya indim ufak bir şeyler atıştırdım ve sonrasında ayakkabılarımı giyip aşağıya indim. Aylin beni binanın önünde bekliyordu. Yüzümde güller açar şekilde yanına geldiğimde bir şeyler olduğunu hemen anladı çünkü o benim diğer yarım ve ben ne hissedersem o da hissediyor resmen.

  "Heyy girl. Hemen ne olduğunu söyle çünkü sen hiçbir koşulda sabahın köründe bu şekilde gülmezsin." Bu kız beni tanıyordu.

  "Beni hemen anlamana bayılıyorum. Yürüyelim sahile doğru kahvemizi alalım yürürken anlatırım ne dersin."

  "Peki aşkitom o zaman bir an önce gidelim çünkü meraktan çatlıyorum ve nedense konu meşhur Ayaz Bey'le ilgiliymiş gibi hissediyorum." Ayaz'ın adını duyduğum an gülümsemeye başladım. Gerçekten aptaldım.
 
  "YES DOĞRU BİLDİM AYAZLA İLGİLİ. DİNLEMEK İÇİN SABIRSIZLANIYORUM." Bu kız hayatımın neşe kaynağıydı.

  Kahvelerimizi alıp sahile doğru yürümeye başladık ve Aylin'i meraktan deli olmuş şekilde görmek beni çok mutlu ediyordu açıkçası.
 
  "Anlatacak mısın artık Yağmurcuğum?"

  "Tamam tamam başlıyorum. Dün gece Ayaz bana yazdı."

  "Aman Tanrım ne demek Ayaz sana yazdı. Sen şaka mı yapıyorsun? Ne dedi? Neden yazmış?"

  "Eğer susarsan anlatacağım Aylin."

  "Aaa pardon sustum."

  "Senin eşyalarını arabamda unutmak gibi bir huyun mu var dedi. Yani bir eşyamı arabasında düşürmüşüm tekrardan. Ne olduğunu sordum ve söylemedi."
 
  "Ne demek söylemedi? Neden söylemedi?"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 18, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SARSINTI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin