SOKAK LAMBASI

Neler Oluyor Hayatta¿

14 Mayıs Cumartesi 2022
Yağmur'un Anlatımıyla...

Üç gün önce basım evi anlaşmayı sonlandırmıştı. Çünkü neymiş efendim açıkçası dinlemedim o yüzden bilmiyorum. Kitabım şu anda basılamıyor çünkü yeni kapak tasarımı yapılıyor. Öbürkündedn daha güzel olucak. Beğenmemiştim o kadarda zaten eskisini.

Bulutla bu üç gün içinde çok az konuştuk. Neden bilmiyorum ama garip davranıyordu. Bi bok kokusu var burda. Diyen iç sesime kafa salladım. Ah Yakamoz Güzeli sen nasıl bir şarkısın böyle. Yaşlı Amca sen nasıl bir şarkıcısın. Off bu nasıl bir ses ya. Ben dışında. Kendisi Yakamoz güzeli, sıcak bir aralık gecesi yaklaşır o güzel bedeni kendisi, yakamoz güzeli. Kupa Kızı Ve Sinek Valesi çalmaya başladı. Ah nasıl şarkılar bunlar ya. Dangalak Apollon Arıyor... yazısı belirdi telefonda. Dangalağı boş boğaz anlamında kullandığımı belirtmek isterim. Telefonu açtım ve konuşmaya başladım. "Alo." Bir süre karşıdan ses gelmedi. Tam ağzımı açıkken konuşmaya başladı. "Yağmur..." ardından bıkkınlıkla bir of çekti. Kaşlarımı çattım. "Orda bir şey mi oluyo' orda?" Dedim. Derin bir nefes aldı ve "Seninle bir şey konuşmam lazım."dedi. Sorumu cevapsız bırakarak. "Nerde?" Diye sordum. Bu konuşmadan bıktığımı gösteren bir şekilde. "Karşıdaki eve gel. Sizin evin karşısındaki." 'Bi boklar oluyo' Yağmur.' 'Bi boklar oluyo' iç ses.' "Tamam geliyom' bekle." Diyiptelefonu kapattım. 'R' harfini söylemeyi sevmediģim için böyle konuşuyorum. Kalkıp odadan çıktım. Bu gün psikolojik olarak iyi falan değildim. Kimse kusura bakmasın. Anahtarı aldım ayakkabılarını giydim ve evden çıktım. Hava soğuk sayılmazdı ama ben genede, yeşil bol kapşonlumu ve eşofmanımı girmiştim. Kulaklığımda Nil'in Seviyorum Sevmiyorum başlamıştı. Nil aşk kadınsın. Evin önüne gelince kapıyı çaldım. Bulut saçları dağılmış bir şekimse kapıyı açtı. Buna bir şeyler olmuştu. Kulaklığımın çıkarttım. Ve müziği durdurdum. Zaten bitmişti. Şarkıyı görünce kaşları çatıldı. "Noldu sana kötü gibisin?" Dedim bana sanki ucubeymişim gibi baktı. Canımı ne kadar yaktığının farkında değil. Olsa yapar mı hiç? Bilmiyorum. "Bana neden öyle bakıyorsun?" Dedim. Kırılmış bir sesle. "Nasıl?"dedi biz gibi sesiyle. "Farkında değilsin bile. Nasıl baktığın." Bana ucubeymişim gibi bakmaya devam etti. "Ucube miyim ben bana öyle bakıyosun' lan?" Evde olsam ağlarım. Gözlerim doldu. Derin bir nefes aldı." Bitti. Ayrıldık." Sesi buzdan bile soğuktu. "Tamam. Bitsin."dedim. Kulaklığımı taktım. Yaşlı Amca - Keder açtım. Beni mi terk ediyor etsin. Umrumda değil şu anda. Tek bir şarkıyla mutlu olabilen bir insanım ben. Ya da ağlayabilen. Hatırlatın bir gece buna ve diğerlerine ağlıycam. Yüzüne baka baka güldüm ve evden çıktım.

Ne sanıyordu orda 'hayır olamaz. Bırakamassın beni!' diye ortalığı dağıtacağımı mı? Daha çok bekler. Onurlu insanız bizde. Aldattım çalmaya başladı. Off Dolu Kadehi Ters Tut sen nasıl bir adamsın ya. Bu şarkı hem bu kadar şerefsiz ve mükemmel olabilir mi? Eve gitmek yerine karşıdaki parka gittim. İnstagram' da gezinmeye başladım. Karşıma Bulut'un bir kızla attığı sarmaş dolaş fotoğraf ve altına yazdığı aşk yazısı çıktı. Berkay Altunay- Sanki Hevesin Hiç Kırılmamış Gibi çalmaya başladı. 'Bi' aldatılmadığımız kalmıştı zaten.' 'Evet bi' o kalmamıştı zaten. Bak o da oldu.' Şerefşiz. Fotoğrafı beğendim ve devam ettim. Güneş ve Arya'la ortak kurduğumuz guruba girdim. Kulaklık Koca Yaşlı Şişko Dünya çalmaya başladı.
"Akşam buluşuyoruz cesetler."
Yazıp gönderdim. Bunlara 'Ceset' demekten bıkmıycaktım. Gurup adının üzerine tıkladım ve ' Yaşayan Cesetler' yaptım.
-The Best Aro : Anlaştık Ano.
- Gece Sevdalısı : Emredersiniz Komutanım.
- Yazarım?: Tamam Cesetleri her zamanki yerde.
-ayna ayna hadi şöyle benden daha gamsızı varmı?
MaNga nasıl birinci olamadı lan? Biz bunu hak etmiyoruz.
-The Best Aro: De mi lan? Mavi dona kaybettik.
-Gece Sevdalısı: Siz ayrıldınızmı Yağmur Bulut'la? Çocuk ağlıyor resmen.

