Hızlıca koşuyordu arkasına bakmıyordu peşindeki şey onun ölümüydü kesin. Hızlıca Pedere yetişmeliydi tek kurtuluşu buydu çamur yoldan bata çıka ilerledi pederin arabası yola saplanmıştı rahibe halatla arabayı çekiyordu peder ise kliseden rang rover talep ediyordu telefonda.Hemen pedere seslendi "yüce peder"din adamı irkildi geriye baktı ve onu gördü ilk kez bu kadar rahat ve güvende hissetti Asiye arkadaşı Sıddıka'da kalıcaktı ama Sıddıka'nın kocası ile babası amcaçocuğuydular. Sıddıka Asiye'nin yaşındaydı ama buna rağmen 4. çocuğa hamileydi.Kocası caminin tuvaletini işletiyordu.
Peder sevecen bir ûslup ile "buyrun" dedi Asiye çekinsede tek şansı bu zengin din adamıydı eğilim cübbesini öptü ve "ben Kavacık Köyündenim size inanıyorum lütfen bana yardım edin babam beni öldürecek" dedi.Peder ciddi bir ton ile "tabiki benim fakir ruhlu evladım gel arabaya binelim" dedi bu sırada rahibe arabayı halatla çamurdan kurtarmış çoktan kliseye merkezden lahmacun siparişi vermişti. Klise yıkık bir harabe idi. Asiye arabaya bindi ve pederin ona gül suyu ikram etmesine müsaade etti. Daha sonra yola koyuldular.Asiye köyün durumunu anlattı yaşanan olayları İmam efendi ile Muhtar Haşmet'in köylünün dini duygularını nasıl sömürdüklerini felan. Peder küplere bindi ve Asiye'ye bakarak "bak evladım bu köy bizi yorucak eğer sen yolunda kararlıysan sana eğitim vericez yüce tanrının sevgisini kazanıcaksın" Asiye'nin gözleri parladı bu Hacer ve diğer kızlarla kurduğu hayallerdi adeta. Asiye çok mutluydu pedere çakmağınız varmı dedi babasından çaldığı son sigaralardı bunlar malbora marka ucuzdu.2 tanesini içti gerisini diğer kızlara bıraktı ve birgün evlenip evlenmeyeceğini hayal etmeye başladı çamur yolda bata çıka ilerleyen mercedesin içinde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAK YOLU VE SEVGİSİ
Ficción GeneralKavacık Köyü maddi durumu normalin altında olan kıt kanaat geçinen insanların olduğu yobaz bir köydür. Köyde eğitim hurafelere inanan imam tarafından verilmektedir. Peder Mei klise tarafından görevlendirip bu bölgeye misyoner olarak gelir ve köyde b...
