you belong with me | jihoon

ten

Çıkışta çantasını koluna takıp giden kızı durdurdu Jihoon,"Sora,senden bir şey isteyebilir miyim?"

"Tabii." diye cevap vererek dikkatle ona bakmaya başladı,gülümseyerek "Matematikte hep uyuduğum için hiçbir şey bilmiyorum. Bu hafta boş olduğun bir gün beni çalıştırır mısın?"

Teklifini kabul ettiğinde sevindi Hoon,beraber plan yaptılar. Oğlan cumartesi okulun yakınındaki bir kafede ders çalışmayı önerdi,fakat Sora kafede ders anlatamayacağını düşündüğü için başka bir öneri sundu.

"Babamla beraber şehire çok yakın olmayan bir yerde yaşıyorum,cumartesileri o da çalıştığı için ev sessiz oluyor. İstersen orada çalışabiliriz ama istemezsen sorun değil."

"Hayır,evde daha rahat olur."

"Peki,ben sana adresi atarım cuma günü. İyi akşamlar."

"İyi akşamlar." deyip lavaboya,Junkyu'nun yanına gitti. 

"Kız beni eve atacak lan!" 

O sırada lavabodaki herkesin yüzü ona çevrildi. Junkyu,Sunwoo,Jeno,Seokhwa ve Jongho'nun beraber sohbet ediyor olabileceği ihtimali hiç aklına gelmemişti. Şaşırıdğı ve paniklediği için gözleri büyüyen Kyu,bozuntuya vermeden diğer çocuklardan özür diledi. Daha sonra da Jihoon'un kolunu da tutup lavabodan çıktı. "Sen dünya üzerindeki en aptal kişisin Park Jihoon."

"Her neyse,kim seni eve atıyor?"

"Sora." Junkyu bir an olduğu yerde kaldı ve onun cümlesini tekrar etti,"Sora?"

"Matematik çalışma ayağına evine gidiyorum."

Yarım saattir ağzı açık şekilde onu dinleyen arkadaşına konuştuklarını anlattı. Ve çocuğun ağzı daha da açıldı.

"Okuldaki tüm kızları topladın amına koyayım."

"Cazibeme dayanamıyorlar sanırım." deyip sırıttı. Junkyu ise sadece göz devirdi. Jihoon da gülerek kolunu omzuna sardı,"Hadi bunun şerefine kafeye gidelim."

Kyu ilk başta reddetse de "Tatlılar benden." dediğinde anında onunla geldi. "Sana şerefsizlik olsun diye en pahalısını alacağım."

Aptalca koştururken Jihoon'un "Piç!" deyişi koridorlarda yankılandı ve Junkyu'yu kovalamaya başladı.

Salaklardı,baya salak.

⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯

gecis olsun bu da