Kulaklığımda çalan, Hadi İnşallah ile gülümsedim. Nil Karaibrahimgil şarkıların mükemmel aşk kadın.

- Yazarım? : Benden ayrılan ve kadınlarla fotoğraf atan o. Ona sormak lazım. Neden beni aldatıp, beni terk etti? Ve neden şu anda ağlıyor?
-Gececi: O şerefsiz siz ayrılmadan karı kızla fotoğraf mı atmış? Şimdi siktim belasını.

Kulaklığımda DKTT- Çöpçatan çalmaya başladı. AŞK ADAMM.

-The Best Aro: Vay piç vay. Şimdi Yazarım biz senle önce bunun ağzına Güno'nun sıçmasını bekliyoruz. Sonra ben sıçıyorum öyle çıkıyoruz. Hadi bize.(16.20)
-Yazarım? : Aç kapıyı.(16.22)
-The Best Aro : Nasıl bu kadar hızı lan.
Kapıyı açan Arya'ya bakıp bağırdım. "KAVGA VAR DEDİLER GELDİK." Kulaklığımda Eros çalmaya başladı. Evet çıkarmadım kulaklığı evet. Arya gülmeye başladı. Eve giren Gece benim bağırışımı duyunca dinimizde bitti. "Hani nerde kavga?" Gece asıl işi en başından beri biliyordu zaten. "Bulut benden ayrıldı. Ama önce gel şu kavgayı izleyelim".

Gece aldığı derin nefesle içeri girdi. Farkındaydı, bir şeyler vardı. İçeri girdiğimde gördüğüm görüntüyü inanın beklemiyordum. Güneş Bulut'a vurmak yerine oturup onu döven Arya'yı izliyor, Gece Güneş ve Arya'nın anlattıklarını birazdan fırtınaya dönüşecek bir sakinlikle dinliyor, Doğa anlatılanlarla aydınlanma yaşıyor ve ben salanun ortasında öýlece duruyorum. Ne harika bir gün(!). Ayrılıyorum, aldatılıyorum, kitabım basılamıyor, arkadaşlarım arkadaşlarını dövüyor. Gerçekten mükemmel(!). Ahh artık basıla bilir. Yeni bir kitap evi buldum.

Başımı gene onlara çevirdiğimde Arya Bulut'u bırakmıştı. Bulut bitik bir haldeydi ama kimin umrunda. Bizim olmadığına göre sıkıntı yok.

" Yağmur. Nasıl iyi olmuşmuyum ha! Beğendin mi yaptırdığını?!" Diye soran Bulut'u inceledim. Saçı başı dağılmış, yüzü masmor ve sağlam bir dayak yediği belliydi. Ama o çenesi çok açılmış bunun. Cıkladım." Olmamış. Benden dayak yemediğin belli. Ha bide kovalamacacık istiyormuş gibisin. Ha?" Sondaki 'a' harfini uzatarak söylediğim sorudan sonra yüzünun aldığı tuhaf ifadeyi olimsuz kabul ettim. "Bende öyle düşünmüştüm." Diyerek bu konuşmaya noktayı koydum.

"Hadi ya. Sen düşünebiliyormuydun? Daha yeni fark ediyorum." Bulut'um söylediğine cevap vericektimki, " Ama sen ve senin gibi kadınlar varken bunu düşüne-" Sözünü bölen şey benim tokadımdı. "Sizin gibi kendini akıllı ve insan sanan varlıklar olduğu sürece bu böyle mi devam edecek harbiden?! BENDE İNSANIM DÜŞÜMEBİLİYORUM! ALGILAYA BİLİYORUM! ÇOĞUNUZUN AKSİNE HAYATTA KALMAYA ÇALIŞIYORUM! BEN SOKAĞA HER ÇIKTIĞIMDA SİZİN CİNSİNİZ YÜZÜNEN KORKUYLA MI HAREKET EDİCEM' SANIYOSUN SEN! SEN KİMSİN! SEN NESİN! SEN BENİM HAYATIMDA NE GİBİ BİR ŞEYSİNKİ BENİM HAKKIMDA KONUŞABİLİYOSUN? NESİN SEN? BENİM TANIDIĞIM KİŞİ NERDE? BEN SENİN VE SİZİN AKSİNİZE SİZİ ANLAMAYA ÇALIŞIYORUM! ALDATILDIĞIMI ÖĞRENİYORUM VE GELİP SANA BURDA BAĞIRIP ÇAĞIRMIYORUM! İNSAN VE CANLI GİBİ DAVRANIYORUM! AMA GÖRDÜĞÜM MUHAMMELEYE BAK! BİR DAHA SAKIN! SAKIN SANA KARŞI SAYGI DUYMAMI BEKLEME!" Bunlar ordaki son sözlerim oldu. Kapıyı çarptım, ve ordan gittim. Artık ben eski ben değildim. Onlarda sadece eski beni tanıyordu. Aslında tanıdıkları kişi ben değildim. Tanıdıkları kişi saf ayağına yatan bişiydi ama o artık yok. Eski beni özliycekler. Bende özliyeceğim çünkü öldürmesi çok kolaydı.

🔪
Bölümü atmayı unuttuğumu fark ettiğim o an....

Bölüm nasıldı?

Yağmur'un yeni tavrını nasıl buldunuz? Bence tam da böyle davranmalıydı.

Bulut'un şerefsizliği hakkında ne düşünüyorsunuz?

Benden bu kadar hoşçakalın cesetler.