Piknikten Tamaki gittikten beş on dakika sonra kalktım o gidince de ağlamaya başlamıştım zaten. Mirio ve Nejire sırtımı sıvazlıyor Tamaki işte klasik Tamaki gibi şeyler söylüyorlardı.
Ama ben onun benden hoşlanmadığını bile bile bu itirafı yapmak istedim şu an duygularımı anlatmaya kelimeler yetmiyor. Akşam boyunca ağladım yemek yemedim su içmedim veya uyumadım.
Sabah
Kalkıp yüzümü iyice yıkadım uykusuzluktan göz altlarım şişmişti kaşlarıma kadar gözüm kıpkırmızıydı. Evden çıkarken elime bir ekmek aldım kahvaltı etmedim. Başım aşağı doğru eğik hâlde yürürken sırtımda aynı ilk gün olduğu gibi bir el hissettim. Tahmin ettiğim gibi Mirioydu. Gözlerimin halini görünce benimle konuşmaya çalıştı ama cevap vermedim. Konuşmak istemediğimi anlayınca Mirio konuşma çabalarını kesti. Okula bu şekilde vardık. Sınıfa girdiğimizde Nejire hemen bana sarıldı o beni bırakır bırakmaz kendi sırama gidip başımı aynı Tamaki'nin yaptığı gibi sırama gömdüm. Bugünde ilk ders Mic senseiyle. Normalde Mic sensei'nin girdiği dersleri severim ama bu ders bana dünya kadar sıkıcı gelmişti. Yine hiç kimseyle konuşmadım. Son derse Aizawa sensei girecekti. Aizawa sensei dersin sonunda
Aizawa sensei: büyük üçlü 1. Sınıflara kısa bir anlatım yapmanızı rica ediyorum ve Maddie özgünlüğüne çok benzeyen özgünlüklü bir çocuk var senin de onunla bir çalışmanı rica ediyorum tabii bu bahsettiklerim yarın olacağı için iyi hazırlanın ders bitti.
Gerçekten bu kötü bir zamanlamaydı. Umarım Tamaki'nin yanında çalışmam diye düşündüm. Gerçekten bu ondan nefret ettiğim için değildi ondan nefret etmiyordum. Sadece duygularımı anlayamıyordum. Ancak akşam telefonumu kontrol etmeye cesaret edebildim.
Mesajlarım:
Tamaki
Maddie seni çok kırdım farkındayım
Gerçekten özür dilerim
Bu yaptığımı affeder misin bilmiyorum
Ben olsam bende cevap yazmazdım
Sonuna kadar haklısın
Yanlış anlama bunları gerçekten seni sevmediğim için yapmıyorum
Ama artık duygularımızın karşılıklı olduğunu biliyorum
Çok mu geç oldu seni sevmem için
Bana bir şans daha vermeyecek misin?
Vermezsen de anlarım ama artık rahatça yazıp itiraf ediyorum
Seni seviyorum Maddie
Senden gerçekten çok hoşlanıyorum
Utanarak sana bir şey söylemeye çalıştığımda sana bunu söyleyecektim.Mesajları okuduktan sonra daha çok ağlamaya başlamıştım ama kendimde mesaj yazabilecek cesareti bulamadım
Tamaki o sırada
Görüldü atmış. Haklı onun yerinde hangi kız olsa da beni affetmez Nejire bile. Yine utancım Maddie'yi üzdü. Artık sadece itiraflar yeterli değil utangaç olmamam gerekiyor. En başında ona itiraf etseydim hiçbir şeye gerek kalmazdı kahretsin sevdiğim birisi beni sevse bile başkasını kırmaktan başka bir şeye yaramıyorum ben.
Sabah olur Mirio ve Tamaki okula doğru yürüyordur.
Mirio: Tamaki onu ne kadar kırdığının farkında mısın?
Tamaki: biliyorum, biliyorum
Mirio: sen ciddi misin dün hiçbirimizle konuşmadı benimle ve Nejireyle bile.
Tamaki: ney?
Mirio: hiçbirimizle konuşmadı susma yemini etmiş gibi.
