Fucking Love You

New boy New look

Ertesi gün okula gittiğimde sınıf bomboş görünüyordu . Buna sevinmistim . İçeri girdim ve sirama oturdum. O anda yan sırada oturan birini gördüm. Sarı saçları , mavi gözleri olan yasitim bir çocuktu. Ona uzun bir süre boyunca bakır olduğumu fark edip konuşmaya basladim :
- Merhaba . Ben Daphne ya sen ?
- Hey. Ben Lucky ,dedi ve kulakliklarini çıkartıp kısık sesle dinlediği müziği kesip tüm dikkatini bana verdi.
-Sanirim yeni geldin .
-Evet.
- Ben de fazla eski sayılmam. Bu yıl geldim.

-öyleyse iyi anlasacagiz desene ,dedi. Gülümsedim.
-ne dinliyorsun ?
- Stone Roses. Sever misin , dedi. Secer miydim ? Bu çocuğu sevdiğim kesin ama Stone rose bilmem nesi her neyse ilk defa duydum. Ufak bir beyaz yalandan bir şey olmaz .
- Evet . Bayılırım.
-Öyle mi ? bu süper . Yani sana dışarıdan bakıldığında pek bu tarz müzik seviyor gibi görünmüyorsun ama bu harika. Bir şey sorabilir miyim,dedi. Kafamı salladım.
- Çıkışta işin var mı , dedi. Evet vardı. Christian Louboutin den yeni çıkan ojelerden alacaktım.
-Hayır yok, ufak bir yalandan bir şey olmaz . Öyle değil mi ? Olur mu yoksa ?

- Harika. Çıkışta benimle kahve içmeye gelir misin? Beraber müzik hakkında konuşabiliriz, dedi. Elbette Hayır diyecektim. Müzikten anlamam .

- Elbette seve seve ,dedim. Sadece ufacık bir hata . Ama sanırım çıkışa kadar kimseye belli etmeden bir sürü Stone Roses şarkısı ezberlemeliydim.

****

Sınıftan dışarı çıkınca koridorda Matty'yi gördüm. Yanına gittim :

- Acilen bana Stone Roses şarkıları öner, dedim ve cebimden kağıt kalem çıkardım. Matty:

- Neden ne bu telaş? Sen benden intikam almayacak miydin , dedi ve gülmeye başladı. Ona gözlerimi devirerek :

- Hesap sormayı kes . Eğer dediğimi yaparsan karşılığında sana ....

-Bana ne ? Benim yararima ne yapabilirsin ki ,dedi. Ben de :

- Sana Truman Capote 'un tüm kitaplarını alırım ,dedim. Gözleri parladı.
-Benim Truman Capote ' u çok sevdiğimi nereden biliyorsun ?

- Anla artık ben her şeyi bilirim. Kolundaki Allerton dövmesine bakılacak olursa dediğimi ispatlamis olurum ,dedim.

-Hadi şimdi öner artık şu lanet şarkıları. Sadece Stone Roses olmak zorunda değil. O tarz müzikler olabilir ,dedim. Birkaç tane söyledi ben de yazdım. Sonra arkama donmus giderken bana :

- Hey nedenini hala merak ediyorum ,dedi. Ben de geri dönüp :

- Öğrenmek istediğine emin misin ?

-Evet

-Hoslandigim çocuk için. O bu tür müzikleri seviyor ve ben bu müzikten anlamıyorum. Onunla anlasabilmek için bunlara ihtiyacım vardı ,dedim. Bir anda yüzü düştü. Sonra uzun bir zaman üzgünce baktı ve yüz ifadesini umursamaz bir tavıra burundurerek :

- Nasıl biri o şanssız kişi , dedi. Gülümsedim :

- Adı Lucky . Çok merak ediyorsan araştır ,dedim. Bir saniye durup kahkaha atmaya başladı. Gözlerinden yaşlar geldi. Sonra :

- Bak bence ondan hoslanma . O senden hoşlanmaz . Onun tipi olan bir kız değilsin . Lucky benim arkadaşım onu iyi tanırım ,dedi. Ben de kizarak :

-Demek ki o kadar iyi tanımıyorsun çünkü bana iyi davranıyor. Bence benden hoşlanıyor. Neyse seninle ugrasamayacagim ,dedim ve gittim.

****

Çıkışta Lucky ile kahve içerken Matty' nin yazdığı ve ezberledigim parçalar hakkında konuştuk. Sonunda sustugumuzda birbirimize baktık. Çok yakın duruyorduk. Sonra onu öpmeye yöneldim. Gözlerimi kapatıp ona yaklaştım. tam opusecek iken benden uzak durdu. Ona uzgunlukle baktım ve soyle dedim :

- Sorun ne ?

-Bak. Sadece arkadaş olalım. Ve yalvaririm nedenini sorma. Lütfen ,dedi. Ona hala anlamsız ve üzgünce bakıyordum. Bana :

- Sen kusursuz bir kızsin. ama maalesef birbirimize uygun değiliz. Biraz kilise olacak ama daha iyisini hak ediyorsun,dedi. Ona tebessüm ettim ve :

- Sorun değil. Neyse sonra görüşürüz , dedim esyalarimi topladım .
-Istersen bırakabilirim, dedi. Ben de :

- gerek yok Teşekkürler , dedim ve gülümseyip gittim. Acaba neden böyle davrandı ?