Gözleri şiş,saçı başı dağınık bir şekilde okula geldi Jihoon. Onu görüp kendi aralarında fısıldaşan arkadaş gruplarını görmezden gelerek dolabına doğru ilerledi.
Dolabının yanındaki dolabın önünde kahverengi kısa saçlı bir kız vardı,Hwang Sora. Yakın olmadığı kişilere karşı hep mesafeli ve utangaçtı,bu yüzden çok nadiren iletişimde bulunurlardı. Kişilik olarak iyi birisi olduğu için onunla arkadaş olmak istiyordu Jihoon.
Normalde çekinirdi,fakat o gün anlık gelen özgüvenle dolabını açtı,"Günaydın." dedi. Düşündüğü gibi,yakın olmadıkları için şaşırmıştı bir anlığına. Ama sonrasında o da aynı şekilde cevap vermişti.
Düz beyaz atletin üstüne oversize siyah gömlek,altına da siyah geniş paçalı pantolon giymişti. Gerçekten okulun en güzel kızları kadar güzeldi Jihoon'a göre,fakat onlar gibi aşk işleriyle uğraşmak yerine kendisine odaklandığı için pek bilinmezdi.
"Şu fizik kitabının cevap anahtarı sende var mı?En son Yujin'den almıştım ama biliyorsun olayları."
Kız kafa sallayıp "Var,mesaj atarım." dedi. Jihoon teşekkür edip gülümsediğinde aynısını yapıp rica etti,dolabının kapağını kapatıp gitti.
Ona bakarken farkettirmeden gelip onu korkutan Junkyu'ya küfür etti Jihoon,"Ne var gerizekalı?"
"Hyewon'la flörtüz lan!"
"Ne?Kang Hyewon seninle flört mü?Kız kör galiba." Kafasına vurdu Junkyu,"Bazıları gibi aldatılmıyorum." deyip oradan kaçtı. Jihoon ise tekrardan ona küfür edip yanına gitti.
"Nasıl oldunuz lan cidden?"
Junkyu olanları anlatırken telefonunu titreşimiyle hemen cebinden çıkardı,Rosa'nın attığı mesajları ve Sora'nın attığı mesajları gördü. İsimleri çok benzediği için bir saniyeliğine kalakalsa da Rosa'nın bu kadar belli açık vereceğinj zannetmiyordu. Ama bir yandan da o olabileceğini düşünüyordu.
rosa:günaydın hoonie!!
İçinden 'Hoonie?" deyip istemsizce güldü. Onun güldüğünü gören Junkyu imalı bakışlar attı,"Birileri mesajlaşırken gülüyor." Hoon kendini toparladı,boğazını temizledi. "Komik bir şey görmüş olamaz mıyım?"
"Rosa,değil mi?" Çocuk kafasını olumlu anlamda sallayınca elini omzuna koydu.
"Bak Jihoon,duyguları farketmek zor. Her zaman dışarıdan bakan birisi gerekir. Dışarıdan bakan biri olarak şunu görüyorum ki kıza karşı boş değilsin."
"İyi ama hiç görmediğim biri-" Kyu gözlerini büyütüp sesini yükselterek "Gördüklerin sanki çok mu iyiydi?Ne farkeder gerizekalı?" deyince sustu. Haklıydı çünkü.
rosa:görüldü mü yedim
Mesajı görünce ağzı açık kaldı ve Junkyu'ya vurdu. Onun yüzünden kıza görüldü atmış olmuştu. Bir şeyler düşündükten sonra yazdı.
jihoon:junkyu ile uğraşıyordum da
rosa:şaşırtmadı
rosa:ne zaman görsem birbirinize sataşıyorsunuz,true besties
jihoon:bu arada
jihoon:hyewonla flört olduklarını biliyorsundur herhalde
rosa:flört mü onlar
rosa:sevgili sanmıştım
jihoon:yok be o kadar değiller
rosa:hyewon da ilah gibi kız
rosa:kişiliği de iyi
rosa:sadece flört olmaları üzücü olur
jihoon:kyunun hiç ciddi ilişki yaşayacağını düşünmüyorum
jihoon:ama won da aynı şeyleri hissediyorsa neden olmasın
rosa:bir insan başka birini sevmesi bir mucize
rosa:ve iki kişinin karşılıklı olarak birbirini sevmesi daha büyük bir mucize
jihoon:gerçekten öyle
Koridorda yankılanan zil sesi ile oflayıp telefonunu kapattı ve tarih sınıfına gitti. Sora o gün dikkatini çok çekiyordu,Rosa olup olmadığını anlamak istediğinden olduğunu düşündü.
Junkyu bir etkinlik için prova yapmaya gitmişti,o da diğer arkadaşlarının yanına gitmek yerine biraz yalnız takılmak istediği için başka bir yere oturmuştu.
Ders nihayet bittiğinde çantasını alıp kantine doğru ilerlemeye başlamışken birine çarpmasıyla durdu. Bu koku tanıdıktı,Yujin'in kokusu. Yüzünü bile kaldırmadan hiçbir şey olmamış gibi iki kişilik bir masaya oturdu.
Kafası çok karışıktı. Rosa'yla sadece mesajlaşırken ondan hoşlanabileceğini düşünmüyordu. Fakat Junkyu da söylediği şeylerde haksız değildi. Çok karıştırmak da istemiyordu olayı,yeri ve zamanı geldiğinde her şey oluyordu zaten.
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯
benim de kafam cok karisik ne yazicam simdi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
you belong with me | jihoon
Fanfiction[finished] been here all along,so why can't you see?you belong with me.