Tamaki: benimde yazdığım mesajlara cevap vermedi
Mirio: o gayet doğal işte.
Tamaki: bak şöyle yazdım...
Tamaki Mirio'ya mesajları gösterir. Mirio okuduktan sonra.
Mirio: yok artık bunları sen mi yazdın?
Tamaki: evet cesur olmam gerektiğini düşündüm kötü mü yazmışım.
Mirio: kötü anlamında söylemedim ama hiç senin gibi değil.
Tamaki: şimdiden Maddie'ye yaklaşmış olmamız gerekmiyor muydu?
Mirio: haklısın aslında, şu 1/a ya vereceğimiz tanıtım için hazırlandın mı?
Tamaki: sen anlat ben kenarda dururum.
Mirio: sen bilirsin.
Okula varırlar
Nejire'nin ağzından
Nejire:(sınıfa girdikleri anda) Maddie nerede?
Mirio: bizde bilmiyoruz.
Nejire: Tamaki sen iyi birisin ama şu kıza yaptığın çok pardon ama öküzlük.
Tamaki: haklısın.
Nejire: kahretsin bugün 1/a ya ders vereceğiz ve Maddie'nin de katılması gerekiyordu.
Tamaki: kişisel meseleler bile olsa Maddie'nin böyle bir şeyin olduğu gün okula gelmeyeceğini sanmıyorum.
Mirio:(telaşlı) başına bir şey gelmiş olmasın.
Aizawa sensei: büyük üçlü Maddie benimle gelin.
Aizawa sensei ile 1. Sınıfların yanına giderler.
Aizawa sensei: Maddie nerede?
Nejire: bize bir şey yazmadı sensei. Büyük ihtimalle rahatsızlanmıştır veya bir problemi vardır.
Aizawa sensei: bu programı iptal edeceğimiz anlamına gelmiyor elbette. Kendisi kaçırdı.
Mirio program boyunca endişesini gizlemeye çalıştı. Tamaki ise bunun için hiç uğraşmadı huzursuz olduğunu sonuna kadar belli etti. Program bittiğinde yanımıza Deku diye seslendikleri (sanırım kahraman adı Deku olan) bir çocuk geldi ve
Deku: senpai(Tamaki'ye) iyi misiniz?
Tamaki şaşırdı.
Tamaki: hayır.
Deku: ne oldu bir olay mı yaşadınız?
Tamaki: ilgin için teşekkürler Deku ama bu biraz kişisel bir konu
Deku: hımm pardon.
Okuldan çıktığımızda Maddie'nin evine gittik.
Maddie'nin annesi: Maddie okula gitti evden çıktı ve okula gitti
Tamaki: o okula gelmedi
Nejire: o-onun başına bi-bir şey gelmiş olmasın
Mirio: koşun
Mirio'nun peşinden okula doğru koşmaya başladık. Aizawa sensei'nin yanına gittik.
Tamaki: sensei Maddie'nin başına bir şey geldiğini düşünüyoruz.
Aizawa sensei: bende öyle düşünmüştüm evinde yoktu ve annesi okula gittiğini düşünüyordu değil mi
Nejire: evet aynen öyle oldu.
Aizawa sensei: Mirio, Tamaki sizin evleriniz Maddie'nin evine yakın. hiçbir şey görmediniz mi?
Mirio: görmedik sensei.
Aizawa sensei: ya shigaraki ya da overhaul.
Aizawa sensei ile dışarı çıkarız. Dışarısı sinekle doludur.
Tamaki: sensei bu Maddie'nin özgünlüğü ile ilgili olabilir mi?
Sensei: büyük ihtimalle ama eğer özgünlüğünü bu kadar zorladıysa hemde kaçırılmaya karşı koyar bir halde. O zaman Maddie'nin orta seviye bir iç kanaması olmalı.
Nejire: sensei! Benim telefonumda bir uygulama var oyun olsun diye birbirimize yükşemiştik oradan Maddie'nin yerini öğrenebiliriz.
Nejire telefonunu açar ve Maddie'den bie mesaj görür
Nejire: Maddie mesaj yazmış
Nejire'nin bir anda yüzü kararır
Nejire: Maddie "yardım" yazmış.