Yağmur yağmaya başladı. Herkes okulun içine kaçtı biz hâlâ dışarda duruyorduk. Yağmur ikimizi ıslatsada biz yağmuru ti'ye almıyorduk. Mert'in üstü yamyaş oldu.
"Hadi artık içeri gidelim daha fazla ıslanıp üşütmeyelim " dediğimde beni kendine çekip
"Sen bana bakarsın güzelim" gözleri gözlerimden bir an olsun ayrılmadı etrafımız çok sessizdi hiç kimse yoktu . Sessizliği bozarak hapşurdum bana bakarak güldü
"Bana diyordun kendin kaptın şifayı" dedi omzuna yumruğumu geçirdim
"Dalga geçilecek sıra değil zil çaldı biz hâlâ bahçedeyiz farkındaysan"
Nefes aldı
"Farkındayım sevgilim"
Aldığı nefesi geri verdi
"Bu anı bozmaya gönlüm el vermiyor" elleriyle yanaklarımı okşadı elleri ellerimi tuttu. Hani her zaman bir sevgiye ihtiyacınız vardır. Ben o sevgiyi bulmuştum fakat böyle normal bir şekilde bulmam şaşırtmıştı. Hayatıma aldığım herkes saçma sapan bir anda gelir ve onlara ihtiyacım olduğu sırada çekip giderdi. Mertle başımıza bir şey gelirse korkusu vardı. Ama bu duygunun gereksiz olduğunu biliyordum.
"Hadi benim evime gidiyoruz öğleden sonra tekrar geliriz derse yam yaş girecek halimiz yok herhalde" dediğinde hemen elini tutup bahçenin arkasına yürümeye başladık. Mert'in arabasına binip okuldan çıktık. Mert'in evine gidecektim bu halde kendi evime giderdim ama Mert bırakmazdı. Mert'in sahiplenici bir yanı vardı birşey onun olduğunda bırakmıyordu bunu Serkan'dan öğrenmiştim ve öyleymiş gerçekten de sahiplendiği bir şeyi bırakmıyoruş. Arabada arkada çallan şarkının sesi vardı sadece ikimizde yol boyunca konuşmamıştık . Eve geldiğimiz de beni kucağına aldı asansörde bile kucağından indirmemişti. Evin kapısını açmak için yere indirdi kapıyı açıp içeri girmemi bekledi içeri girdim ardımdan oda girdi .
"Üstümü değiştirip geliyorum sen oturma odasında bekle" hızlı adımlarla merdivenlerden çıkışını izledim . Oturma odasına geçtim ordan salona ordan mutfağa, mutfağa girince susadım su içerken arkamdan gelip sarıldı onu ittirip " Üstün ıslancak şimdi dur" dedim elimi tutup beni kendine çekti
"gel hadi üstünü değiştir daha fazla hasta olmadan" dedi evet bu gidişle hasta olacaktım. Beni odasına çıkarttı ve dolabını gösterip "İstediğin herşeyi alıp giyebilirsin "dedi yanağıma ufak bir öpücük kondurup odadan çıktı. Bende Mert'in giydiği gibi giyindim üstüme siyah salaş tişört altımada bana bol olan gri eşofmanlarından birini giyip odadan çıktım. Mert büyük yatak odasında saçlarını kuruluyordu yanına gidip arkasından sarıldım . O sırada kapı çaldı gidip kapıyı açtığımda polisler karşımdaydı gözlerim faltaşı gibi açılmıştı
"Mert Özkan burada mı?" dediler
"Evet burda niye ?"
"İfadesini almamız gerekiyor" Mert içerden çıkıp yanıma gelip bir elini belime attı
"Ne oluyor burada?."
"Mert bey ifadenizi almamız gerekiyor"
"Tamam gidelim"
Mert'e gözümün önünde kelepçeleri bileklerine taktılar. "Bende gele-"
"Hayır Beyza sen gelme nolur olacak olan bana olsun nolur gelme"
"Ama çabuk gel" diyebildim arkasından kapıyı kapatıp Mert'in odasına çıktım yatağa kendimi atıp ağlamaya başladım. Başımıza gelecek olan daha neler vardı kim bilir? Belki de Mert'i göz altına alacaklardı ama kendimi dağıtmamam gerekiyordu. Ağlamayı bırakıp elimi yüzümü yıkadım. 2 saat sonra telefonum çaldı çantamdan telefonumu alıp ekranda Mert yazıyordu hemen açtım
"Güzelim geliyorum merak etme diye aradım" ağlamamak için dudaklarımı bibirine bastırdım "Tamam çabuk gel sevgilim" dedim ve telefonu kapattım birşey olmaması için dua etmeye başladım . Hani yeni doğan çocukları anneleri bakamıyacakları için bir yerlere bırakır ve çocuklar çaresizce birilerinin onları bulmasını bekler ya o kadar çaresizdim. Kapı çaldı gelen Mert'ti kapıyı açıp üstüne atladım sımsıkı sarıldık birbirimize yıllardır görüşmemiş , birbirlerinden zorla ayrılmış gibi sarılıyorduk. Ayaklarımı tutup beline sardı. İçeri geçtik Mert yorulmuş görünüyordu hiç bir şey sormadım üstüne gitmek istemedim. Mert bir çocuk kadar masum görünüyordu. Elimden tutup kaldırdı beni ne yaptığını sormadım.Büyük yatak odasına geldik "Uykum var yanımda yatar mısın" sesi o kadar boğuk çıkıyordu ki nerdeyse ağlayacaktı . Evet anlamanın da başımı salladım yatağa yattım yanıma yatıp belime sarıldı çenesini omzuma bastırdı ve "Çok güzelsin" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARA UZANSAK
Nezařaditelné"Her şeye umutsuz bakıyordum senden önce sen girince hayatıma, ne değişti? Benim için neden bu kadar değerlisin?" Hiç birşeyden ümidini kesme çünkü vazgeçmek için gelmedik Dünya'ya. Dünya'ya 1 kere geliyorsak herkes istediğini elde etmeli. Ben elde...