Hava yağmurlu idi. Koca Anadolu'nun içinde kayıp olmuştu bu köy. O kadarki yetkililer bu köyü merkeze bağlayan bir yol bile yapmamıştı. Köylüler kendi çabaları ile yol açmış fakat her yağmur yağdığında yoldan daha çok bataklık görevi görüyordu. Öyleki haftada bir köye gelen züccaciyeci vereceği benzin parasına kıyamamış kadınları boşu boşuna yağmur altında bekletmişti. Yaşadıkları sefil hayattan habersiz çamurda koşan çocuklar, kahvenede takılan köyün yaşlıları ve eli ekmek tutmaz ipsiz sapsız gençleri ve toz pempe hayaller ile zengin olmayı düşleyen kızlar köye ilk adımınızı attığınızda göze çarpan bir hal idi. Tüm bunlar içerisinde köşede bulunan amatörce boyanmış tek odalı ve tek katlı kerpiç yapının önünde kendini köylüden her zaman üstün gören köyün muhtarı Haşmet ve köyün hem imamı hemde eğitimcisi Sıddık Efendi vardı. Sohbetleri koyu ve ciddiydi. Bunu tek sebebi bu iki kişisin ittifak antlaşması idi. Haşmet oğlu Cihat ile Sıddık Bey'in tek kızı Ayşe'yi evlendirmeye çalışıyordu. Sonuçta imam ile dünür olmak onu köylünün gözünde biraz daha yüceltecekti. Bunu imam efendide istiyordu sonuçta muhtar varlıklı biriydi Ayşe'yi köyün aşağısındaki tarlalara karşılık Cihat'a vericekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAK YOLU VE SEVGİSİ
General FictionKavacık Köyü maddi durumu normalin altında olan kıt kanaat geçinen insanların olduğu yobaz bir köydür. Köyde eğitim hurafelere inanan imam tarafından verilmektedir. Peder Mei klise tarafından görevlendirip bu bölgeye misyoner olarak gelir ve köyde b...