Odanın kapısı tekrar tıklatıldığında üç bedeninde bakışı kapıya döndü.
Jungkook kısaca gir komutu verip arkasında olan eşini yanına çekti.
Bu sefer içeriye kısa boylu, güzel yüzlü bir adam girmişti. Hoseok kapıda olan bedeni görür görmez yanına doğru adımlayıp boynuna sarıldı.
"Bebeğim her yerde seni arıyordum." Hoseok sevimlice gülümseyip sarıldığı bedenin boynundan ayrıldı.
"Bende yeni çiftimize hayırlı olsun demeye gelmiştim Yoongi-ah" gülümsemesi bu sefer sinsi bir hal almış karşısındaki iki bedene bakıyordu.
"Çok güzel bir hayırlı olsun dedin Hoseok teşekkürler!" Jungkook sesini hafif yükselterek konuştuğunda Yoonginin kasları çatılmıştı.
Kimse onun sevgilisine hafiften de olsa sesini yükseltemezdi.
"Senin o küçük penisini kopartırım birdaha sesini yükseltme benim bebeğime!" Yoongide Jungkook gibi sesini hafif yükselterek bağırmıştı fakat dediği şey Jiminin komiğine gittiği için ortama bir kıkırtı bıraktı.
Jungkook önce Jiminin kıkırtısını gülümseyerek dinlemiş sonrada bakışlarını karşısında ona hala tehdit dolu bakışlar atan hyunguna çevirmişti.
"Öncelikle penisim küçük değil hyung. Bunu sonra sana kanıtlayabilirim." Yüzüne arsız bir gülüş ekleyerek gözlerini penisine indirmişti.
"İğrenç herif git eşine kanıtla ben ne yapıcam senin pürsümüş penisini" Yoonginin bunu demesinin üzerine Jiminin yanakları kızarmıştı. Böyle birşey denmesini beklemiyordu.
"Hey beyler ayıp oluyor burda minik bir bebek var." Hoseok Jimini göstererek konuştuğunda ikilininde bakışları ona döndü ve bu Jiminin daha çok kızarmasına sebep olmuştu.
"Her neyse biz gidiyoruz arada bir arayıp halimizi hatırımızı sor hayırsız." Kapıyı çarparak kendisini ve sevgilisini odadan çıkarmıştı.
"Yine hayırsız olduk iyi mi?" Jungkook koltuğuna doğru geçerken sinirle soludu.
Jiminde onu takip ederek karşısındaki koltuğa kendini bıraktı.
"Bir şeyler içer misin bebeğim?" Jungkook karşısındaki bedene soru yönelttiğinde sonunda Jiminin bakışlarını kendi bakışlarında hissetmişti.
"Hayır teşekkür ederim." Jimin hala o kişilerin kim olduğunu düşünmekle meşgul olduğu için bir şeyler içmek istemiyordu.
"Yoongi hyung küçüklüğümden beri yanımda olan ve beni her türlü kötülükten koruyan kişi." Jungkookun sanki Jiminin aklını okumuş gibi cevap vermesi Jimini şaşırtmıştı.
"Hoseokda onun sevgilisi bir nevi oda her anımda yanımdaydı. Çok iyi bir ikilidirler." Jimin sevimlice gülümseyip başını sallamıştı. Fakat aklında dönüp duran şeyi Jungkooka söyleme konusunda hala kararsızdı.
"Jungkook ben bir şey isteyebilir miyim?" Bakışlarını tombul ve minik parmaklarına indirdi.
Sonuçta birazdan diyeceği şeye Jungkook hayır diyebilirdi. Kendini her türlü cevaba hazırlaması gerekiyordu.
İsteyeceği şey her ne kadar küçük bir şey olsada durum böyleydi.
"Tabi isteyebilirsin bebeğim" Jungkook tüm dikkatini Jiminin üzerine vermişti. O da merak ediyordu ne isteyeceğini.
"Benim bir arkadaşım var. Yurttan. Onu ziyarete gitmek istiyorum." Jimin başını kaldırıp Jungkookun ne tepki vereceğine baktı. "Ve bir kaç günde bizimle kalmasını istiyorum. Onu çok özledim beni orda tek seven kişi oydu."
Dudaklarını büzerek konuşması Jungkooku deli ediyordu.
"Tabiki gelebilir. Lütfen böyle şeyleri utana sıkıla sorma. Sonuçta o ev ikimizin sadece benim değil." Jimin küçük bir çocuk gibi ellerini çırpıp karşısındaki bedene teşekkür etti.
"O zaman hemen gidelim mi kook?" Jimin karşısında ki bedene istekle bakarken Jungkookun hayır demesi imkansızdı. Zaten Jimine hayır demek Jungkook için başlı başına imkansızdı.
"Son bir dosyam kaldı onuda halledeyim gideriz bebeğim" dikkatini tekrardan dosyalara yoğunlaştırdı.
Çünkü Jimine bakarsa bir tane dosya yarına kadar bitmezdi.
-
"Elimi tutmak ister misin?" Yurdun önüne geldiklerinde Jungkook yol boyunca demek istediği şeyi sonunda söylemişti.
"İsterimm" sanki bunu duymak istiyormuş gibi hemen kabul etmişti Jimin.
Seviyordu Jungkookun ince, uzun ve iri ellerinin arasında duran kendi tombul ve küçük ellerinin uyumunu.
~Instagram~
Jeonjungkook
Love❤️ @JeonJimin♡
-
"Taehyungiee~" Jimin karşısında gördüğü bedenin boynuna atladı.
Onu çok özlemişti.
"Minnie~ benim güzel bebeğim" Taehyung tarafında da durumlar farklı değildi. O da çok özlemişti biricik arkadaşını.
"Seni çok özledim taetae" Jimin dudaklarını büzerek konuştuğunda Taehyung onun bu halini tatlı bulduğu için dudaklarını kendi parmakları arasına sıkıştırmıştı.
"Bende seni çok özledim minie~" Sevimlice gülümseyip karşısındaki küçük bedenin yanağını öptü.
"Seni almaya geldik bir kaç gün bizimle kalacaksın. Böylelikle özlemimizi gidericez"
Jungkook bir köşeye geçmiş ikiliyi izliyordu. Şuan çok kıskanıyordu. Fakat eşinin mutluluğu onun mutluluğu demekti.
"Beyler isterseniz özlem gidermeye evde devam edebilirsiniz hm?"
Taehyung karşısında iri cüsseli adamı görünce geri çekildi.
"Size rahatsızlık vermek istemem efendim" Taehyung başını eğerek konuştuğunda Jungkook üzülmüştü. Neden rahatsızlık versindi ki ev zaten kocamandı.
"Asla öyle düşünmeni istemiyorum bizim evimiz seninde evin istediğin zaman gelip kalabilirsin." Jimin Jungkookun böyle konuşmasına sevinmişti. Arkadaşının yabancılık çekmesini istemiyordu.
Ve Jungkook ona çok yardımcı oluyordu.
-
"Sen sürtüklük yapmaya gittin diye Taehyunguda götüremezsin. İzin vermiyorum çık dışarı!"
-
Aklıma konu fikri gelmiyoor.
Cringe oluyorsa söyleyebilirsiniz çünkü ilk kitabım ve nasıl olduğu hakkında bir fikrim yok.
😤🥺🤧