Gözlerimi okulsuz bir cumartesi gününe açmanın verdiği sevinçle uyanık bir halde yatakta yatip durdum. Yüzümde de sadece bir gülümseme vardı. Çünkü Matty ile dünkü alışverişimiz eğlenceli geçmişti.
Flashback
Okul çıkışı Matty ile kitapçıya gittiğimizde oradaki çalışan kızın kokoş, kitaplardan anlamayan bir tip olduğunu fark edip dalga geçmeye karar verdik. Bana dedi ki :
- Hadi gidip kıza Truman Capote kitaplarının yerini sor , dedi. Ben de inanmayarak:
- Ne ben mi , dedim. O da gülerek evet dedi ve beni itekleyerek kızın yanına gönderdi , kendisi de geride kaldı ve bizi izledi. Kıza yaklaşınca bana tuhaf tuhaf baktı ve suzdu. Sonra ona :.- Aa şey Merhaba. Acaba Truman Caprol 'un kitapları var mı, dedim. Kız :
- Merhaba. Yazarı yanlış söylediniz . Galiba Trumatt Capole diyecektiniz, dedi. Kizararak :
- Olabilir. Kusura bakmayin, dedim. Kız :
- Sorun değil. Ben de kesin yanlış söyledim ve hey ayakkabıların valentino mu , dedi. Gülerek :- Ah evet. Fark ettiğin için Sağol. Senin de tişörtun Givenchy. Bayıldım . Bende de aynısı var , dedim. Güldü. Böylece sohbete daldık ve o sırada Matty gülmekten kızarmış bir halde yanımıza geldi ve :
- Hey pardon kızlar. Galiba boluyorum ama acilen Truman Capote kitaplarının yerini söyleyebilir misin , dedi. O sırada başka bir çalışan bizi gördü ve bizi oraya yönlendirdi.
Matty kitapları seçerken hala gulumsuyordu . Ona kızgınca bakıp durdum. En sonunda fark etti ve :
- Ne , dedi. Sonra :
-Bu soruyu ben sormaliyim. Neden gülüp duruyorsun ?
- Çünkü komiksin. Tıpkı o satıcı kız gibi hahah.
- Hiç de bile. Alakası yok. O rukus bir simarigin teki. Bense ...
-Sen ise ne ? Aynısısin işte kabul et ,dedi.
-Tamam pekala . Beni ararsan hobi reyonunda olacağım ,dedim . Tam giderken beni kolumdan geri çekti ve dudaklarıma yapisti. Hızla ondan uzaklaştım. sonra :
- Benimle çıkar misin , dedi. Şaşkınlık ve kızgınlık karışımı bir sesle "hayir" diyecek oldum ve :
- Evet ,dedim. Salagim çünkü ben :
-Her neyse. Beni ararsan hobi reyonunda olacağım , dedim ve gittim
Flashback son
Kikirdadim. hahahhaha . Yaşasın cumartesi. Okulu hiç cekemezdim bugün.
Telefonum çaldı. Kim olabilir ki ?
-Yep
-Hey Naber ?
- Nice .
-Pekala sevindim. Hazırlan seni oradan almaya gelirim. Seni evime götüreceğim.
-Tamam. Bye .
-Bye ,dedi ve kapattı. kalkıp elimi yüzümü yikadim ve giyindim. Biraz sonra o geldi ve beni evine götürdü . Arabaya binince ona:
-Bir sevgiliyi evine davet etmek çok kilise . Kabul ettiğim için dua et , dedim. Güldü ve :
- Ama bu sıradan bir ev değil. Daha eğlenceli , dedi. Yol boyunca tek radyodan çıkan müzik ve Matty 'nin eşlik sesleri duyuldu . Ardından eve vardık. Ev oldukça büyüktü . Arabadan indim ve arabayi kilitledi sonra eve doğru yürüdük. Eve girince beni bir asansöre çekti . Asansordeki tuşlar dikkatimi çekti çünkü çok fazla kat vardı. Ardından 3 e bastı ve geldik. Karşımda bir oda vardı. Ve köşede itfaiye direği . Oradan aşağıya inebiliyordu. Bana :
- ve bu da benim odam,dedi. Ben :- Burası itfaiye binası mi , diye sordum . Gülüp:
-Evet. Yani eskiden öyleydi. Artık bir ev, dedi.
Odasında bir sürü plak , gitar , yerlerde şarkı sözleri vb vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fucking Love You
FanfictionLove u more than those bitches before. Matty Healy Turkish Fanfiction .